Genel
Giriş Tarihi : 02-08-2019 11:47   Güncelleme : 02-08-2019 11:47

Sığınma insanlık hakkıdır!

Hepimiz Göçmeniz-Irkçılığa Hayır kampanyasıyla sığınmanın bir insanlık hakkı olduğuna dikkat çekildi.

Sığınma insanlık hakkıdır!

Suriyelilerin geri gönderilmesi süreçlerine ilişkin, bir otelde “Sınır dışı etmeye son, mültecilere dokunmayın” sloganıyla Hepimiz Göçmeniz-Irkçılığa Hayır kampanyası bir basın toplantısı düzenledi.

Mültecilere karşı yapılan ayrımcılığa ve hükümetin mültecilere yönelik sürdürdüğü politikalarına karşı mücadele çağrısı yapılan toplantıda, aktivistler, bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve hukukçular uygulamaların hukuka aykırı olduğuna dikkat çekti.

Kampanyanın ortak basın deklarasyonunu okuyan Yıldız Önen şunları söyledi:

“İnsan hakları evrensel bildirgesine göre sığınma bir insanlık hakkıdır. Herkesin savaştan, yoksulluktan, iklim değişikliğinden ve hayatı yaşanmaz kılan diğer sebeplerden göç etme ve daha iyi bir hayat için olanaklar arama hakkı vardır. Türkiye’ye sığınan göçmenler, lütuf göstermemiz gereken zavallı varlıklar değil, uluslararası hukuktan gelen haklarını tanımamız ve eşit-kardeşçe bir yaşamı kurmak için çaba sarf etmemiz gereken insanlardır. Biz, sınırların ve ulusların yarattığı yapay ayrımlara karşı, tüm insanların eşit, özgür ve kardeş olduğu bir dünya istiyoruz.”

Çok tehlikeli bir oyun oynanıyor

Toplantıda konuşan Avukat Gülden Sönmez, “Mart 2011’de başlayan Suriye savaşı içerisinde yaşayanlar olarak hepimizi insanlık suçları çerçevesinde derinden etkiledi. Biz yeryüzünün hepimize yetecek kadar geniş olduğunu, ülkemizin de yine bize sığınmış olan göçmen kardeşlerimize yetecek kadar hatta İstanbul’un da bu potansiyeli kaldıracak kadar genişlikte olan bir şehir olduğunu da biliyoruz. İnsanlığa bakış açımızı da bu genişliğe göre genişletebiliriz. Özelde Suriyelilere yönelik başlayan ırkçılık ve nefret söylemi içeren kampanya tehlikeli boyutları barındırıyor. Irkçılık insanlık suçudur. Yaşam hakkı söz konusuysa hiçbir sınır konuşulmamalıdır. Çok tehlikeli bir oyun oynanıyor ve bu oyun, antipropagandalar, nefret söylemi bugün son bulsun” dedi.

Politikasızlık iki toplumu karşı karşıya getirdi

İnsanÎ yardım alanında çalışan Doktor Fatma Örgel, mülteciler sorununa karşılık neler yapılabileceği hakkında şöyle konuştu; “Bu konuda ciddî bir politikanın yürütülmemesi, politikasızlık bugün iki toplumu da aslında karşı karşıya getiren önemli nedenlerdendir.” İstanbul’da ayrılmalarda sağlık alanında çalışırken karşılaştığı durumları anlatan Örgel, ailelerin parçalandığından söz etti. Bunun sahada yaşanan çok ciddî bir problem olduğunu vurgulayarak bu sorunlar çözülmeden 1 aylık bir sürede İstanbul’u terk etmeleri için açıklamalar yapılmaması gerektiğini söyledi.

Yenilginin hesabı Suriyelilerden soruluyor

Aktivist Şenol Karakaş, 10 gündür büyük bir ırkçılığın olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi; “Belli ki son sınır dışı etmeler hem 31 Mart seçimlerinden hem 23 Haziran seçimlerinde AKP’nin yenilgisinin hesabını toplumun en korunaksız, en ezilen, en örgütsüz, en çabuk mağdur edilebilecek kesiminden hesap sorarak almak istediler. Yani bir kaç sene sonraki bir kaç oyun hesabını Suriyelilerden sormaya çalışıyorlar.  AKP de seçim yenilgisinin hesabını kendi içinde başka mekanizmalarla halletmeli ve Suriyelilerden elini çekmelidir. Devlet yetkilileri Suriyelilerle temas kuracaksa şu talepler etrafında bir temas kurmalıdır: Sınırlar açılmalıdır, göçmenler sınırda kötü koşullarda kalmamalıdır. Mültecilik hakkı tanınmalıdır. Eşit işe eşit ücret verilmelidir. Patronların Suriyeli işçileri sömürmesine son verilmelidir. Nefret söylemeleri yasaklanmalıdır. Irkçılık insanlık suçudur ve cezalandırılmalıdır. Hükümet bunlarla meşgul olmalıdır. Zorunlu sürgünlere son verilmelidir.”

Haber: Süreyya Nur İŞLER - YENİASYA

adminadmin