Sinan Türkkan: Kentsel Dönüşümde Yönetmelikler acıl çıkarılsın!

Artyol Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Türkkan’ın üzerinde durduğu bazı konuları size sıralıyorum. Sinan Bey yönetmelikler çıkmadan mutlaka bu konuların dikkate alınması gerektiğini söylüyor ve kimsenin bu konuları yeterince sahiplenmediği ve üzerinde durmadığından yakınıyor.
 
Peki, bu durumda ne yapmak gerekiyor? Yasayla birlikte, evinize tebligat geldikten 60 gün sonra, evinizi boşaltmanız gerekecek. Tebligat gelmeden önce, öncelikle bina/konut sahibi, binasını uzman bir kuruluşa ve üniversitelere inceletmeli. İncelemenin ardından üniversite onaylı sağlam raporunu mutlaka almalı.
 
Eğer bina sağlam değilse, güçlendirme yapılabilir. Güçlendirme maliyeti, yıkıp yeniden yapma maliyetinin yüzde 40′ını aşmıyorsa, güçlendirme yapmak rantabl görülüyor. Fakat bu ne kadar erken yapılırsa, o kadar faydalı. En çok üzerinde durduğumuz konu da bu.
 
Belediyeye gitmeyi de tercih edebilirsiniz, ancak kendinizi ihbar etmiş olma riskiniz de bulunuyor.
 
Şu anda tehlikeli bir başka konu da, rantçılar. Merdivenaltı güçlendirme firmalarına karşı halkı uyarıyoruz. Bunlar paranızı alıyor, ancak tecrübesiz oldukları için yaptıkları güçlendirmenin bir faydası olmuyor. Kimseye güvenemiyorsanız, üniversitelere başvurun.
 
Bir diğer konu ise kaçak güçlendirme. İmar değişikliği yaşamış 5 katlı bir bina, 3 katı imarlı ise diğer 2 kata güçlendirme yapmak yasak ve cezası var. Bu sorun nasıl çözülecek? Yönetmeliklerde buna mutlaka bir çözüm bulunmalı.
 
Bakanlık ilk olarak 5 ilin belediyesine uzman ofisleri oluşturmaları için izin verdi. Önümüzdeki günlerde kanunun önemli bir parçası olan uzman ofisler devreye girecek ve sanırım bölge bölge taramalar başlayacak. Bu kolay bir iş değil. Yüz binlerce bina var ve bu konuda yetişmiş eleman sıkıntısı olduğu biliniyor. Bu sorun nasıl çözülecek?
 
İşin büyüklüğünü ve vahametini anlamak bakımından resmi olmasa da istatistiki bilgiler vereceğim. Maalesef hiçbir yetkilinin elinde resmi istatistiki bir bilgi yok. Ancak yaklaşık bir hesapla Türkiye genelinde 20 milyon yapı stokumuz bulunduğunu söyleyebiliriz. Bu yapıların yaklaşık 3 milyonu İstanbul’da bulunmaktadır. Bu 3 milyon binanın 1.6 milyonu riskli bina olduğu, hatta 500 bin binanın çökme riski ile karşı karşıya olduğu biliniyor. Bu 1.6 milyon binanın tespiti, karşımıza ciddi bir sorun olarak çıkıyor. 1.6 milyon bina diğer 3 milyon binanın arasına gizlenmiş durumda. Bunların acilen tespit edilmesi, ayıklanması ve bu binalar için karar verilmesi lazım.
 
Yapı kimyasalları hayat kurtarır. Peki, nasıl? Nerelerde hangi ürünler kullanılmalı? Samsun’daki sel felaketi sadece bir doğal afet mi, yoksa yanlış yöntemler uygulanmasının sonucu mu? Eğer doğru inşaat teknolojileri kullanılırsa denizin ortasına, çöle bile sağlam bina yapmak mümkün aslında.
 
Biliyorsunuz Alo Kentsel Dönüşüm Hattı konuşuluyor. Peki, ne işe yarayacak?
 
Altında fırın ya da su deposu olan binalar, mutlaka inceleme yaptırmalı. Çünkü en az deprem kadar önemli.