Siyonistler, 3 Filistinliyi şehit ettikleri cuma günü Mescid-i Aksa’yı kapattı, yani Mescid-i Aksa hem ezansız hem Müslümansız kaldı. X-Ray cihazları koyacak kadar ileri gittiler, İsrail İç Güvenlik Bakanı Gilad Erdan “Bu mekân bizim. İstediğimiz gibi açarız. Mekânın efendisi İsrail'dir" hadsizliğini gösterdi. Kudüs ve Mescid-i Aksa daima Müslümanlar’ındı, lafı uzatmaya gerek yok orası bizim ilk kıblemiz… Lakin sergilediğimiz tavır sanki Aksa’yı Siyonistler’e hediye edercesine ortaya konmuş bir rahatlık. Suud’dan ses yok, Sisi zaten Netanyahu’nun yaveri, BAE’nin çıtı çıkmıyor, Bahreyn halinden pek memnun, İran’ın hiçbir Müslüman düşmanı yapıya karşı tedbiri tarih boyunca görülmemiştir zaten. İsrail’e cesaret veren, sadece trilyoner Siyonistler, medya kuruluşları, silahlar, arkasındaki devletler değil, Müslümanlar’ın acizliği, parçalanmışlığı, kiralık Firavunlar... Aslında bu sessizlik, bu utanç tablosu İsrail’in güvenlik stratejisinin bir parçası. Terör, darbeler, iç savaşlar, kukla hükümet stratejinin ta kendisi. Allah’tan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan var, bu katillere yeniden “One minute” diyebilen. Ben İsrail ile Türkiye arasındaki anlaşmanın pamuk ipliğine bağlı olduğu kanaatimi sürdürüyorum, İsrail ya geri adım atar ya da Türkiye ile ilişkileri yeniden maslahatgüzar seviyesine düşer. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Körfez ziyareti bu bağlamda çok önemli. Eğer bu umut seferinden olumlu bir sonuç çıkarsa İsrail’i frenlemek çok daha kolay olabilir, çıkmasa da Türkiye Kudüs’teki zulme dur diyebilecek kudrete sahiptir. Eğer Mescid-i Aksa’nın kapanmasına sessiz kalırsak yarın Siyonistler. Aksa’yı yıkar. Zaten dozerle Aksa’nın altını oyuyorlar hem de ezan sesiyle kamufle ederek. İsrail’in amacı yeni Süleyman Tapınağı’nı yapıp, şeytani düzeni tamamen hakim kılmak. Eğer Müslümanlar bu plana karşı çıkmazsa dünya her birimize zulüm diyarı olacak, namusumuz çiğnenecek…
Sabri İşbilen / Diriliş Postası