Siyaset
Giriş Tarihi : 14-10-2013 09:58   Güncelleme : 14-10-2013 09:58

SLOGAN ATMAKLA MİLLİYETÇİ OLUNMAZ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhuriyetçiyim" demekle cumhuriyetçi, "milliyetçiyim" diye slogan atmakla milliyetçi olunmayacağını belirterek, "Yasaklarla, baskılarla, ayrıştırmalarla cumhuriyet düzelmez" dedi.

SLOGAN ATMAKLA MİLLİYETÇİ OLUNMAZ
Kayışdağı'ndaki İETT Anadolu Garajı'nda düzenlenen 758 otobüsün hizmete alım töreninde, İstanbul'da 2. tüp geçitin inşaatının hızla devam ettiğini söyleyen Erdoğan, İstanbul-İzmir otoyolunun yapımının da sürdüğünü, oraya da bir köprü yaptıklarını anlattı.
 
Törene katılanların muhalefeti eleştiren sözleri üzerine Erdoğan, "Gerek yok. Ben 'Artık bu anamuhalefetin genel müdürünün ismini ağzıma almayacağım' dedim. 'Diğer yavru muhalefetin genel başkanlarının isimlerini ağzıma almayacığım' dedim. Yardımcılarım, bakan arkadaşlarım gerekli açıklamayı yapıyorlar. Biz zihniyeti eleştireceğiz ve işimize bakacağız. Yaptığımız, yapacağımız çok işler var" dedi.
 
Hızlı trenin son aşamasına geldiğini, Ankara'dan İstanbul'a yüksek hızlı trenin de hızlı şekilde yürüdüğünü anlatan Erdoğan, şimdi "dev proje" Kanal İstanbul'un ihalesine hazırlandıklarını kaydetti. "Boğaz'ın dışında bir alternatif" diye tanımladığı Kanal İstanbul ile Karadeniz'i Marmara Denizi'ne bağlayacaklarını hatırlatan Erdoğan, bu projeyi İstanbul Boğazı'nı çevre tehdidinden kurtarmak için hazırladıklarını vurguladı.
 
Muhalefetin aklının bu kanalı da almadığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
 
"Bırakın, bu palavra' diyorlar. Yapacağız onu da göreceksiniz. İnşallah 2017 yılı sonuna kadar onu da bitirmenin gayreti içindeyiz. Biz inanıyoruz, proje hazır, yol güzergahı hazır, her şey belirlendi, animasyon çalışmalarımız, her şey. Kısa bir süre sonra animasyonlarla bu ihaleyi milletime takdim edeceğim ve gördüğünüzde sizler de hayran olacaksınız. İnşallah bu Boğaz'dan daha da güzel olacak. Boğaz güzel ama Kanal İstanbul daha güzel olacak ve dünyada efsanelerin arasına bu da girecek."
 
Deniz ulaşımını kökten değiştireceklerini, bununla ilgili hazırlık çalışmalarının da son aşamaya geldiğini ifade eden Erdoğan, Çamlıca'daki televizyon kulelerini de Küçük Çamlıca tarafına kaldıracaklarını anlattı.
 
Erdoğan, "Orada dev bir kule ve bu kulenin içerisinde hepsini topluyoruz. Restoranı, seyir kulesiyle oradan İstanbul'u çok daha farklı seyir imkanına kavuşacağız" diye konuştu.
 
Yassıada ve Sivriada projeleri
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yassıada ve Sivriada'ya ilişkin projeleri hakkında da bilgi verdi.
 
"Bir başka adım da demokraside" diye söze başlayan Erdoğan, "Paketi açıkladık ama bir adım daha vardı. Ama bizim bir sözümüz daha vardı. Yaslıada'yı ve Sivriada'yı demokrasi ve özgürlük adası haline getirmek. Proje bitti. Şimdi inşallah işi sahibine teslim edeceğiz ve bir an önce orayı da bitireceğiz ve orayı bitirdiğimiz zaman demokrasinin temsilcilerinin idam kararının verildiği Yaslıada'da bir müzede o serüven izlenecek. Bunun yanında uluslararası kongreler yapılacak ve ada farklı olan işlevini görecek. Sivriada yine bir kongre merkezi olacak ve orada özgürlük ve demokrasi çok farklı şekilde değerlendirilme imkanı bulacak."
 
"Cumhuriyetimizi demir prangalardan kurtarıyoruz"
 
Başbakan Erdoğan, bütün bunlarla beraber şu anda İstanbul'da atılan bu adımların çok önemli bir noktaya geldiğini belirterek, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a attığı adımlar sebebiyle teşekkür etti.
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Gerek İstanbul'daki alt yapı-üst yapı yatırımları, gerekse şu anda atılan adımlarla ben muhalefete şunu soruyorum; sizin bir eseriniz var mı, bir de onu söyleyin. 'Biz de şunu yaptık', onu söyleyin. Ama yok… Nerede üst üste koyduğunuz eserler var, şunları bir söyleyin, yok. Bunlar böyle bir şey yapamazlar, bunların ne aşkı ne heyecanı var. Ama bizim milletimize aşkımız, sevdamız var, aramızdaki fark bu.
 
Bunlar hiçbir zaman Cumhuriyetimize sahip çıkmadılar. 'Cumhuriyetçiyiz' dediler. Halkı kamplara, kutuplara ayırdılar. 'Cumhuriyetçiyiz' deyip, halkı muteber ve muteber olmayan diye sınıflara ayırdılar. 'Cumhuriyetçiyiz' deyip, belli kesimleri dışladılar, zulmettiler, belli kesimlere çok ağır acılar ve bedeller ödettiler. 'Cumhuriyetçiyim' demekle cumhuriyetçi olunmaz. 'Milliyetçiyim' diye slogan atmakla milliyetçi olunmaz. Cumhur ile cumhuriyeti, yani millet ile devleti kucaklaştırıyorsan, işte o zaman cumhuriyetçi, o zaman milliyetçi olursun. Eğer cumhuriyet için ortaya bir eser koyuyorsan, millete hizmetkarlık yapıyorsan, o zaman cumhuriyetçi, milliyetçi olunur. Yasaklarla, baskılarla, ayrıştırmalarla cumhuriyet düzelmez. İnsanlardan özgürlükleri esirgeyerek, insanların en temel haklarını yasaklayarak cumhuriyet korunmaz. Çocuklara her gün slogan attırarak cumhuriyet büyümez. Cumhuriyet, inşa edilen yollarla, konutlarla, hastanelerle, barajlarla, köprülerle yücelir. Cumhuriyet, başı dik, onurlu, huzurlu, öz güven içindeki vatandaşlarla yücelir. Cumhuriyet, geleceğe güvenle bakan, iyi okullarda iyi eğitim gören, ayrımcılığı değil, birliği, beraberliği, kardeşliği, yücelten, doğruluğu, dürüstlüğü lafzen değil, kalben yaşayan nesillerle muhafaza edilir. İşte biz bunu yapıyoruz. Cumhuriyetimizi demir prangalardan kurtarıyoruz, demir ağlarla, yol ağlarıyla, asrın projeleriyle huzurla birlikte kardeşlikle büyütüyoruz."
adminadmin