Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 14-03-2018 11:09   Güncelleme : 14-03-2018 11:09

Sordum Sarıçiçeğe Ve Çörekotu

Sordum Sarıçiçeğe Ve Çörekotu

Arabada radyoyu açıyorum. Sesine zorla samimiyet katmaya çalışan adam hadis ve ayetler okuyor.  Tuhaf vıcık vıcık bir dil, garip bir üslup konuştukça rahatsız ediyor. Ama sözüm ona bir samimiyet bir ihlas değme gitsin. Kardeşlerim derken o kadar içten ki; ben bu güne kadar kendi kardeşlerimden bile bu kadar etkili, bu kadar derinlikli bir kardeşim lafı duymadım. Hadis ayet okurken arada bir cezbeye geliyor ve aniden ilahi okumaya başlıyor. Ortada çözemediğim bir tuhaflık var. Acaba birileri dinle dalga mı geçiyor diye düşündüm. Ama bu kadar açık ve aleni yapamazlar herhalde diyorum. Merakla ve sabırla takip ediyorum.

İlahi bitti ve hemen devamında Erbaini idrisiye ve Nali şerif diye bir konu açtı.  Uzun uzun ne olduklarını hikmet ve kerametlerini anlattı.

Daha çok babaanne profilinde samimi Müslüman kitleye yayın yapan, kendileri de dini o ölçekte algılayan kişilerin radyolarından biri galiba diye düşündüm.

Dur bakalım işin ucu nereye varacak derken adamım arada bir çatlayan sesi ile aniden bir ilahi daha söyledi. Devamında birkaç hadis daha okuyup tercüme ettikten sonra.

-Evet, kardeşlerim bugün size çörek otu yağı getirdik. Yanında nal-i şerif de bedava. Bitti mi? Bitmedi Erbaini idrisiyye de bu setin içinde hepsi 39.99 lira.

Ne seti, ne yağı, bilader sen az önce ilahi okumuyor muydun?  Hadis ayet ilahi derken bu nasıl bir bağlantı? Nasıl bir geçiş?  Çörekotu ne alaka?

Evet anladık ki Hadis ayet ilahi hepsi çörek otu yağının pazarlama stratejisi. Önce vatandaş hadisle, ilahi ile yumuşatılıp çörekotu alacak kıvama getiriliyor. Sonra da o yarım saat anlattığı erbaini idrisiye ve nali şerifle beraber 39.99 dan siparişler alınıyor

Arada bir de şöyle bir şey diyor.

-  Kardeşim çörek otunun yanında, biraz önce bahsettiğim Erbaini idrisiye ve Nali şerifi de alıyorsun.  Bu ne demek biliyor musun? Biraz önce anlattık işte.

O sırada biri telefona bağlandı ve “abi biraz pahalı indirim yapamaz mısın” dedi. İlahi okuyan ihlaslı arkadaş da son bombasını patlattı.  “kardeşim bizim derdimiz vatandaş nasiplensin” seni mi kıracağım 29.90 yaptım gitti” dedi.

Daha fazla dayanamadım kapattım radyoyu.

                        ***

Buyurun bir başka vaka:

Yaklaşık kırk yıldır bu memlekette bir de sosyetik hoca vakası var. Şizofren midir? Paranoyak mıdır? Nedir bilmem ama Psikolojik rahatsızlığı tıbbi olarak da belgeli bu adam kendince bir din icat etmiş. Ve hatırı sayılı miktarda insanı da etrafında toplamayı başarmış görünüyor. İşin asıl büyük problem olan kısmı ise icat ettiği dini İslam diye pazarlaması.

Bu tuhaf dinde zengin olmak, yakışıklı ve güzel olmak ön şart gibi. Yarı çıplak kızlarla canlı yayında saatlerce dini sohbetler(!) eden bu adam, aynı zamanda oturduğu yerden kalkmadan sadece kollarıyla Ankara oyun havalarını oynayabilen türünün tek örneğidir. Bir dönem Yahudilik ve masonluk üzerine kitaplar yazıyor, Yahudilerin masonların insanlık için ne kadar sıkıntılı ve zararlı olduğunu anlatıyor. Daha sonra da canlı yayında törenle mason oluyor. 

https://www.youtube.com/watch?v=6B_EvC5jVIU

                                      ***

Din istismarı ve yalancılık söz konusu olduğunda kimsenin yarışamayacağı, bütün zamanların en büyük sahtekârı feto ve ondan türeyen haşhaşi sürüsünü saymaya gerek yok.  O hepsinin piridir. Bırakın Türkiye’yi Dünya’da bile başka örneği olmayan bir ihanet ve alçaklık şebekesinin başı olduğunu yakın zamanda öğrendik. Çok şükür o ekip belasını buldu ve bulmaya devam ediyor. Onun dışında halen varlığını sürdüren iki spesifik örnekten daha bahsettim. Tabiki durum bu iki örnekle sınırlı değil.  Ve maalesef bu adamları denetleyip tanzim eden bir kurum da yok. Diyanet gibi devasa bir müessesenin yukarıda bahsettiğim iki örnekle ilgili bir yaptırımı görüşü ya da ikazı olduğunu ben duymadım. Şayet varsa da işe yaramamış demek. Bu saçma sapan yapılar denetimsiz ve kontrolsüz bir şekilde büyüyüp zamanla başımıza bela oluyor. Bir sürü insan bunların anlattığı şeyi din zannediyor.

 Örnekte bahsettiğim ve benzeri istismarcılara derhal müdahale edilip, ivedilikle gereği yapılmalıdır. Devamında ise dinin ne olduğu ve ne olmadığı konusunda toplumun bütün katmanlarına ulaşabilecek ciddi bir çalışma yapılıp,  bu tip sapkınlara inanma eğilimindeki insanların din algılarının güncellenmesi gerekliliği ortadadır.

Son günlerde yaşanan güncellenme vakası bu ölçekte anlaşılıp değerlendirilmelidir. Sayın Cumhurbaşkanının Feto konusundaki haklılığının anlaşılabilmesi için 15 Temmuz gibi bir bedel ödemek zorunda kaldık.

2012’den sonra her kurum ve yetkili Feto tehlikesini Reis’in penceresinden değerlendirip o ciddiyetle üzerin gitseydi bu bedel ödenmeyebilirdi. Reis’in kastı da bu ve benzeri sapmalardır.  Son yaşanan güncelleme hadisesi mecrasında kopartılıp saçma bir noktaya taşınmak isteniyor.  Öyle ki sol ve ateist çevreler bile din uzmanı kesildi.

Aslında mevcut durum Reis’in siyaseti ve sosyolojiyi tanzim etmedeki dehasının son örneğidir.

Evet, son söz, her türlü istismara açık olan din alanı ciddiyetle ele alınıp önce istismarcılardan temizlenmeli. Sonra da doğrusuyla güncellenmelidir. Mesele budur ve elzemdir.

Abdülhamit Türksoy

adminadmin