Sağlık
Giriş Tarihi : 28-02-2014 15:07   Güncelleme : 28-02-2014 15:07

SOSYAL ÇEVRE YA DA TOPLUMSAL EKOLOJİ

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Çevre Topluluğu tarafından “Sosyal Çevre ya da Toplumsal Ekoloji” başlıklı konferans düzenlendi.

SOSYAL ÇEVRE YA DA TOPLUMSAL EKOLOJİ
Çevre sorunlarının ele alındığı konferans, OMÜ Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşti. OMÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Kentleşme ve Çevre Sorunları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Mutlu ve OMÜ Çevre Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yüksel Ardalı konferansa konuşmacı olarak katıldılar.

Etkinliğin açılış konuşmasını Çevre Topluluğu Başkanı Esra Özer yaptı. Esra Özer konuşmasında, “Bizler çevreyi, bir ağacın kesilmesini, bir nehrin kurumasını kendine dert edinen insanlarız. Ekonomik çıkarlar uğruna koruyamadığımız doğamızı ve doğa tahribatlarını hatırlatmak istiyoruz. Kullandığımız kaynaklar gitgide kısıtlı hale gelirken enerjimizi, suyumuzu, toprağımızı sürdürülebilirlik ilkesi ile kullanabilmek bu yaşlı dünyanın yükünün biraz daha hafiflemesini sağlayacaktır. Yapmamız gereken doğaya ayak uydurmaktır. Aksi takdirde doğa ile savaş asla kazanamayacağımız bir savaştır” dedi.

Çevre ve Çevre Mühendisliğinin multidisiplinel bir konu olduğunu ve bunu her yönüyle ele almak gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Yüksel Vardalı, öğrencilerden Çevre Topluluğuna destek olmalarını isterken, çevre sorunlarının çözümüne yönelik projeler de beklediklerinin altını çizdi.

“Doğayla barış mı? Yoksa mevcut duruma devam mı?”

Doç. Dr. Ahmet Mutlu ise yaptığı konuşmada doğanın tahribatında, hava, su ve toprak kirliliğinde, bazı canlı türlerinin yok edilmesinde, orman tahribatlarında ve buzulların erimesi gibi çeşitli ekolojik olaylarda insan unsurunun olumsuz anlamda ön plana çıktığını belirtti. Mutlu, “İnsan doğaya tepeden bakan bir varlık haline gelmiştir. Dolayısıyla günümüzdeki insan şu soruyla karşı karşıyadır: Doğayla barış mı? Yoksa mevcut duruma devam mı? İnsanın doğaya tahakküm isteği bu soruyu anlamanın ve çözmenin temel taşıdır. Sorunsalımız çevre tahribatı ve çevre kirliliği olduğuna göre bu sorunu doğuran sürecin insanın doğaya yanlış tahakkümü olduğunu bilmek zorundayız. Aynı zamanda hızlı sanayileşmenin doğanın tüketimine, kirliliğine ve tahribatına yol açtığını artık hepimiz biliyoruz” dedi.

Öğretim üyeleri ve öğrencilerin katıldığı konferans, öğrencilerin konuşmacılara yönelttiği soruların cevaplanmasıyla son buldu.
 
 
 
adminadmin