Teknoloji
Giriş Tarihi : 28-06-2020 13:13   Güncelleme : 28-06-2020 13:13

Sosyal Medya ve Gelişen Teknolojiler

Günümüzde internet ve bilgi işlem teknolojilerinin hızla gelişmesiyle birlikte Pazarlama iletişimi ve Müşteri ilişkileri süreçleri farklılaşmaya başladı.

Sosyal Medya ve Gelişen Teknolojiler

Rekabet ortamı artık sosyal medya üzerinden gerçekleşiyor.

Geleneksel pazarlama yöntemleri tüketiciyi etkilememeye başladığından dolayı firmalar bu yöntemleri kullanmayı bıraktı.

Firmalar artık mesajlarını, doğrudan tüketicilerin yoğun olduğu mecralardan iletiyor.

Bir yandan da firmalar kendilerini tanıtmak için sosyal medya mecralarını kullanmaya başladı.

Bu sayede hedef kitleye ulaşmak daha kolay oldu.

Tüketiciler sosyal medyayı kullanarak birçok farklı eylem gerçekleştirebiliyorlar.

Nasıl mı?

Bloglarda bir ürün/hizmet veya marka ile ilgili yazılı ve görsel içeriği takip edebilen tüketiciler, bu içeriklere yorum yaparak katkıda bulunabilmekte veya bu tür içerikleri yazan/oluşturan bir blogger olabiliyorlar.

Aynı şekilde Twitter gibi mikroblog sitelerinde işletmelerin veya markaların hesaplarını takip ederek gelişmelerden haberdar olarak birebir iletişime geçebiliyorlar.

Bir ürün veya hizmeti satın almadan önce sosyal mecralardan bu konuda diğer kullanıcıların yorumlarına ulaşıp ona göre satın alma işlemi gerçekleştirilebiliyor.

YouTube veya benzeri medya paylaşım sitelerinde bir ürün tanıtım videosu izleyerek, kullanım ile ilgili bilgisini arttırabilen tüketiciler, aynı zamanda Facebook gibi sosyal ağ sitelerindeki hayran sayfalarına üye olarak işletme veya markaların kampanyalarına katılım gösterebiliyor.

Bu gelişmeler sosyal medya araçlarının günümüzde tüketicilerin ürün/hizmet, marka ya da işletme ile olan iletişiminde bir temas noktası haline geldiğini göstermektedir.

SOSYAL MEDYA’NIN İŞLETMELERE FAYDALARI NELER?

Sosyal medya mecralarında işletmeler kendilerine bir hedef kitle oluşturabilmektedir.

Oluşan hedef kitle ile birebir iletişim kurulur ve etkileşim alanı oluşturulur.İşletmeler artık olumlu veya olumsuz tüm yorumlara dönüş yapabilmekte ve oluşan kötü algıları yıkabilmek için birçok yöntem kullabilmektedir.

GELİN BU YÖNTEMLERİ İNCELEYELİM;

Öncelikle sosyal medyada yaşanabilecek herhangi bir krize karşı kurumların “Kriz Yönergeleri”oluşturması gerekmektedir.

Bir yazı veya bir yorum aslında zararsız gibi görünse de takipçilerin mesajları ile bambaşka boyutlara çekilebilir.

Gelen her yorumu değerlendirip gerekirse özür yazısı yayınlanmalıdır.

Bu süreçte kullanıcıların yaptığı yorumlar silinmemelidir.

Hatta olabildiğince hızlı bir şekilde yapılan yorumlara veya gelen mesajlara dönüş yapılmalıdır.

Bu durum kullanıcıda güven kazandırabilir.

Kurumların, krizi atlattıktan sonra arkalarını dönüp gitmemeleri gerekir. Unutamamalılar ki sosyal medyada aynı sebepten farklı zamanlarda krizlerin çıkma olasılığı oldukça yüksektir. Bu nedenle aşılan her krizden sonra ders çıkarılmalı ve bir sonraki krizlere hazırlıklı olunmalıdır.

SOSYAL MEDYADA KİŞİSEL VERİLERİMİZ GÜVENDE Mİ?

Günümüzde sosyal medya kullanımı oldukça yaygınlaştı.Fakat sosyal medyaya kayıt olan kullanıcılarda artık güvensizlik oluşmaya başladı.Bunun nedeni ise 2016’da yaşanan Facebook/Cambridge Analytics Skandalı.

2016 başkanlık seçimlerinde Donald Trump’ın veri operasyonlarını yürüten “Cambridge Analytica” şirketinin  Facebook’un herhangi bir onayı olmaksızın 50 milyona yakın Facebook kullanıcısının kişisel bilgilerini toplayarak ve paylaşarak hizmet kullanım şartlarını ihlal etmesi çok uzun bir süre gündemde kaldı. Hatta Twitter’da #DeleteFacebook (Facebook’u Sil) etiketiyle bir kampanya başlatıldı ve bu kampanyaya birçok ünlü isim ve marka destek verdi.

Facebook ne yaptı?

Facebook bu skandalın ardından gazetelerde tam sayfa özür mektubu yayımladı, Zuckerberg, Facebook’tan yaptığı yazılı açıklamada yaptıkları hataların, kullanıcıların verilerinin analiz şirketinin eline geçmesine neden olduğunu belirtip “Verilerinizi koruma sorumluluğumuz var, eğer bunu yapamıyorsak sizi de hak etmiyoruz demektir” mesajı paylaşmıştı.

Peki bu mesaj kullanıcıların güvenini tekrardan kazandırdı mı?

Yaşanan bu krizden sonra kullanıcılar tabiiki Facebook kullanırken daha tedirgin olmaya başladı.

Uzun bir zaman akıllarda kalan bu krizden sonra yapılan açıklamalar kullanıcıların yaşadığı güvensizliği düzeltebilmiş değil.

Peki size telefonlarımızdaki uygulamaların 7/24 bizi dinlediğini söylesem.

Nasıl mı?

Gelin yaşayanlardan dinleyelim;

“Kesinlikle inandığım olay, birçok kez herhangi bir konuda arama yapmamama rağmen; özellikle facebook bazında karşıma bu tarz reklamlar çıkıyor. bir şey bir - iki defa oluyorsa tesadüftür, sürekli oluyorsa değildir.

HATTA BİR OLAYI ANLATAYIM

Son olarak geçtiğimiz gün; arkadaşıma durup dururken biraz zamanlar "ince ince yasemince" programında yer alan "sürahi hanım" dan bahsettim. hatırlıyor musun o karakteri vb. gibi bir muhabbet ettikten sonra facebook'a girdiğimde; önerilen arkadaşlarda "sürahi hanım" isminde; bu karakterin resmini profil resmi yapan biri çıktı ve herhangi bir ortak arkadaşımız dahi yok.”

Şimdi bu konuyu kısaca ele alalım

Kullandığımız akıllı telefonlardaki uygulamaların bizi dinlediğine dair birçok şikayet duyulur oldu.

Hepimizin şaşkınlıkla karşıladığı bu durum artık her zaman aklımızda soru işaretleri bırakır hale geldi.

Bir şey konuşurken acaba şuan dinleniyor muyuz şüphesi oluştu.

Fakat karşımıza çıkan reklamlar firmaların faydasına oldu.

Kullandığımız akıllı telefonlardaki uygulamalar Facebook, Twitter, Google, iTunes, Instagram, Whatsapp vb. hepsi hayatımızın tam merkezinde. Ve bizi, hareketlerimizi hem sesli hem de görüntülü olarak ‘kendi elimizle’ verdiğimiz izinlerle izliyor, dinliyor hatta yönlendiriyorlar.

Aslında hiç ihtiyacımız olmayan bir ürünü veya hizmeti ihtiyacımız olduğunu düşündürerek satın almaya yönlendiriyorlar.

Mesela bunu test etmek isterseniz bir ortamda konuşurken “telefon almak istiyorum, yeni sezon gözlüklerin fiyatları nasıl acaba?”gibi sorular yada konuşmalar geçirin daha sonrasında hemen olmasa da gün içinde mutlaka kullandığınız sosyal medya hesaplarında karşınıza bu konularla ilgili reklamlar çıkacaktır.

Bu konu aslında sadece firmaların işine yaramaktadır.

Kullanıcılarda satın alma ihtiyacı olmasa da reklamlar karşılarına çıktığında satın alma isteği uyanıyor .Fakat şunu biliyoruz ki bu konunun önüne geçmek mümkün değil. Biz ne kadar bu reklamların çıkmasından rahatsız olsak da gelişen teknolojiler ve yapay zeka buna izin vermeyecektir.

Semanur BENLİ/Akasyamhaber

Recep YAZGANRecep YAZGAN