Kültür
Giriş Tarihi : 03-03-2019 08:00   Güncelleme : 03-03-2019 08:48

Sosyal Medya’nın Doğuşuna Genel Bir Bakış

Sosyal Medya’nın Doğuşuna Genel Bir Bakış

İnternetin icat edilmesi, geliştirilmesi ve kısa bir zaman içerisinde toplumlara ulaşması sonucunda insanlar yepyeni olan bu medya teknolojisine yönelmişlerdir. Fakat toplumdan daha ziyade, internet öncesi dönemde kitle iletişim aracı olarak kullanılan gazete, radyo, televizyon yayınları yapan medya şirketleri, işadamları vearaştırmalar yapan bilim adamlarının ilgisini daha çok cezbetmiştir. Çünkü internetin toplumsal düzleme oturtulduğu ilk dönemlere bakıldığında, gelecek zamanda bütün toplumlar için önemli bir kitle iletişim aracı olma ihtimali öngörülmüştür. Nitekim öyle de olmuştur. İnternet gelişmiş, toplumsal düzleme oturtulmuş ve Sosyal Medya dediğimiz medya ortaya çıkmıştır. Bu yazımda, kısaca İnternetin doğuşunu ve bugünkü hali olan Sosyal Medya’ya evrimini, geleneksel medya ve sosyal medya arasındaki farklarıteknik bilgilerden kaçınarak aktaracağım.

İNTERNETİN DOĞUŞU

Yeni bir çağın başlangıcı, bilgi çağının ve bilgi paylaşımının başlangıcı olarak da adlandırabileceğimiz İnternet, 1947 – 1991 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliğinin başını çektiği iki kutuplu dünya düzeninin hayatımıza kazandırdığı teknolojilerden yalnızca birisidir.

1969 Yılında, ABD Savunma Bakanlığı askeri amaçlarla bilgisayarları birbirine bağlayabilmek için internetin temeli sayılabilecek “ARPANET”i geliştirdi. ARPANET, soğuk savaş sürecinde olası bir askeri saldırı durumunda alternatif iletişim aracı olarak kuruldu. Daha sonra, farklı ülkelerdeki Bilgisayar ağlarının da birbirine bağlanmasıyla internet küreselleşmeye başladı. [1]

1970 yıllarına gelindiğinde internetin sivil kullanım alanları keşfedilmeye başlandı. Bu keşifle birlikte, öncelikle üniversiteler, araştırma kurumları ve farklı şehirlerdeki bilim adamları birbirleriyle bilgi alışverişini sağlamak için interneti kullanmaya başladılar. [2]

İnternetin sivil hale gelmesine sebep olan en önemli buluş, Londralı Fizikçi Tim Berners Lee’nin 1989 yılında ‘www’ olarak bilinen dünyanın ilk web uygulaması World Wide Web teknolojisini geliştirmesi olmuştur. Yine, İnternet siteleri içerisindeki sayfaların hazırlanmasında kullanılan dil olan HyperTextMarkup Language (HTML)’ de Tim Berners Lee tarafından geliştirilmiştir. [3]

İlerleyen süreçlerde ise, görevi HTML kodlarını algılamak ve bu kodları bir web sayfasına dönüştürmek olan tarayıcıların ilk popüler olanı Netscape Navigatör ardından Microsoft İnternet Explorer ortaya çıkmıştır. Sonrasında ise, MozillaFirefox ve Google Chrome ücretsiz olarak internet kullanıcılarının hizmetine sunulmuştur. [4]

İNTERNETİN GELİŞİM SÜRECİ

İnternetin gelişim sürecini 4 döneme ayırarak inceleyebiliriz:

Web 1.0

İnternetin ilk on yılını oluşturan bu dönemde içerikler broşür gibidir. Kullanıcılar sadece tanık olur, içerik oluşturamazlar. Yorum, paylaşım ve beğeni gibi etkileşimsel özellikler yoktur.

Web 1.5

Bu dönemde, kullanıcılar halen içerik üretemese de Amazon ve e-bay gibi alışveriş siteleri kurulmuş ve kullanıcıların ürünler hakkında yorum yapma özelliği eklenmiştir.

Web 2.0

Bu terim ilk kez 2005 yılında kullanılmıştır. Yeni sayfaların oluşturulması, düzenlenmesi ve bağlanması, blog vewiki gibi paylaşım sitelerinin kurulması bu dönemde gerçekleşmiştir. Bu dönemle birlikte kullanıcılar artık içerik üretebilir hale gelmiştir.[5]

Web 3.0

Semantik Web olarak da adlandırabileceğimiz bu dönemde otomatik link ve etiketleme, arama motorlarının kullanıcıların ne aradığını bilmesi gibi özellikler eklenmiştir. Web 3.0 tamamıyla çevrimiçi çalışarak dijital ortamdaki verilerin anlam olarak birbirleriyle ilişkili olmasını sağlamaktadır.

Tüm bu atılımlar, geliştirilen yeni özellikler bugünkü anlamda birçoğumuzun kullandığı Sosyal Medya’yı oluşturmuştur. Sosyal Medya’nın özelliklerine de kısaca değinelim.

SOSYAL (YENİ) MEDYA’NIN ÖZELLİKLERİ

Dijitallik

Dijitalin mimarisinde sayılar bulunmaktadır. Bilgisayar ortamında bulunan şarkı, dosya, video, program ve işletim sistemleri sayılarla, kısaca sıfır ve birlerle ifade edilmektedir.

Etkileşimlilik

Etkileşimlilik, çift yönlü iletişimi ifade eder. Sosyal medya kullanıcılarının üretilen bir içerik hakkında yorum yapabilmesi buna örnektir.

Hipermetinsellik

Hipermetinsellik, kitaplardaki metinlerden çok daha farklı olarak bilgisayar ekranlarından akan, birbiriyle bağlantılı elektronik metinlerdir.

Yayılım

Yayılım, Sosyal Medya’nın dijitallik özelliğiyle yakından alakalıdır. Arayüzde ki bir metinin hızla yayılmasını, bu metne farklı zaman ve uzamlarda yeniden erişilebilmesini sağlar.

Sanallık

Bu terim İnternet teknolojisinin yaygınlık kazanmaya başladığı 1990’lı yıllarda tartışılmaya başlanmıştır. Bu dönemde sanal müzeler, sanal konut, sanal bedenler, sanal dünya gibi kavramlar ortaya çıkmıştır.

Multimedya

Multimedya, video, bilgisayar grafiği, yazılar, ses ve müzik gibi birden fazla iletişim aracının bilgisayar ekranında birleştirilerek kullanıcının duyu organları tarafından tek bir araç olarak algılanmasını sağlayabilecek hale gelmesidir. [6]

GELENEKSEL MEDYA HABERCİLİĞİ VE SOSYAL (YENİ) MEDYA HABERCİLİĞİ

Yazının başında ifade ettiğimiz gibi, internetin sivilleşmeye başlamasıyla birlikte geleneksel medya kitle iletişim aracı olarak nitelendirdiğimiz gazete yayını yapan medya şirketleri internet haberciliğine yönelmiş ve yayınlarını internete taşımaya başlamışlardır. [7] Gazetelerin yayınlarını internete taşımasıyla başlayan bu atılım, geleneksel medyadan bağımsız olarak haberciliğe dayalı web sitelerinin kurulmasıyla devam etmiş ve Sosyal Medya Haberciliği –Yazarlığı gibi yeni alanlar ortaya çıkmıştır.

Geleneksel Medya

Geleneksel Medya’nın okuyucunun yorumunu alabilme yahut yayınlanmış bir haber üzerinde düzenleme yapabilme özelliklerine sahip olmadığından, tek taraflı bir kitle iletişim aracıdır. Bu sebeple, gazete, radyo ve televizyon yayıncıları içeriği üretir; okuyucu bu içeriği tüketir ve içerik üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunamaz. Tek taraflı bir medya olmasıyla birlikte maliyeti de oldukça fazladır.

Geleneksel medya haberciliğinin:

  • İtibar indeksi yüksektir.
  • Gündemi geriden takip eder.
  • Haberi doğrulatmak önemlidir.
  • Haberlerde düzeltme yapılamaz.

Yeni Medya

Yeni medya, internetin gelişimiyle birlikte kullanıcıların zamandan ve mekândan bağımsız bir şekilde interaktif olarak etkileşimde bulundukları sanal medya ortamıdır. Geleneksel medya olarak nitelendirdiğimiz gazete, radyo ve televizyon gibi tek taraflı kitle iletişim araçlarının aksine, çift yönlü bir iletişim aracıdır. Kullanıcılar yayımlanmış bir habere yorum yapabilir ve paylaşabilirler. Aynı şekilde, yayıncı da bir haberi paylaştıktan sonra içerik üzerinde düzenlemeler yapabilir. En önemli özelliği ise, geleneksel medyanın aksine maliyetinin oldukça düşük olmasıdır. [8]

İnternet haberciliğinin:

  • İtibar indeksi düşüktür.
  • Gündemi anlık takip eder.
  • Haber doğrulatılmadan da yayınlanır.
  • Üretilen içeriğin üzerinde düzeltmeler yapılabilir.

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, geleneksel medya kitle iletişim araçlarının toplum tarafından gördüğü itibar, sosyal medyaya oranla daha yüksektir. Bunun sebebiyse, sosyal medyada üretilen haberlere karşı, doğrulama yahut tekzipte bulunabilecek yasal bir merciinin olmaması ve sosyal medya kullanıcılarının kolay bir şekilde içerik, haber üretebilmesidir. Bunun sonucunda sosyal medyada yalan haber oranı artış göstermekte ve dolaylı olarak toplumun sosyal medya haberlerine karşı güveni azalmaktadır.

Geleneksel medya ve yeni medyayı birbirinden ayıran en önemli özelliklerden birisi de geleneksel medyanın gündemi geriden, sosyal medyanın isegündemi anlık takip etmesidir. Sosyal medyada bir haber üretmek için, bulunduğumuz ortamda internetin olması ve sosyal medyada çevrimiçi olup haberi yazmamız yeterlidir. Fakat,geleneksel medya kitle iletişim araçlarından gazetelerde yayınlanacak haberlerin bir gün önceden hazırlanmış olup matbaaya teslim edilmesi gerekmektedir. Bu bakımdan sosyal medyanın interaktif, çevrimiçi bir platform olması habercilik alanında hayatımızı kolaylaştırmakta fakat her kullanıcının içerik üretebilme özelliğiyle birçok etik sorunu da ortaya çıkarmaktadır.

SOSYAL MEDYANIN ETİK SORUNLARINA KARŞI ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

Etik sorunların en başında yalan haberler ve dezenformasyon gelmektedir. Bunlarla birlikte, terör propagandası, kişisel hakların ihlali, bir kuruluşu yahut kişiyi aşağılama, hakaret gibi sorunlarda karşımıza çıkmaktadır. Tüm bu etik sorunlarla mücadele edilmesi adına Türkiye’de ‘iletişim hukuku’ dalındaki yasalara sosyal medya suçlarını kapsayıcı yasalar da eklenmiş, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlükleri kurulmuştur. Bunlar, yetkili mercilerin yasal düzenlemelerle aldığı önlemlerdir. Bu önlemler sayesinde, terör propagandası, kişisel hakların ihlali, hakaret-tehdit gibi durumlar gerekli mercilere bildirildiği zaman, bu suçlardan herhangi birini işleyen kişiye hukuki yaptırım uygulanması sağlanabiliyor.

Fakat bunun yanında, sosyal medya kullanıcılarının etik sorunlardan biri olan yalan habere maruz kalmamak adına, sosyal medya platformlarında karşılarına çıkmış bir haberin teyit edilmesi noktasında başvurabileceği kaynaklar vardır. Bunlardan birisikuruluşundan sonra kısa bir zaman içinde sosyal medya kullanıcılarının itibarını kazanan ve şüpheli yahut yalan haberlerin teyit edilmesi noktasında hizmet veren, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuGazeteci Mehmet Atakan Foça’nın 2016 yılında kurduğu ‘teyit.org’ sitesidir.

Tüm bu etik sorunlara karşı sosyal medya kullanıcılarının sosyal medya platformundaki içeriklere sorgulayıcı bir gözle yaklaşması, doğruluğuna emin olamadığı haberleri teyit etmeden paylaşmaması, kasten yahut bilinçsizce üretilmiş yalan haber ve dezenformasyonların yayılmasına ortak olmaması açısından önem taşımaktadır.

Notlar:

1- İnternet Çağı Dinamikleri – Mustafa Emre Civelek –  Sayfa:7

2- ‘Yeni Medyanın Gelişimi ve Dijitalleşen Kapitalizm’ adlı makale, Gülşah Başlar, Sayfa:2

3- İnternet Çağı Dinamikleri – Mustafa Emre Civelek –  Sayfa:18

4- https://www.chip.com.tr/haber/bir-klasik-netscape-navigator-15-yasinda_15823.html

5- Yeni Bir İletişim Ortamı Olarak Sosyal Medya: Ege Üniversitesi İletişim Fakültesine Yönelik Bir Araştırma – Z. Beril Akıncı Vural Mikail Bat Sayfa: 3354

6- https://mavisokak.com/yeni-medya-nedir-yeni-medyanin-ozellikleri-nelerdir/

7- ‘Geçmişten Geleceğe İnternet Gazeteciliği: Türkiye Örneği’ adlı makale – Dr. Berrin Kalsın sayfa:2

8-  Yeni Bir İletişim Ortamı Olarak Sosyal Medya: Ege Üniversitesi İletişim Fakültesine Yönelik Bir Araştırma – Z. Beril Akıncı Vural Mikail Bat Sayfa: 3372

Ekrem Kubilay Karadeniz / Akademya Dergisi

adminadmin