Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 30-08-2016 09:50   Güncelleme : 30-08-2016 09:50

Söz Uçar Sözleşme Kalır

Önceki yazılarımda işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklardan az da olsa bahsetmiştim. Siz değerli okurlarımdan gelen olumlu geribildirimlerden dolayı bugün iş sözleşmelerin bahsetmek istiyorum.

Söz Uçar Sözleşme Kalır

İş sözleşmesi, işçinin bağımlı olarak iş görmeyi, işverenin ise ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşme olarak tanımlamak yerinde olacaktır.  İş sözleşmelerinde kanunda aksine bir hüküm yoksa herhangi bir şekil şartı yoktur. Ancak süresi bir yıl ve daha fazla olan sözleşmelerin yazılı olarak yapılmasında fayda vardır.

Nitelikleri bakımından en çok otuz iş günü süren işlere süreksiz işler, daha fazla devam eden işlere ise sürekli işler denilmektedir.

Belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi nedenlerle işveren ve işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmelerine belirli süreli iş sözleşmesi denir. Fakat bazı işverenler bazı işçilik haklarını vermemek için gerçekte belirsiz sözleşme gerektiren bir iş ilişkisi olmasına rağmen art arda belirli süreli sözleşmeler yapsa da iş kanunumuza göre işçi işe girdiği tarihten itibaren yapılan sözleşme belirsiz süreli hükümleri doğurmaktadır. Bu durumun istisnası özel öğretim kurumlarının eğitim personelleriyle yaptıkları ve her sene yenilenen belirli süreli iş sözleşmelerinin Yargıtay kararıyla belirsiz hüküm içermediğidir.

Sözleşmenin türüne bakılmaksızın taraflar aralarında herhangi bir deneme süresi kararlaştırmışsa deneme süreli iş sözleşmesinden söz etmek mümkündür. Bahse konu deneme süresi bireysel işe alımlarda en çok iki ay toplu sözleşmelerde ise en çok dört ay olabilmektedir. İş çevrelerinde bu konuda deneme süresi boyunca işçi sigortalı gösterilmez tarzındaki yaklaşımların son derece yanlış olduğu ve deneme süresi ne kadar olursa olsun personelin sigorta girişinin yapılması gerektiğini söylemekte yarar var.

Yapılan işin gereği olarak taraflar, işin sürekli fakat tam zamanlı olması gerekmeyen durumlarda, kısmi süreli iş sözleşmesi düzenlerler. Genel olarak standart çalışma süresinin 2/3'ü oranından daha az süreli çalışmalarda kısmi süreli sözleşme düzenlenebilmektedir. Bunun dışındaki durumlar tam zamanlı çalışma olarak kabul edilir ve tam zamanlı iş sözleşmesi düzenlenir.

İş sözleşmelerinin en çok uygulananlarından söz ettik. Bunlar dışında çağrı üzerine çalışma, geçici iş ilişkisi ve Takım sözleşmeleri de düzenlenebilmektedir.

Türkçemizin en sık kullanılan deyimlerinden biri " söz uçar yazı kalır" deyimidir. İnsanlar önemli veya önemsiz birçok konuda birbirleriyle anlaşmaya varırlar. Bu anlaşmalar sözlü olarak yapıldığında taraflar iyi niyetli de olsa geçen zaman içinde konuşulan cümleler unutulabilmekte veya yanlış hatırlanabilmektedir, bir de taraflardan birinin veya her ikisinde kötü niyetli olduğunu düşünürsek çıkacak anlaşmazlık hepten çözümsüz duruma gelecek ve telafisi imkansız zararlarla karşı karşıya kalınabilecektir.  En basit anlaşmaların bile sadece yazıya dökülmemesinden kaynaklı olarak yıllar sürecek bir çözümsüzlüğe neden olabildiğinin bilinmesine rağmen işverenler uzun yıllar çalıştırmak için istihdam ettiği personelleriyle neden uygun bir iş sözleşmesi yapmaktan imtina eder. Bunun nedenini bilmek mümkün değil ama taraflar girdikleri iş ilişkisinin şartlarını bilirse kafalarında daha az soru işareti olur. Ve ne kadar az soru işareti o kadar verimli bir çalışma demektir. Düzenleyebileceğimiz basit bir iş sözleşmesinden kaçmamakta fayda görüyorum. Çünkü söz uçar yazı kalır, söz unutulur sözleşme kalır.

Murat TÜRK

adminadmin