Fikir
Giriş Tarihi : 02-06-2020 13:41   Güncelleme : 02-06-2020 13:43

Sözleşme

Bu yazacaklarım tüm aileleri ilgilendiren hassas bir konu lütfen dikkatlice okuyunuz. Anneler babalar yarın öbür gün Oğlunuz evlenme çağına geldiğinde ben evlenmek istiyorum derse, gayet normal bir şekilde buna sevinirsiniz, bunda da bir beis yok zaten. Fakat oğlunuz ben bir erkekle evleneceğim derse birçok ailenin kabul edeceği bir durum değil herhalde.

Sözleşme

Zaten bizim oğlumuz yok kızımız var diyenlere de, aynı şey sizin içinde geçerli kızınız ben bir kızla evleneceğim derse yapacak hiçbir kanuni yaptırımınız yok. Yani erkek evlatlarda kız evlatlarda devletlerinin koymuş olduğu kanuna göre hareket etmiş olacaklar. Yani her hangi bir yasal engelleri yok. Güya kadın haklarını korumak için çıkartılan İstanbul sözleşmesine göre tüm cinsler özellikle kadınlar korunacak. Bu tip sözleşmenin İslam da dinimizce hiç gereği yok zaten.  Sadece Veda Hutbesin de Peygamberimizin kadınlarla ilgili şu satırlarıyla yetinelim: “Ey insanlar! Sizin kadınlarınız üzerinde haklarınız vardır. Ama onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Onlar sizin haklarınıza riayet etmelidir. Siz de onlara iyi muamele etmelisiniz.” Bu emir bile bizlere yeter. Konu kadın hakkı gibi gösterilse de işin ucu başka yere gitmektedir. İstanbul sözleşmesi gereğince “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” kavramına yer verilmiş. Nedir bu İstanbul sözleşmesi  “ Türkiye, 12 Mart 2012'de sözleşmeyi onaylayan ilk ülke olurken onu 2013-2015 yılları arasında 18 ülke (Andorra, Arnavutluk, Avusturya, Bosna-Hersek, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İspanya, İsveç, İtalya, Karadağ, Malta, Monako, Polonya, Portekiz, Sırbistan, Slovenya) daha takip etti. Sözleşme 1 Ağustos 2014'te yürürlüğe girerken, sözleşmeyi onaylayan ülke sayısı 2019 itibarıyla 34'e ulaştı. Bununla yapılmak istenenin ne olduğu ortadadır. Eşcinsel evliliklerine yasalık kazandırmayı hedefleyen bir tuzak bu…

 

Zaten örnek teşkil edecek bu evliliklerde ince ince başlamıştır. (Bakınız, Emrullah Tüzün, Ekin Keser, Seyhan Soylu-Fahri Yazıcı, Selin Ciğerci-Gökhan Çıra evlilikleri)..

 

Adana’dan Eda & Elif çifti aşk yaşaması. Üstelik eda türbanlı genç bir kız.

 

Temel Haklar, Eşitlik ve Ayrımcılık Yapmam” meselesi de çarpık. “Bireylerin cinsiyet, toplumsal cinsiyet… cinsel tercih/yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği… Özellikle mağdurların haklarını korumaya yönelik tedbirler başta olmak üzere işbu Sözleşme hükümlerinin Taraflar tarafından uygulanması güvence altına alınmıştır” deniyor. Buradaki bakış açısı, günün birinde “Üçüncü Cinsiyetin” dayatılacağını göstermektedir.

 

Örnek olarak Avrupa’daki en büyük havayolu şirketleri arasında yer alan EasyJet isimli firma, trans bir yolcunun şikayeti üzerine uçaklarındaki anonsları değiştirime kararı aldı. Avrupa’nın en büyük havayolu şirketlerinden biri olan EasyJet’in, trans bir yolcunun şikayeti sonrasında uçak içi anonslarında “Bayanlar ve Baylar” ifadesini kullanmaktan vazgeçtiği belirtiliyor.

 

Google Yeni emojiler arasında 'cinsiyetsiz emoji' olarak tanımlanan, cinsiyetin anlaşılmadığı yeni emoji ifadelerini tanıttı.

 

Netflix kanalında Gay ve Lezbiyen Dizileri ve Filmleri hızla artıyor bakınız;

 

Alex Strangelove, The Politician, Grace and Frankie, Gypsy, Kent Masalları, Everything Sucks!, You Me Her, Please Like Me, Ellen DeGeneres: Relatable, The Mortified Guide, 4th Man Out,  REA(L)OVE, Şeytan Tüyü, Maço,  Tales of the City (1993), Yasak Oyunlar: Justin Fashanu’nun Hikâyesi, To Each, Her Own, Hannah Gadsby: Nanette, All In My Family, Tyler Oakley’in Hayatı isimli diziler..

 

Ve bizlere alıştırılmak istenen Türk dizilerinde de başladı. Blu TV’de yayınlanmaya başlayan fenomen dizi Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi’nin 8’inci bölümünde iki kadın oyuncunun öpüşmesi diziye damga vurdu. Haberler.com’da yer alan haberde, Uzun bir aradan sonra sevenlerinin karşısına çıkan efsane dizi Behzat Ç.’de Türk dizi tarihine geçen bir olay yaşandı. Dizinin yayınlanan son bölümünde iki kadın karakterin öpüşme sahnesi olay oldu.

 

Netflix’in Yeni Türk Dizisi Aşk 101’de Eşcinsel Karakter. Osman isimli öğrenci eşcinsel bireyi canlandıracak.

 

Bir de kitap “Kalp Çarpıntısı” isimli naif bir çizgi roman kitabı. Bir oğlan bir oğlanla tanışır.. Başlığı ile yakında kitapevi raflarında yer alınacağı söyleniliyor.

 

En son olarak ta İstanbul belediye başkanı bir röportajında şöyle söylemişti.

 

“Tabii ki eşcinsel vatandaşlarımızın da yaşam kalitelerini ya da yaşamla ilgili özgürlüklerini korumakla ilgili sorumluluğumuz var. Geçmişte bu görevi yapmış insanların sorumluluğu olduğu gibi benim de var. Benden sonraki belediye başkanlarının da var. Ülkeyi yönetenlerin de var. Ama şunu söylemekte fayda görüyorum ki, eşcinsel evliliğe izin verilmesi hususuna henüz toplumumuzun hazır olmadığının altını çizmek isterim.” şeklinde konuştu.. “Yani daha hazır değiliz…”

 

Şimdi hiç ağlanmadan dövünmeden düşünelim bu yasayı bugünkü iktidarda olan yöneticilerimiz çıkardı. Bu hükümetin eski milletvekili Mehmet Metiner ‘in kendi ifadelerine yer verelim. “İstanbul Sözleşmesi’ ni  Ahmet Davutoğlu Genel Başkanımız/Başbakanımız iken bizim partimiz Meclis’e getirdi... Diğer partilerin tümünün onayıyla Meclis’ten geçti... Kendi adıma itirafta bulunuyorum: Yanlış yaptık" dedi.

 

Metiner, açıklamasının devamında şunları söyledi:

 

‘Eminim ki oy veren vekil arkadaşlarımızın kahir ekseriyeti neye oy verdiklerini bilmeden el kaldırdılar. Sırf parti grup başkanvekilleri el kaldırdıkları için. Partilerin grup yönetimi kendi aralarında anlaşmış olmalılar ki o anda bulunanların onayıyla kabul edildi geçti’ dedi.

 

İfade çok garip “neye oy verdiklerini bilmeden el kaldırdılar”

 

Türkiye Büyük Millet meclisine bir oylama gelecek ve onu okumadan anlamadan iyice idrak etmeden, örfe, adet e, dinimize uygun mu, değil mi? Demeden el kaldırmak onaylamak yasalaştırmak. Tek kelime ile yazıklar olsun. Rusya, Azerbaycan, ABD, Kanada, Japonya ve Meksika gibi ülkelerin imzalamadığı ve birçok ülkenin de üzerine şerh düştükleri bu sözleşmeyi biz başı çekerek neden kabul ediyoruz anlatmak istediğim bu. Biz bu yazımızda kimseyi kınamıyoruz özendirmeye çalışanları ve özendirileni eleştiriyoruz. Allahın bu yasaklarını uymaya davet ediyoruz. Bu lüzumsuz ve tehlikeli sözleşme iptal edilmelidir. Son sözümüzü Kitabımız Kuran’ dan verelim.

 

“Alemlerin içinde erkeklere mi gidiyorsunuz? Ve Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyorsunuz? Siz sınırı aşan kavimsiniz.” (Şuara, 26/165,166)

 

"Lût''u da (peygamber gönderdik). Kavmine dedi ki: “Sizden önceki milletlerden hiçbirinin yapmadığı fuhşu mu yapıyorsunuz!” / “Çünkü siz, kadınları bırakıp da cinsel tatmin için erkeklere yanaşıyorsunuz. Doğrusu siz taşkın bir milletsiniz.” / Kavminin cevabı, “Onları (Lût ve arkadaşlarını) memleketinizden çıkarın! Çünkü onlar fazla temizlik taslayan insanlar!” demelerinden başka bir şey olmadı. / Biz de onu ve karısı dışındaki aile fertlerini kurtardık.

 

Karısı geride kalanlardan (kâfirlerden) idi. / Ve üzerlerine dehşetli bir yağmur (taş) yağdırdık. İşte gör günahkârların sonunun ne olduğunu!" (A''râf:7/80-84)

 

Saygılarımla.

Recep YAZGANRecep YAZGAN