Uzun süren düşünce seanslarında, sırdaşı ve dostu Muhammed de olurdu, daima.
İki arkadaş, diğerlerinden ne kadar da farklıydılar. Oyunlarında haksızlık etmez, taraf tutmazlardı.
Çobanlık yapan Muhammed, koyunlarını ağıla bağlar bağlamaz, soluğu Ebu Bekir’de alırdı.
Ebu Bekir, babasının yanında kumaşçı çırağıydı.
Muhammed ile Ebubekir arasında parmakla gösterilen bu samimiyet fark edilirdi, kısa zamanda.