TABELALARIMIZI, İSİMLERİMİZİ TÜRKÇELEŞTİRELİM

Bozdağ, burada yaptığı açıklamada, Türkçe’nin toplum hayatındaki yeri ve Türk dilindeki yabancılaşmaya dikkati çekti.
 
İstanbul Türkçesi tabirinin Türkçe’nin güzelliklerinin uygun şekilde kullanılmasından dolayı hayat bulduğunu belirten Bozdağ, aynı şekilde Türkiye’nin her yerinde insanların şive, lehçe gibi farklıları azaltarak Türkçe’yi ağız birliği, dil birliği ve güzellikleri ile konuşma imkanının oluşması gerektiğini söyledi.
 
"Türkçe isim yeteri kadar var"
 
Yozgat gibi Anadolu şehirlerinde tabelaların yabancı kelimelerden oluştuğunu ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti:
 
“Esasında markaları oluştururken, Türkçe markalar oluştursak Türkçenin tanınırlığını bilinirliğini daha da artırmış oluruz. Biz markalarımızı başka dillerde oluşturduğumuzda o zaman o dilin tanınırlığına bilinirliğine hizmet ediyoruz. Marka çalışması yapanlar, başka güzel işleri yapanlar, yaptıkları güzel işlere Türkçe isimler verirlerse hem Türkçenin tanınmasına, bilinirliğine daha fazla hizmet etmiş olurlar. Hem de markalarının ülkemizde daha iyi bir noktaya gelmesine katkı sağlamış olurlar. O yüzden herkese ben buradan tavsiye ediyorum. Tabelalarımızı, isimlerimizi Türkçeleştirelim. Türkçe isim yeteri kadar var. Hangi alanda istersek o alanda onu kullanabiliriz.”
 
İletişim ürünlerinde insanların yarı İngilizce konuşur bir hale geldiğini kaydeden Bozdağ, ifadelerin İngilizce olarak hayat bulduğu konuşma hayatında Türkçe karşılıkların bulunmasına rağmen kullanılmadığını dile getirdi.
 
Bozdağ, Türkçe’de pek çok kelimenin öldüğünü ve bu noktada Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nin Türkçe sevdasını her yerde yeşertmek adına önemli bir görevi üstlendiğini söyledi.
 
Yozgatlı Şair ve Yazar Abbas Sayar gibi ünlü edebiyatçıların ardından yeni yazarların yetişmediğini ifade eden Bozdağ, “Umarız ki onu geçen ondan daha iyi olan birileri çıkar. Gazete alanında epey Yozgatlı var. Onların da arkasının gelmesi lazım. Her alanda edebiyatta, gazetecilikte her alanda daha iyilerinin çıkması lazım” diye konuştu.
 
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem de dernek olarak toplumda dil şuurunun yerleşmesi için çalıştıklarını ifade ederek, “Baktığımız zaman gerçekten bir şuursuzluğumuz var. Dil bilinci yeterli değil. Bunu tabelalarda net görüyoruz. Burada içinde bulunduğumu hanın bile içerisine girip de tabelalara baktığımızda bizimle ilgisi olmayan bir takım isimler görüyoruz” dedi.
 
Şiddetin temelinde aslında kendini ifade edememe sorununun yattığını vurgulayan Erdem şöyle konuştu:
 
“Şiddetin de sebebi aslında kendini ifade edememektir. Aciz insanlar şiddete başvururlar o da dile hakim olamadığı içindir. Cep telefonlarında gönderdiğimiz mesajları pahalı gönderiyorduk. Harfleri tanımadığından kaynaklanıyordu. Bizim bazı harflerimiz uluslararası bilişim düzeninde yok, ondan kaynaklanıyor. İngilizce birim fiyatı bir lira ise Türkçe gönderdiğimiz her mesaj 2 lira 25 kuruştu. Biz ona müdahil olduk, sağolsun Ulaştırma Bakanlığı ile düzeldi.”
 
Kamuda F klavye kullanımı
 
Erdem, kamuda F klavye kullanımını yaygınlaştırma çalışmalarının devam ettiğini belirterek, "Ne olacak F olsa ne olur Q olsa ne olur' diyebilirsiniz. İkisinin arasında çok büyük bir fark var. Bir kere hızlı yazmak için F klavye. Çünkü Q ile siz Türkçeyi değil İngilizceyi bile hızlı yazamazsınız. F klavye ile bakmadan klavyeye yazarsınız. Q klavye ile bakmadan yazamazsınız. Çünkü harfler ona göre dizilmemiş mutlaka görmeniz lazım. Gerçekten dil çok önemli, dille ilgili Mevlana’nın bir güzel sözü var, ben o sözlerle sözlerimi noktalamak istiyorum. Gerçekten Mevlana çok muhteşem ifade etmiş. 'İnsan da güzel olan yüzüdür, yüzde güzel olan gözüdür ama insanı insan yapan ağzından çıkan sözüdür' diyor.”
 
AK Parti Yozgat İl Başkanlığını ziyaret
 
 Bozdağ ile Erdem daha sonra AK Parti İl Başkanlığını ziyaret etti. Erdem, burada yaptığı konuşmada, AK partinin her seçimde giderek güçlendiğini ifade etti.
 
Muhalefet partilerinin AK Parti’nin yıpranmasını, AK Partililerin yüzünün eskimesini  istediği dile getiren Ekrem, “Biz ona da fırsat vermiyoruz. Kadrolarımız her seçimde tazeleniyor. İşte 3 dönemlik vekillik buna örnek. Her seçimde vekillerin yarısını dinlendirdik” dedi.
 
AK Parti'nin diğer partilere göre çok farklı işler yaptığını anlatan Erdem, "Gezi olayları her ne kadar AK  Parti’ye yapılmış gibi olsa da muhalefete bir tepkidir. ‘Muhalefet yapıyorsunuz ortaya bir şey koymuyorsunuz’ diye, ‘Biz yapalım’ diye sokağa döküldüler. Aslında muhalefet doğru olsa bunlar olmayacak. O tepki onadır. Muhalefetedir. Türkiye’nin gerçekten problemi muhalefettir” şeklinde konuştu.