Siyaset
Giriş Tarihi : 21-02-2017 15:30   Güncelleme : 21-02-2017 15:30

Tek Adam Ve Tek Parti Rejimi Tarih Oluyor

​16 Nisan’da sandık ile devletin sahibinin önüne gelecek olan 18 maddelik Anayasa değişikliği teklifindeki en önemli tartışmaların, daha doğrusu CHP’nin akıl almaz iddialarının başında “Tek adamlık, tek parti dönemi” geliyor. 1923-1950 arası ülkeyi tek muhalif vekilsiz, tek muhalif gazetesiz, tek muhalif STK’sız, Meclis’te “Olur paşam, tamam paşam” zihniyetiyle yöneten; camileri ahıra çevirmeyi, “medeniyet” deyip dine, ecdada saldırmayı marifet bilen CHP, özlem duyduğu geçmişini bir tehlike olarak vatandaşa yansıtıyor….

Tek Adam Ve Tek Parti Rejimi Tarih Oluyor

Siyasi dinamizm

Milletin iradesiyle karara bağlayacağı Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde ne tek adamlık ne de tek parti rejimi söz konusudur. Yürütme tek elde toplanıyor, yasama ayrılıyor, yargı ise bağımsızlaşıyor. Parlamenter sistemde Cumhurbaşkanı’nın hiçbir hukuki sorumluluğu yok, aynı zamanda yetkilerinin düzenlendiği 101-106 maddeleriyle “Tek adam” olmak için yeterli gücü var. Ama yeni sistemde “Tek adamlık” iddiaları tam anlamıyla palavra. Başkandan ayrı olarak seçilecek Meclis, başkanı ve kabinesini denetleyecek, yasa çıkaracak, bütçeleri görüşecek, sorular yöneltecek, vatandaşın talebini yürütmeye iletecek. Ezcümle siyaset bir dinamizm kazanacak. Yargıda ise Meclis’in gücü daha fazla, yargının da kontrol altına alınması mümkün değil. Cumhurbaşkanı her hatasından sonra millete hesap verecek, suç işlemişse de yargıya… Tek parti iddiaları da düpedüz safsata. Tek parti olacak denilen AK Parti, Yeni Anayasa’yı bile MHP ile yazdı. “Sağ” merkezi tek çatı altında topladı. Kutuplaşmayı en aza indirdi. “Tek parti, tek adam” propagandası “CHP’nin biz asla seçilemeyeceğiz” itirafının bir tezahürüdür. Maraş’ı, Antep’i, Trabzon’u, Malatya’yı kabullenememesi, oradaki vatan evlatlarına uzanmayı istememesinin açık ilanıdır. Tek adamlık dönemi AK Parti ile tarihe gömüldü. Yeni sistem ile birlikte de Türkiye’nin çok farklı ideolojilerinin temsilcileri Meclis’te olacak, milletin temsilini bizatihi Cumhurbaşkanı yürütecek. Diğer yandan tarihin en büyük diktatörlüklerinin tamamı parlamenter sistemle kuruldu. Başkanlık ile yönetilen ABD’nin tek bir diktatörü bile yok. İnanıyorum ki millet, tek parti arzusuyla yanıp tutuşan, diktatörlük hasreti çeken CHP’ye 16 Nisan’da gereken dersi verecektir...

 

adminadmin