Kültür
Giriş Tarihi : 23-06-2019 10:00   Güncelleme : 22-06-2019 15:17

Teknoloji Gelişti Ve İnsan Bozuldu

Teknoloji gelişti ve insan bozuldu. İnsan bozuldu dolayısıyla eşya da. Eşyanın bozulması demek, tabiatın, bitkilerin ve hayvanların, dolayısıyla gıdanın ve sıhhatin bozulması demekti ve öyle de oldu. İnsan sıhhatini kaybetmeden bilmez kıymetini. Hep sağlıklı ve genç kalacağını zanneder.

Teknoloji Gelişti Ve İnsan Bozuldu

Nasıl ki, dünya ahiretin tarlasıdır ve burada ne ekersek ahirette de onu hasat edeceğiz. Aslında gençlik de öyle… Gençliğini hoyratça heba eden yaşlılığında pişman olur. Zira hayatın en zor zamanı Hz Peygamber (a.s.v.)’in de sakındığı ihtiyarlıktır.

Bu sayıda size 115 yıl yaşamış ve 35 yıl aralıksız sağlık mecmuası neşretmiş kıymetli bir tabipten bazı nasihatleri aktaracağız. Ümit ederiz ki, teknoloji savaşlarının iktisadî cephesi kadar sıhhat cephesinin etkisinden de bilvesile korunuruz.
İşte Dr Hafız Cemal Lokman hekim’den uyulması elzem bazı nasihatler:
Ahlâksızlığın, vicdansızlığın, sanatsızlığın, ittihadsızlığın herhangi bir millete yaptığı tahripleri, yıkıntıları, fenalıkları en kuvvetli silâhlar yapamaz!
Çocuklarınıza cin, peri masalları söylemeyiniz! Yalan, dolanla çocuklarınızın fikirlerini bozmayınız! Beyinlerini zehirlemeyiniz! Rusya’da bir mektep muallimi ile bir hoca, çocukları cin masalları ile korkuttuklarından hükümetin emriyle asılmışlardır! (Günümüzde, korku ve dehşet saçan oyun ve filmleri çevirenleri bir düşünün… O halde uzaylılar diye cin, peri görüntüleri ihtiva eden film ve oyunlardan çocuklarınızı uzak tutun!)
Bir vicdansızın, ahlâksızın yaptığı fenalıkları, yüz bin vicdanlı ahlâklı insan birleşseler yapamazlar!
Hakikî aşkın girdiği dimağda, beyinde akıl ve mantık aramayınız!
Akıl, zekâvet, muhakeme ile dolu beyinde, hakikî aşk aramaynız! Binaenaleyh herhangi bir insan, ‘hem âşıktır, hem de akıllıdır’ derlerse inanmayınız! Ya gerçekten âşıktır, aklı başında yok, ya da akıllıdır, kafasında aşk yok!
Evler gerektiği gibi temizlenmezse, hastalık gelir. Çünkü rutubetli, güneşsiz, ziyasız, karanlık, havasız yerde mikroplar senelerce yaşarlar, ölmezler, çoğalırlar!
Soğuktan korkarak kapı ve pencereleri sımsıkı kapamayınız, delik deşiği tıkamayınız! Her zaman kapalı bırakmayınız! Sonra odada biriken pis ve zehirli hava, hayatınıza büyük düşmanlık eder. Sizi günden güne zayıflatır, kansız yapar! Bu cihetle ara sıra kapı ve pencereleri açarak odanızı temiz hava ile doldurunuz!
Kulaklara kadar sımsıkı geçirilen takkeler, atkılar, kaşkollar, kefiyeler çok zararlıdırlar. Kulaklara fena, ayıplı şekiller verirler. Sivilceler, kaşınmalar husule getirirler.
Erkekleri, kadınları fena fena yollara düşüren, rezil ve rüsvay eden, lekeliyen, sıhhatlerini ve istikballerini tehlikeye koyan ve nihayet mahvü perişan eden 4 şey vardır: Yalancılık, sarhoşluk, sevdazedelik ve züğürtlükdür. Bu dördünün pençesine düşmeyenler yüzde 80 nispetinde facialardan, belâlardan kurtulmuş olurlar!
Yalnız ağızdan nefes alıp vermenin büyük zararlarını daima işitiriz. Fakat ağızdan nefes vermenin zararlı olduğunu işitmemiştik. Hattâ her zaman burundan nefes alıp ağızdan soluk vermeyi hekimler tavsiye ederler. Son tetkikler üzerine, maruf bir İngiliz doktoru, kulak, burun ve boğaz mütehassısı, bunun aksini tavsiye ediyor. Diyor ki: Çocuklara kat’iyyen burundan nefes alıp ağızdan vermelerini öğretmeyiniz. Nefes almanın en doğru usulü burundan alıp vermektir.
Kırmızıbiber ve ekşi limonda (B) vitamini vardır. Bu yiyecekler kan zehirlenmesini önler.
Yaprak ve çiçekleri ile göğüs nezlesine ve öksürüğe çok fayda veren ıhlamur ağacı 1500 seneden fazla yaşar. Kışın ıhlamur içmeyi unutmayın!
Vücudu ve kanı temizlemek, kuvvetlendirmek, gençliği muhafaza ederek uzun ömürlü olmak isteyenler, iyi ve mikropsuz su içmeli ve her zaman banyo yapmalı, yıkanmalı!
Asabi, sinirli olan çocuk, el çırpmasından çok korkar, ürker. Sinirlilik hali artar. Bundan dolayı sinirli çocukları bu tarzda ürkütmeyin!
Akciğerlerin ekmeği, temiz, tozsuz havadır. Bol bol saf hava ile soluk alıp verenler, teneffüs edenler akciğer hastalığına yakalanmazlar.
Gençliğinin kıymetini bilenler, ihtiyarlığında şikâyet etmezler.
İnsan bir çiçeğe benzer. Her çiçek temiz havaya ve güneşe muhtaçtır. İşte bundan dolayıdır ki, pek kıymetli bir çiçeğe benzeyen insan, temiz hava ve güneş bulamazsa çabucak solar, buruşur.
Dünyada kanaat kadar zenginlik bulunamaz! Kanaat sahiplerinin pek çoğu, vücutça ve fikirce sağlam olurlar. Çünkü beyinlerini ve bedenlerini çok yormazlar!
‘Keskin sirke kabına zarar verir’ atasözü her zaman hatırınızda tutunuz. Kolayca sinirlenmeyiniz. Soğukkanlı davranınız! Darılan insanın yüreği çarpar, maneviyatı bozulur. Bazı ihtiyarlarda nüzül, yani felç getirir ve bazen kalbi durdurur, öldürür!
Derd gider gibi görünür. Fakat yeri boş kalmaz. Bu cihetle hasta olmamalı, dertlenmemeli! Sağlam olarak yaşamağa çalışmalı!
Çok uyuyan ihtiyar hastadır. Hiç uyumayan genç keyifsizdir.
Hangi bir misafir olursa olsun bir evde balık kadar dayanabilir. Bir günlük misafir altın gibidir. İkinci gün gümüş, üçüncü gün hurda bir madene döner, ağırlık vermeğe başlar. Balık da böyledir. Yalnız balığı gün ile değil, saat ile hesap etmeli ki kokmasın.
Sarımtırak kâğıtlar gözleri çok yormaz, bozmaz!
Merak, kuruntu, fikir yorgunluğu, çok düşünme ve keder vücudu zayıf düşürürler! Nihayet sinir hastalığı yaparlar.
Tıraştan sonra yüzünüze pudra sürmeyiniz! Sonra yüzünüz, çabuk buruşur ve daha çabuk ihtiyarlarsınız! Yüzlerine pudra sürenler, dudaklarını boyatan kızların pek çoğu çabuk ihtiyarlar!
Kan ile ruh ikiz bir kuvvettir. İnsanı yaşatan sağlam kandır. İnsan kansız düştü mü, ruh da zayıflar. Vücuttan kan çıkarsa veya zehirlenirse ruh da kaçar.
Güzel ses, ruhu okşar, fikre rahatlık ve sinirlere kuvvet verir. Hele güzel bir insanın tatlı sesi de oldu mu, adam keyfe gelir.
Ovalarda bulunan ot / mahsulat yığınlarına, harmanlara, samanlıklara yıldırım çok düşer. Bu cihetle gök gürlemesi ve dehşetli fırtına zamanlarında o yerlerde bulunmayınız, uzaklaşınız!
Yazın giyilecek elbise bol, geniş olmalıdır ki, vücut ziyade terlemesin!
Pek çok insanın nefes alıp vermeleri ile bozulan, kokan hava, zehirli yiyecekler gibi vücudu fenalaştırır ve zayıflatır. Bu cihetle kalabalık kahvelerde, tiyatrolarda, sinemalarda uzun zaman bulunmayınız! Buralara gitmeye mecbur olursanız, ara sıra dışarı çıkınız, temiz hava teneffüs ediniz.
Hasta olup hekimlerle, eczacılarla uzun müddet uğraşmaya mecbur olacağınıza, dertlenmemek için sıhhî çareler, nasihatler, tedbirler öğrenseniz daha alâ olmaz mı?
Tütünün zararı ispirtolu içkilerden aşağı kalmaz!
Bataklık civarında oturmayınız! Sonra sivrisinekler ile sıtmaya aşılanırsınız! Eğer bataklık, sazlık civarında oturmaya mecbur olursanız, hiç olmazsa rakımı yüksek dağlarda biraz zaman geçiriniz.
Her insan, kendi sıhhatini, sağlığını, ahlâkını, vücudunun istikbalini düşünerek para kazanmaya çalışırsa, bütün aileler, bütün millet sağlam ve zengin olur. Daha çabuk terakki eder, ilerler!
Kendinizden küçük olanlara, maiyetinizde, yanımızda çalışanlara insafsızca davranmayınız! Sonra siz de günün birinde bir insafsızın eline düşersiniz! Ne oldum demeyiniz! Ara sıra da ‘ne olacağım’ diyerek istikbalinizi düşününüz! n

Bağdagül Öz / Gerçek Hayat

adminadmin