Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 13-01-2020 11:00   Güncelleme : 13-01-2020 11:00

Temiz Bir Sayfa Olarak Sarıkamış Harekâtı

Temiz Bir Sayfa Olarak Sarıkamış Harekâtı

Sarıkamış harekâtı, tarihimizde hatırlanması dahi arzu edilmeyen bir sayfa olarak uzun yıllar nadasa bırakılmış bir konudur. Bazı olaylar vardır ki “şüyuu vukuundan beter” olarak tarihe geçmiştir. Eski bir deyim olan ve bir şeyin dedikodusu, olmuşundan daha etkilidir anlamında bir sözdür. Yani başka bir ifade ile “adı çıkacağına canı çıksın” durumudur.

            Mesela, Sarıkamış harekâtında 90 bin askerin düşmana tek bir kurşun atmadan Allahuekber dağlarında soğuktan donması bir tevatürden ibarettir. Fakat bu durum toplumsal hafızamıza öyle bir yerleşmiş ki bunu zihinlerden söküp atmanın imkânı yoktur.

            Bunun dışında Sarıkamış harekâtı, bir zafer midir? Yoksa bir hezimet midir? Enver Paşa bir kahraman mıdır? Yoksa bir hain midir? Bunlara benzer yüzlerce soru kafaları kurcalayarak hep merak konusu olmuştur. Bakir bir konu olduğu için de tarihçilerin dışında, edebiyatçılar ve sinemacıların da ilgi alanına girmiştir. Son yıllarda farkına varılarak gündeme getirilen ve devlet tarafından da resmi olarak kutlamaların yapıldığı bir etkinliğe dönerek ülke gündemine girmiştir. Gerçi yapılan törenler yürüyüşün dışında şapka ve bere dağıtımının ötesine geçmese de başlangıç için eyvallah fakat bu sığlıktan da kurtarılması gerektiği aşikârdır.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN