Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 27-07-2017 11:22   Güncelleme : 27-07-2017 12:03

Tevazunun Ve Eşitliğin İktidarı

O kadar kendine Müslüman var ki içimizde... Kimse komşusuna akrabasına dostuna yani etrafına Müslüman değil... Hep kendine Müslümanlar, vatandaşa ise sadece öyle görünüyorlar! Bunların çoğu çok fırsatçı kişiliğe sahipler. Her hangi bir konuda öncelik söz konusu olursa, ablarından hemen ortaya çıkıp kaymağa talip oluyorlar. Ve bunda da itiraf etmeliyiz ki çok başarılı oluyorlar. Yani Kendilerini bulunmaz Hint kumaşı gibi gösterip şeytana bile külahını ters giydiriyorlar. Çok zeki insanlar.

Tevazunun Ve Eşitliğin İktidarı

Şimdi Samsun siyasetinde metal yorgunluğu sebebiyle siyaset pazarının kurulma zamanı. Yani herkesin ürününü gösterme zamanına geldi çattı. Samsun siyasetinde Ak Parti’de yaşanılan son süreç yine eskiden olduğu gibi kaymağa talip birçok kendine Müslümanın iştahını kabartacak anlaşılan.

Samsun siyaset meydanı, istemem yan cebime koyun pozlarıyla, sihirli kelimeleriyle emaneti kapmaya çalışan kendine Müslüman kişilerle dolup taşacağa benziyor. Sonradan bu tür insanlar çoktan karşıya geçmiş uzaktan el sallıyorlar. Vatandaş Eyyüb’e ise güle güle deyip el sallamaktan başka çare kalmıyor. Kısaca atı alan Üsküdar’ı geçiyor. Sonrası malum sırra kadem basıyorlar. Yani attıkları taş kurbağaları ürkütmeye yetiyor. Bu pazarda alıcılarını buluyorlar. Çok ta güzel gönül avlıyorlar, Başarıyorlar.

Vatandaş Eyyüb’ün istikbalinin anahtarlarını gönül rızasıyla elinden alan çoğu kendine Müslüman bu kişiler, sonradan ne yapıyor? Tabi ki bir kenara çekilerek hayatın gerçeklerinden uzak rahat ve huzur içinde bir ömür yaşıyorlar. Vatandaş Eyyüb de ızdırablar, sabırlar içinde, çaresiz ve sessiz kimsesiz kalıyor.

Zaman sonra ne oldu kayboldun dendiğinde iş sizin bildiğiniz gibi değil bir başkaymış diyorlar. Yani işin özü Eyyüb bir şey istemeye başlamadan önce onlar başlıyor ''Kıssatün la tentehi'' yani bitmeyen uzun bir hikayelerle vatandaş Eyyüb’ü uykuya daldırıyorlar. Aradan geçen uzun zamandan sonra Eyyüb, Ashabı kehf gibi uykudan uyandığında birde bakıyor ki Samsun’da yeni bir siyaset sabahı.

Günaydın... Hoş geldin. Her yer neşeli, pazar kurulmuş, herkes tezgahını açmış ürün sergiliyor alış veriş zamanı... Eski pazar gitmiş yeni bir pazar gelmiş. Gönül avlayan erler, kendine Müslüman kişiler, caka satan beyler, cici tebessümler hepsi de bizim vatandaş Eyyüb’ün peşindeler.

Kendine Müslüman olanlar ne bu ümmetin ne de milletin derdinde değil. Arada bir heyecan yapıyor sonra sessizce kayboluyor kendilerini unutturuyorlar. Mekanlarında açık gizli İbadetlerini yapıp kimseye karışmıyorlar. Sabah ailesiyle mutlu kalkıp düzenli hayat hali sürüyor.

Dertsiz tasasız yaşayan o kadar zengin kendine Müslüman var ki memlekette kazandıkları unvan ve imkanlarıyla sefahattalar. Ahirette de kendilerinin cennette olduklarından eminler. E nede olsa dünyada ki cennet gibi hayatları, Ahirette yaşayacakları cennettin sanki müjdecisi oluyor. Haklılar!

Vatandaş Eyyüb ise hala daha o eski sıkıntılarıyla meşgul, Hayatı tam bir cehennem… Eyyüb hastanede, mahkemede, sokakta, tarlada sanayide, cenaze düğün koşturuyor. Maliyeye ödeyeceği borcunun sırasını bekliyor. Vatandaş Eyyüb’ün derdini dert edinen, çözülmeyen işlerini müşkülünü kimse halletmeye talip değil!.. Kendine Müslüman kişilerin hiç kimseye bir faydaları yok.!

Kibrin saltanatı muhakkak bir gün yıkılacaktır! Bu kibir ve servet sarhoşluğu her kimle beraberse bilsin ki, büyük hüsrandadır. Vatandaş Eyyüb’ün iki eli kıyamet günü bunların yakasındadır... İster hoca ister zengin olsun ister imtiyaz veya mevki makam sahibi yine de haklının haksızdan ,hakkını alacağı gün pek yakındır...Tevazuun ,gösterişsiz Hakkın iktidarı, adaletin ve eşitliğin yani üstünlüğün ancak Takvada yani yüksek ahlakta olacağı gün bu memlekete bir gün gelecektir! Ümitvarız!

Umarım bu metal yorgunluğu sebebiyle AK Parti İl ve ilçe teşkilatlarında yapılacak değişimin, davasına candan gönülden bağlı fedakar kişilerden yani kendine değil de  insanlara yani vatandaşlarına gerçekten hizmet edecek faydalı olacak kişilerden oluştuğunu görürüz... Bunun temennisi ve beklentisiyle.

Measselam  

Ahmet DÜZGÜN

adminadmin