Türkiye
Giriş Tarihi : 26-10-2015 16:37   Güncelleme : 26-10-2015 16:37

Trabzonspor’da Karakedi Operasyonu!

Süper Lig'de dört maçlık yenilgi serisinin ardından Medicana Sivasspor'u deplasmanda 2-0 mağlup eden Trabzonspor'un tesislerindeki kara kedilerin toplatıldığı iddia edilirken, başkan yardımcısı Yakup Aslan, büyü bozmak için kulüp flamasını hocalara okuttuğu iddialarını yalanladı

Trabzonspor’da Karakedi Operasyonu!
Süper Lig'de dört maçlık yenilgi serisinin ardından Medicana Sivasspor'u deplasmanda 2-0 mağlup eden Trabzonspor'un tesislerindeki kara kedilerin toplatıldığı iddia edilirken, başkan yardımcısı Yakup Aslan, büyü bozmak için kulüp flamasını hocalara okuttuğu iddialarını yalanladı. Bordo-mavili kulübün üst üste mağlubiyetler almasının ardından Trabzon'da yayınlanan bazı yerel gazeteler, tesislerde bu yüzden kara kedi avına çıkıldığını iddia ettiler. İddiaya göre, kara kedilerin uğursuzluk getirdiğine inanıldığı için Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'nin geniş bahçesindeki kara kedileri toplamak için belediyeden yardım istendi. Teknik direktör Şota Arveladze'nin de uğursuzluğuna inandığı kara kedilerin toplanması için belediyenin tesislere ekip yolladığı, kulüp personeli ile belediye ekiplerinin kedilerin toplanmasıyla ilgili çalışma yaptığı öne sürüldü. İkinci iddia: Başkan yardımcısı flamayı okutturdu Yerel gazeteler, Medicana Sivasspor maçı sonrasından takımın üzerinde büyü olduğuna inandığı için Başkan Yardımcısı Yakup Aslan'ın kulüp flamasını okuttuğunu, daha sonra yakın çevresine büyük büyünün devre dışı bırakıldığını da iddia ettiler. Yakup Aslan dedikoduları yalanladı Başkan Yardımcısı Yakup Aslan, kulüp flamasını hocalara okuttuğu yönündeki dedikoduları üzerine sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Son 4 haftada oynadığı maçları kaybeden takımımızın Sivasspor karşısında galip gelmesinin hemen ardından bir gazete yazarının, 'Büyü bozmak için Yakup Aslan bayrak okuttu' şeklindeki saçma sapan iddiası, 'Bazıları Trabzonspor'un başarısından rahatsız oluyor' şeklindeki söylentilerin doğruluğunu teyit eden bir işaret olabilir mi? Bu sorunun cevabını camiamızın takdirine bırakıyorum." Hristiyan İnancı Tarihe baktığımızda pek çok uygarlıkta kedilerin tanrı muamelesi gördüğüne şahit oluruz. M.Ö. 3000’de eski Mısırlılar kedileri kutsal bir canlı olarak görürlerdi; hatta siyah dişi kedilerin tanrıça olarak kabul edildikleri kazı çalışmaları sonucu çıkan duvar kabartmalarında görülmüştür. O devirde Mısır’da kedileri hastalık ve ölümden korumak için kanunlar bile yapılmıştı. Evin kedisinin ölmesi aile için bir felaketti. Aile fakir veya zengin olsun fark etmez, kedi mumyalanır, çok güzel kumaşlara sarılır, hatta mezarında yanına kıymetli taş ve madenler bırakılırdı. Kedilerin Mısırlıları bu kadar etkilemesinin sebebinin çok yüksek yerden düştüklerinde bile yara almadan kurtulmaları olduğu sanılıyor. Kedinin dokuz canlı olduğu inancı o zamanlarda gelişmiştir. Medeniyetler geliştikçe insanlarda kedi sevgisi de arttı; Hindistan’da, Çin’de kediler insana en yakın hayvan oldular. O devirlerde, bugünkü inanışın aksine kedinin birisinin önünden geçmesi, o kişi için şans demekti. Kedilerden, özellikle siyah kedilerden nefret, Hristiyanlığın kendinden önceki kültürleri ve onların sembol kabul ettiği şeyleri yok etme güdüsüyle Orta Çağ’da, İngiltere’de başladı. Bağımsız, bildiğini yapan, “inatçı” ve “sinsi” karakteri, sayılarının da şehirlerde aşırı artmasıyla birleşince, kediler gözden düştü. O yıllarda evinde kedi besleyenler yalnız yaşayan fakir ve yaşlı kadınlardı. Yine o yıllar büyücü ve cadı inancının tüm Avrupa’da histeriye dönüştüğü yıllardı. Siyah kedi besleyen bu kadınların kara büyü yaptıklarına dair kampanyalar başlatıldı. Siyah kedilerin geceleri şeytana dönüştükleri konusunda korku dolu halk hikâyeleri üretildi. Cadı konusu bir paranoyaya dönüşünce Avrupa'da 200 Bin kadın ve 2 Milyona yakın kedi kedi yakıldı. Fransa’da kral 13. Louis bu uygulamayı yasaklayana kadar her ay binlerce kedi yakıldı. Sonra da kedilerin popülaritesi tekrar yükselerek arttı.      
adminadmin