Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 09-11-2012 19:14   Güncelleme : 09-11-2012 19:14

Tülden Sütunlar Ülkesinde Tüluat

Önce aşkı kaybettik, Sonra kaybettiklerimizin bahanesini… Aşk dememeliyiz artık; Bahar sabahında acemi bir askerin memleket hasretine, Aşk demeyelim artık; Güllerin orta yerinde Yüzüne çiğ düşmüş sevgiliye duyulan özlemi seyredişe… Unutturmalısın bana aşk için terk ettiklerimi, Unuttur bana ezberimdeki her şeyi… Unutmak; Evet uzağına düştüğüm her şehri… Bil ki sana, en fazla sana, daha çok sana Zamanı bir savaşçı rumuzuyla biçimleyerek Ve kaçıp pınar başındaki bir genç kızın ayak bileklerinden Aynı müstearla sevda türküleri getirmek isterdim

Tülden Sütunlar Ülkesinde Tüluat
Önce aşkı kaybettik, Sonra kaybettiklerimizin bahanesini… Aşk dememeliyiz artık; Bahar sabahında acemi bir askerin memleket hasretine, Aşk demeyelim artık; Güllerin orta yerinde Yüzüne çiğ düşmüş sevgiliye duyulan özlemi seyredişe… Unutturmalısın bana aşk için terk ettiklerimi, Unuttur bana ezberimdeki her şeyi… Unutmak; Evet uzağına düştüğüm her şehri… Bil ki sana, en fazla sana, daha çok sana Zamanı bir savaşçı rumuzuyla biçimleyerek Ve kaçıp pınar başındaki bir genç kızın ayak bileklerinden Aynı müstearla sevda türküleri getirmek isterdim. Ve bir kaynağın yanı başında susuz doğruluşlarımı, Bir çınar gölgesinde esen rüzgârlarımın yalnızlığını Unutturmak isterdim. Unutmak, yeniden unutmak isterdim.Aşk demeyelim artık; Bir çocuğun korku geceleri boyunca Atla gelecek olan serinliği bekleyişine, Aşk dememeliyiz; Sonbahar hüznünü dağları düşünerek azdıran serdengeçtiye Aşk demeyelim yarım kalmış ney taksimlerine Ve ondan ortalığı saran ağlayış heveslerine… —Yarım kalmış ve tarifsiz ne varsa doğudan Yarım kalmış ve isimsiz ne varsa batıdan.- Çünkü biz aşkı kaybettik. Sonra kaybettiklerimizin bahanesini… Şimdi sahile vurmuş bir kasabayım, İlkel ama en güçlü silahındı kayalarımı kuma çevirmek, Ve sen putperest ütopyamı orta yerinden bitirdin; Seyret ki ölüm yok, sinirlerim seğiriyor Ve seyret ki; Dirilemem, kemiklerim fosfora dönüyor. Ne ki tarihten miras bu acılara aşk demeyelim Aşk değil bir tutkuyu soğuk camlara çizmek. Aşk değil bir keman ve bir sazdan Ömürlük hikâyeler yaşamak… Biz bir aşkı kaybettik.! Sonra kaybettiklerimizin bahanesini…. Şimdi bir otel odasında Kendisiyle ısınan titrek bir adamım, Göz bebeklerini aydınlatan sokak lambasının dibinde Bana bakıp bakıp dövünüyor. Uzakta bir esnaf çarşısında demirciler dövüyor; Ve kalbimi Sabah aşka tik taklar, akşam aşka tik taklar. Ve kalbim tik taklar; Göğe sesleniş gibi Ulu bir sesleniş gibi. Bir patika arıyorum gözlerinde uzak yolculuklar için, Diyorsun ki, aşkı kaybettik, Sonra kaybettiklerimizin bahanesini…. Şimdi bir senteze uyanacağım ne yazık, Ve görmeyeceğim aynadaki aksini. Hiçbir şey saf kalmayacak ve durulanmayacak, Artık bir ikindi vakti sersemliği sana yeter olacak. Kaybolacağız Eflatun’un güneşsiz mağaralarında Atacaklar bizi haritasız, isimsiz coğrafyalarına, Bilemem;  bu pandomim seslenişten sana ne kalır? Bu pandomim seslenişten bana dem kalır. —her dem nem kalır- Biz aşkı kaybettik, Sonra kaybettiklerimizin bahanesini....
adminadmin