Aidiyet üzerine dersler

Nusret Sağlam bugünkü köşe yazısında, kentte yaşayan ve muhalif fikirlerini toplumla paylaşan kişilerin ya da grupların ‘eleştiri alışkanlığı’na tutulduklarını iddia ediyor. Özetle, ‘varı yoğu eleştiriyorsunuz’ demeye getiriyor.

Yazı, bizde ‘Bu aidiyet duygusu neler kadir, Allah’ım’ hissi uyandırıyor ve konuyu ‘analiz’ etme ihtiyacı hissediyoruz.

YETERİNCE VEFA GÖSTERİLMEDİ Mİ?
Baştan aşağı ‘aidiyet’ kokan yazıda, üzerinde dikkatle durulması gereken bölüm bizce, ‘eleştirilemez’ kurum adına kurulan; ‘kent kabullerinin üzerinde projelere imza atma’ ifadesi. Bu son derece göreceli ifadenin, kentin hangi dinamiklerinin ‘kabul sınırı’nın üzerinde olduğunu merak ettik açıkçası.

Klişeleşmiş ve artık iç bayan, ‘hayal dahi edilemeyecek işler’ kategorisini de biraz irdelemek lazım. Nedir bu ‘hayal dahi edilemeyecek işler?’ Hangi şehirlerden farklı olarak neler kazandırılmıştır Samsun’a? Hangi hayalperestlerden daha ileri bir hayal gücü ile hangi muhteşem fikirler filizlenmiştir Samsun’da?

Sahil Yolu mu? Doğupark-Batıpark mı? Hangisi? Bu kadarla sınırlı mevcut olumlu hizmetleri, akl-ı selim sahibi bütün muhalifleri de takdir ediyor ve Samsun’a kazandırdığı için mevcut yönetime müteşekkir. Ama yeterli mi gerçekten bu kadarı Samsun’a? Ve bunların vefasını yeterince göstermedi mi bu şehir? 3 dönemdir Sahil Yolu’nun kaymağını yemiyor mu birleri?

‘BENİM DEDİĞİM OLACAK!’
Bunların dışında hangi muhteşem projeler gerçekleştiriliyor da, ‘hayal dahi edilemeyecek bu işleri’ biz göremiyoruz?
Hemen hemen her kesimin ‘uzlaşı’ çağrısı yaptığı ama sadece bir kesimin inatla ‘benim dediğim olacak!’ dediği Saathane Projesi mi?
Samsun’un tarihiyle alakası olmayan uyduruk efsanelerden müteşekkil Büyük Amazon Projesi mi?
Rantabilitesi hala tartışılır, ‘iş yaparken, gönül kırılan’, üstelik finansmanı Ulaştırma Bakanlığı’nca karşılanan Hafif Raylı Sistem mi?
Kenar bordürleri hala döşenememiş ve vatandaşın otopark olarak kullanmayı uygun gördüğü 2. Bulvar mı?
Kıranköy Mezarlığı üzerine inşa edilen ve hala kaygan zemini münasebetiyle aşağıya doğru kayan Sebze-Meyve Hali mi?..

RAYLI SİSTEM Mİ? OPERA DURAĞI MI?
Bir yatırımcıyla uğraşmanın ‘hayal dahi edilemeyecek’ uygulaması olan Çatalarmut Köprülü Kavşak ve Bağlantı Yolu mu?
Atakum’dan gelerek, Ihlamur Bulvarı’na çıkmak isteyenlerin ölüm tehlikesi atlattığı köprü bağlantısı mı?
Asırlık Büyük Cami mevkiine, Raylı Sistem düzeneğinde ‘Opera’ durağı demek mi?
Saymakla, yazmakla biter mi bu tür ‘hayal ötesi’ projeler?

KASABALARLA MI KIYASLANIYORUZ?
‘Nazar etme ne olur, biat et senin de olur’ felsefesinin son dönem başarılı temsilcisi Sağlam, uzun süredir şehir dışına çıkmamış anlaşılan. Ya da şehir dışı gezilerini aynı ligde hiç yer almadığımız sair kasabalarla sınırlı tutmuş. Zira klasman olarak aynı kategoride değerlendirilmemiz gereken şehirlerle aramızdaki uçurum günden güne artıyor aslında. Bunları biz söylemiyoruz, istatistikler söylüyor. Ama işin bu kısmı Nusret Bey’i bağlamıyor, anlaşılan..

Bunların dışında ve genel olarak; ‘Gazeteci muhalif olmak durumunda değil midir? Olanla yetinmek gazeteci kimliğine uygun düşer mi?’ diye de sormak istiyoruz Sayın Sağlam’a?