Kültür
Giriş Tarihi : 05-08-2018 16:00   Güncelleme : 05-08-2018 20:12

​Türk olamadıysan oldun Amerikalı!

​Türk olamadıysan oldun Amerikalı!

İsmet Özel'in Türklük meselesini nasıl gördüğünü de, dünyada Türklüğün aleyhine neler yapıldığını da, Türklüğün içinin dünya sistemine, yani Amerikalılığa hizmet için nasıl boşaltıldığını da, ‘modern’ hayat diyerek bize zerk edilen hayatın nasıl Türklük karşısında konumlanan bir hayat olduğunu da 'Türk Olamadıysan Oldun Amerikalı' kitabındaki yazılar sayesinde öğreniyoruz.

Türk kimdir, Türklük nedir? Bunlar, uzun yıllardır şairlerimizin, yazarlarımızın, düşünürlerimizin sorguladığı, kendi dünya görüşlerine göre cevaplar verdiği sorulardır. Üzerinde bu kadar anlaşmazlığa düşülen başka bir kavram var mıdır, bilmiyorum? Türk dediğimiz zaman İsmet Özel’in veya Nihal Atsız’ın farklı şeyler söylemesindeki sebep ne olabilir? Herkesin kendine göre bir Türk tanımı var. Resmi tarihin bize öğrettiği, okullarda bize öğretilen midir doğru olan, yoksa İsmet Özel’in, Nurettin Topçu’nun veya Ziya Gökalp’in Türk tanımı mıdır esas olan?

Burada inceleyeceğim İsmet Özel’in 'Türk Olamadıysan Oldun Amerikalı' kitabı olduğu için, kitabın değerlendirmesine geçmeden önce, şairin Türklük konusunda neler dediğine göz atmak istiyorum:

En basit ama anlam olarak en ağır cümleyle, Özel’e göre Türk, kafirle çatışmayı göze alan Müslümana denir. Ona göre her Türk Müslümandır; ancak her Müslüman Türk değildir: “Benim Türk meselesini vurgulamamla, Türk’ün ne olduğunu açıklamam eş zamanlıdır. Şimdiye kadar Türkiye’de Türk kelimesine Avrupa’dan telkin edilmiş yaklaşımlar çerçevesinde anlam verildi. Ben özellikle diyorum ki, Türkiye Türk’ü yapmıştır, Türk Türkiye’yi yapmıştır. Eğer bir Türk varsa, Türkiyeli biridir. Eğer bir Türkiye varsa bu Türk’ün yaptığı bir yerdir.” Türklük, İsmet Özel’e göre biçimiyle ve içeriğiyle, küreselleşmenin erozyona uğratıp yozlaştırdığı milliliğin bir kavramsallaştırılması, emperyalizme karşı bir topyekun hareketin temeli olacaktır. (Yusuf, 2014) Batılıların yaptığı Türk tanımını tamamen reddeden İsmet Özel, Türklüğün Müslümanlıktan bağımsız bir şey olamayacağını söyler ve İslam’dan ayrılmaya çalışılan Türklüğün, sonunda bizlere nasıl zarar vereceğini şu şekilde belirtir: “İslam’dan yalıtılmış bir Türklüğün ilk mahvedeceği unsur Türk’ten başkası değildir. Her kim ‘Ben Müslüman’ım; ama Türk değilim’ diyorsa, o kimse çeşitli operasyonlar aracılığıyla Türkiye’nin emperyalizmin dişine uygun bir lokma haline getirilmesine onay vermiş bir kimsedir. Her kim ‘Ben Türk’üm; ama Müslüman değilim’ diyorsa, o kimse Türkiye’nin hem bir devlet, hem de bir millet olarak tarihsiz ve dolayısıyla talihsizliğinden duyduğu memnuniyeti ifade eden bir kimsedir.” Ayrıca Türklüğün Müslümanlıkla ne alakası olabilir diyenlere de “Yahudilerin ve Hristiyanların yanı sıra Müslümanların da ‘semavi’ değerlendirme dahilinde olduğu sapmasına, sapıklığına Türkler karşı koydu. Kendini sapma, şaşma, sapıtma belasından uzak tutana Türk dendi. Türk olarak anılmaktan gocunmayanlar bir kavimmiş gibi hareket etti. Allah Türklerde parlayan hidayetin ecrini modern çağın ilk milleti, en büyük millet, Türk milleti olma nusretiyle karşıladı” şeklinde cevap veriyor.

Türklüğün karşısına neden Amerikalılığı koydu?

Şimdi yavaş yavaş kitaba geçmek istiyorum. Öncelikle Özel’in Türklüğün karşısına neden Amerikalılığı koyduğunu, niye başka bir kavmi veya devleti koymadığını, kitabın isminin niye ‘Türk Olamadıysan Oldun Amerikalı’ olduğunu belirtmek istiyorum: Dünya, maalesef garabet bir hayat tarzının etkisinde. Buna sebep olan şey, doğumu 14.yy’da İtalyan site devletlerinde başlayıp İkinci Dünya Savaşı’nda yerini Amerika Birleşik Devletleri’ne taşıyan kapitalizmdir. Nefesimizi, kapitalizmin esamesinin okunmadığı yerlerde almamıza şu anda bir imkan bırakılmadı. İsmet Özel, Türklüğün karşısına Amerikalılığı koydu çünkü; Türklük konusunda savunduğu şey nasıl bir tavır göstermekse, seçim yapmaksa, ırksal bir durumdan bağımsızsa, Amerikalılık da bir tavırdır. Kapitalizmi ve tüketim endüstrisini savunan, zenginlerin daha zengin, fakirlerin daha fakir olmasına hizmet eden, Müslümanlığı toplumsal hayattan çıkarıp bireylere hapsetmeye çalışan hatta Müslümanlığı tamamen yok etmeye çalışan bir tavırdır Amerikalılık. Aynı yerde barınamayacak bu iki kavramı İsmet Özel, dünyada şu anda tercih edilebilecek iki tavır olarak görüyor. Yani ‘ben Amerikalı bir Türk’üm’ diyemezsiniz. Bu, aynı anda hem kadın hem de erkeğim gibi bir anlama geliyor.

‘Türk Olamadıysan Oldun Amerikalı’, TİYO’dan 2015 yılında neşredilmiştir. TİYO’nun hem Latin hem Kur’an harfleriyle bastığı üçüncü kitabıdır. (Diğer ikisi, Desem Öldürürler Demesem Öldüm ve Küfrün İhsanı Olmaz) Latin harfleriyle basılı kısım 199, Kur’an harfleriyle basılı kısım 201 sayfadır. TİYO’nun yaptığı önemli işlerden birinin kitapları bu şekilde basıma hazırlamak olduğunu düşünüyorum. Eskimez (eski değil) yazıyı öğrenmek veya bilip de bildiğini ilerletmek isteyenler için çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda Kur’an harfleriyle kitap neşretmenin de önemli bir duruş sergilemek olduğunu düşünüyorum.

Kitapta toplam 36 yazı var. Bu yazıları şu anda İstiklal Marşı Derneği’nin internet sitesinde de Kur’an harfleriyle bulabiliyoruz. Kitap Özel’in, Hristiyan takvimine göre 2013 ve 2014 yıllarında yazdığı yazılardan oluşuyor; fakat kitaptaki sıralama tarihe göre değil. İsmet Özel’in bazı kitaplarında olduğu gibi, konu bütünlüğüne göre yazılar sıralamaya konulmuş. Bir tavsiye vermek istiyorum: İsmet Özel, ‘Sizi okumaya nereden başlayalım diyenlere, olduğun yerden başla diyorum’ dese de yazarın ilk olarak bu kitabıyla tanışanlara, bununla değil daha başka bir kitabıyla başlamalarını öneriyorum; çünkü bu kitap genel konular üzerine değil, belli bir kavram üzerine kurulmuş (Türklük) ve dili diğer kitaplarına göre çok daha ağır. Üstelik bu yazılar kitap haline gelmeden önce İstiklal Marşı Derneği’nin sitesinde de yayınlandığı için, yazıldığı zamandaki güncel konular da oldukça fazla yer alıyor. Fakat öylesine seçilmiş yazılar değil, bir şekilde ucu Türklüğe dokunan, Türklüğe zarar veren olayların üzerinden yazılmasıyla meydana gelmiş.

Sesini yükselten de, sesini kısan da aynı kabın yalıyla besleniyor

İsmet Özel’in kitaplarının ismi hep ilginç ve içeriğini tahmin etmekte zorlanacağımız şekildedir; ancak bu kitap ismiyle, neyi anlattığını, tartıştığını başından belli ediyor. Türklük meselesini nasıl gördüğünü de, dünyada Türklüğün aleyhine neler yapıldığını da, Türklüğün içinin dünya sistemine, yani Amerikalılığa hizmet için nasıl boşaltıldığını da, ‘modern’ hayat diyerek bize zerk edilen hayatın nasıl Türklük karşısında konumlanan bir hayat olduğunu da bu yazılar sayesinde öğreniyoruz. Türk olmanın “tarihi olarak kapitalizm karşıtlığıyla ispat-ı vücut eylemiş bir varlığa sahip çıkmak” olduğunu söyleyen Özel, modernliğin nasıl Müslümanlık karşıtı bir şeye eşdeğer olduğunu da “farkına varalım ki, modernlik tarihi münafıklık heybesini epey şişkin tutmuştur” sözleriyle belirtmiştir.

Ülkemizde birçok şey oluyor. Geçtiğimiz yıllardaki olaylara baktığımızda, ülkemizde ‘hümanizm’ adı altında (ki hümanizm konusu çok farklı bir konu) Fransa’ya, İspanya’ya, Hrant’a, LGBT’ye gösterilen tavır, bir tek Türk olana, Müslüman olana gösterilmedi. Maalesef Amerikalılığın telkin edildiği, algısal oyunlarla Müslüman düşmanı bir neslin yetiştiği ülkemizde, ‘farklılıklara saygı’ adı altında türlü şeyler oluyor. İsmet Özel bunu ‘Ya Gavurlardan Birisin Veya Türklerden Biri: Arzın Sathında Bir Üçüncü Zümrenin Yeri Kalmadı’ yazısında öyle güzel dile getiriyor ki yoruma yer bırakmayacak şekilde konuyu kapatıyor: “Hrant Dink nam zat öldürülüyor. Yükseliyor medeniyetin açtığı yollardan ‘Hepimiz Hrant’ız’ nidaları. Muhsin Yazıcıoğlu’nun başına gelmeyen bırakılmaksızın öldürülmesi ise hiçbir yerden hiçbir nidanın yükseltilmesine sebep olmuyor. Bu karşılaştırmadan benim anladığım sesini yükseltenin de, sesini kısanın da aynı kabın yalıyla beslendikleridir…”

Bir İsmet Özel kaldı

Kısaca toparlayacak olursak, ‘Türk Olamadıysan Oldun Amerikalı’, İsmet Özel’in en sert kitaplarından biri. Türkiye’de Türklüğün yerine ikame edilen şeylerden, Türklüğün İslam’dan nasıl ayrı tutulmaya çalışıldığına kadar her şey var. Daha önce de belirttiğim gibi Türklükle, 2013 ve 2014’teki güncel olayların bağlantısı da Özel tarafından oldukça sağlam kurulmuş. Gezi olayları, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Suriye meselesi, 1.Dünya Savaşı’ndaki gerçek bir Türk Fahreddin Paşa… kitaptaki bazı konuların ögeleri. Ayrıca şu anda FETÖ’ye lanet yağdıranlar, Özel’in, daha 17-24 Aralık’tan önce Gülen’in okullarına neler dediğine bakabilirler.

Maalesef ülkemizde ‘American way of life’ iyice sarmaladı her şeyi. Özel’in deyimiyle “Beyaz Saray’a Kur’an okumaya davet edilen kaç vaiz bunu reddeder?” Bizim hassasiyetle durmamız gereken konu budur. ‘Ne olacak canım?’ diyerek birçok değerimizi kaybettik. Kaybede kaybede elimizde hiçbir şey kalmadı. Bir İsmet Özel kaldı; o da fikirleriyle, Türklüğüyle, Müslümanlığıyla dimdik ayakta duruyor. Bu ülkede en çok hasır altı edilmeye çalışılan adamın bir çığlığı bu kitap. Bize yıllardır önemsiz gibi gösterilen Türklüğün aslında İslam’dan, Müslümanlık’tan ayrılamayacağının bir kanıtı. ‘Söyleyecek her şeyimi söyledim’ diyen bir Türk’ün en öfkeli kitaplarından biri.

Yazımın sonuna İstiklal Marşı Derneği’nin sitesinde, kitabın tanıtımında yer alan cümleyi ve Özel’in bir şiirini ekliyorum. Kitabın özetini veren bir cümle ve önemli bir şiir: “Türk Olamadıysan Oldun Amerikalı, İsmet Özel’in Türkiye’de her şey olup bittikten sonra Müslümanların tekrar toparlanabilmesi için şu anda edinecekleri istikameti nasıl tayin etmeleri gerektiğini izah ettiği yazılarından müteşekkildir.”

Azı Dişi Ağrıyan Canavar

çünkü ey Türk senden başkası yoktu kalan

şarapnelle başbaşa

seni orada gavurların kasten bıraktığı sırada

sarıklı hocalar fesi püsküllü

muallimler kapatmalar ve aksak yamakları

migrenli kısım şefleri sümen altı saman altı muavinler

kethüdalar usta başları iş ve işçi bulma kurumu

kalem efendileri daire amirleri tabur komutanları

bütün o cür’etkar bütün o ödlek tanıdıkların

senelik izindeydiler

gün gelip

musafahayı aşk etmeye

bulutlara dalmanın zekatını vermeye yeltenen

bir adem evladı çıkacak sanma

başbaşasın

başbaşasın 1914’ten beri şarapnelle

Mehmet Akif Öztürk – Dünya Bizim

adminadmin