TÜRKÇE, EN ZENGİN DİLLERİNDEN BİRİ

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği'nce, Eyüp'teki dernek genel merkezinde düzenlenen edebiyat sohbetine, derneğin kurucusu ve genel başkanı Ekrem Erdem'in yanı sıra dernek üyeleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
 
Sohbet toplantısında, kitabına da ismini veren "Bizimki Türkçe Sevdası" başlıklı bir konuşma yapan Erdem, derneğin 2008'deki kuruluş süreci hakkında bilgi verdi. Erdem, derneğin, toplumda dil şuuru oluşturmak amacıyla kurulduğunu söyledi. 
 
Dil konsunda birçok şeyin konuşulması gerektiğini vurgulayan Erdem, "Toplumumuz dil konusuna o kadar duyarsız ki, bilerek ya da bilmeyerek kendi dilimize zarar veriyoruz" dedi.
 
Derneğin yaptığı çalışmaları anlatan Erdem, Cumartesi Buluşmaları'nı sürekli hale getirdiklerini, Dil Edebiyat Dergisi çıkardıklarını, okullar için edebiyat yarışmaları düzenlediklerini kaydetti.
 
Erdem, dilin insan hayatındaki en önemli şeylerden biri olduğunu ifade ederek, "Bir insanı kendisi yapan dilidir. Bir değeridir, bu o kadar önemli ki, insanı insan yapan bir özelliktir. Dili insanlardan alırsanız geriye ne kalır?" diye konuştu.
 
Dünyanın bütün gelişmiş dillerinin kelimeyi ya ürettiğini ya da dışarıdan aldığını anlatan Erdem, şöyle devam etti:
 
"Yalnız aldığı kelimeyi kendinin yapar. Aldığı dildeki haliyle yazmaz, sesiyle söylemez. Bir de Osmanlıca, Türkçe diye bir tartışma var. Bakın Osmanlıca diye bir dil yok. Biz Türkçe'yi kökten mi bulduk? Osmanlıca dediğin Osmanlı dönemi Türkçesi'dir. Tarihi Türkçe'dir. Zamanla bazı kelimeler devre dışı kalmıştır. Osmanlı dönemindeki Yunus Emre'yi nereye koyacaksın? Onun yazdığı Osmanlıca mıdır? Atalarımız, dedelerimiz İtalyanca'dan 'skala' sözcüğünü almış 'iskele' yapmış, İngilizce'den 'station'ı almış 'istasyon' yapmış. Ama şimdi yeni yetme aydınlar alıyor istasyonu 'station' yazıyor. Skala ne kadar İtalyansa, iskele o kadar Türkçe'dir. Her dil kelime alır, kendinin yapar. Türkçe, bu noktada dünyanın en güçlü, en zengin dillerinden biridir."
 
Erdem, 600-700 yıl önce İngilizce 3-5 bin kelime iken Türkçe ansiklopediler yazıldığını, edebiyat yapıldığını anlatarak, "Türkçe ile ilim yapılmıştır. Kalkıp, 'ilim yapılmaz' deniyor. 'Türkçe, her kelimeyi karşılamıyor' deniyor. Alacaksın kendinin yapacaksın. Türkçe'de kelimeler için farklı ekler var, onlarla yeni kelimeler üretebiliyorsun. Aslında dilimiz birçok şeye müsait ama aydınlarımız bırakmıyor. Aydınlarımız bıraksa Türkçe bozulmayacak. Aydın sayısı çoğalınca, okur-yazar sayısı arttıkça bozulma artmıştır" şeklinde konuştu.
 
Türkçe'nin, geleceğin dili olduğunu vurgulayan Erdem, "Dilimiz aslında çok güçlü. Türkçe, dünyadaki en büyük dil ailelerinden biridir. Türkçe, dünyadaki en büyük 5'inci dil. Arapça 6'ncı, Fransızca ile İngilizce 11'inci ve 12'nci diller. Böyle olunca sadece bugünün değil, geleceğin de dili. Bu kadar gelişmeye müsait bir dile sahip çıkacağız" dedi.
 
Erdem, bilgisayarların artık sese duyarlı hale geleceğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
 
"Türkçe'nin güzelliği burada. Her harf bir ses ama İngilizce'de, Almanca'da her ses bir harf midir? Mesela Almanca'da 'ş' yazmak için üç harf gerekiyor. Biz dilimize sahip çıkmalıyız. Türkçe kurallı bir dil, matematik dili yani zamana, şarta göre değişmiyor. İyi insan, kötü insan yoktur. Dili iyi kullanan, kötü kullanan vardır."