Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 20-07-2013 14:53   Güncelleme : 20-07-2013 14:53

Türkiye’de Erkek Olmak 2

Türkiye’ de erkek olmak; Boşanırken de sıkıntılıdır

Türkiye’de Erkek Olmak 2

Türkiye’ de erkek olmak; Boşanırken de sıkıntılıdır. Nişanlılık döneminizde “Melek” olan müstakbel karınız ayrılma - boşanma sürecinde “Şeytan’a” dönüşür birden bire. “Yapma, etme gel iki medeni- müslüman insan olarak İslam hukukuna göre boşanalım” teklifine alacağınız en iyi cevap “seni el aleme rezil edeceğim, insan içine çıkacak halin kalmayacak, elinde neyin var neyin yok donuna kadar alacağım şerefsiz..!!!”  cümlesi ve akabinde gelsin 6284 sayılı “SSEUC” silahı. Sonrası mı? Kadıya anlat derdini. (Yalakalığın tavan yaptığı, tekstil firması boyahane müdürünün bakan yapıldığı bu mevsimde gerçek adaletin ne olduğunu bilen bir kadı bulabilirsen)

Türkiye’ de erkek olmak; SSEUC silahlı saldırısının ilk şokunu bi şekilde başını sokacak bir yer bulup atlattıktan sonra nefes alma fırsatını bulduğunuz ilk anda çocukları merak etmek; sarıldınız telefonun ahizesinden. Dııt, dıııt, dı dıdt…? sesleri ni defalarca duyduğu halde(????)  “Kötü düşünmemek lazım uyuyor veya duymamıştır herhalde…” iyimserliğiyle kendini kandırarak diğer evladını aramak; ama 8.defa duyduğu “Aradığınız kişiye ulaşılamıyor…… “ (???) sözünden sonra çocuklarınızın sizinle görüşmelerine engel olmak için öz anneleri tarafından önce zorlamayla, bu olmazsa göz yaşlarıyla güçlendirilmiş duygu sömürüsüyle “esir alındığı, tutsak edildiği” gerçeğini kabul edip olduğunuz yere yığılmak demektir.

Türkiye’ de erkek olmak; Fırtına sonrası İlk soku atlatıp bazı şeyleri yoluna koymaya çalıştığınız, yeni bir hayat için ilk adımları attığınız anda sizi kendi malı (damadı) veya tebaası gibi gören iş yerinde ki devletlülerin, pardon üst düzey yöneticilerin  “seni anlıyorum ama… (…) bir daha düşün, (…) yaptığın hata, özür dile bitsin bu iş, (…) yanlış yapıyorsun, (…) evine dön lan, vb” dozajı artan ifadelerle üzerinizde kurmaya çalıştıkları, mahalle baskısına eyvallah etmediğiniz için, düşürülen sicil notunuzla,  veto edilen performans ödülünüzle uygulanan psikolojik tacize ve tahrike de Elhamdulillah ve hasbinallah-ve-nimel-vekil demektir.

Türkiye’ de erkek olmak; dedelerinin iman ve bilek gücü ile Doğusuyla batısıyla dize getirdiği Roma’nın bugün ki temsilcisi olan AB’ye girmek adına torunlarının AB den paket halinde aldığı  sözde “kadın ve aileyi koruma” özde ise “Türk erkeğinin ve ailesinin ağzına s….ma” kanunuyla erkek neslini ve aile kurumunu bitirmeye çalışanlara karşı mücadele etmeye, savaşmaya çalışmaktır.
Türkiye’ de erkek olmak; boşanma davasının görüldüğü aile (???) mahkemelerinde “erkek değimlisiniz hepiniz aynısınız, topunuzun  Allah belasını versin” düşüncesiyle zehirlenmiş peşin hükümlü “Feminerkek” bayan hakımlerin karşısında adil savunma hakkından mahrum olmaktır.

Türkiye’ de erkek olmak; Tarafların çocuklara dair velayet isteğini sözde “adilce” ve hakkaniyetle değerlendirmesi gereken “bayan” pedagogun/psikologun  “sana çocuk ne lazım”  kafasıyla ve önyargısıyla yaptığı “çocukların anneye verilmesi uygun olur” biçiminde ki “adice” değerlendirmesiyle (daha sahaya bile çıkmadan)  3-0 mağlup başlamaktır mahkeme sürecine…
 
Türkiye’ de erkek olmak; Sözde adı aile ve sosyal politikalar bakanlığı, özde ise beyinleri zehirlenmiş, çamurlaşmış Feministleri koruma, kollama ve yaşatma derneği olan bakanlığın sadece feministlikten başka kuş tanımayan kadın koruma dernekleriyle görüşüp “kadına şiddeti önleme” adı altında  “erkeğe zulmetme ve köleleştirme” kanununu hazırlarken; şirret kadınların şerrinden perişan olan masum evli erkeklerin haklarını dile getiren ve savunan bir STK nın olmaması sebebiyle bu haksızlığa ve zulme karşı çıkamadığı, derini anlatacağı bir muhatabı olmadığı için sinirini tırnaklarından çıkartmak demektir.

Türkiye’ de erkek olmak; Sırf senden boşandığı için seni bitirmeye endekslenmiş Lilitih’in torunu Amazon karakterli kadının Yahudilere ve kafa olarak Yahudileşmişlere ait “Çamur at, tutmasa bile izi kalır” türündeki iftiralarla devlete şikayet ettiği için, haksız yere evinden ve çocuklarından uzaklaştırılmak, hapis cezası almak, ama sana bütün bunları yapan fakat bir türlü karılık yapmayan, arkasına aldığı devlet desteğiyle “DOMUZDAN NE KOPARSAN KARDIR” düşüncesindeki bir manyağa yüklü miktarlarda tazminat ve ömür boyu nafaka ödemek; daha da kötüsü ömrü boyunca kendi elleriyle düşmanını beslemek zorunda kalmanın çaresizliğiyle her ay yüzleşmektir.
…..

Bitti mi?

Elbette ki bitmedi, kolay kolay bitmezde…

Eski boyahane müdürü bakanın çıkardığı yasalar ile adeta feminist olmaya teşvik edilen, kadını koruma taraftarı maskesi takmış şerefsizler tarafından kişilikleri mıncıklanarak, öz kimlikleri ve fıtratları ellerinden alınan, her geçen gün kutsal  annelik kimliğinden soyutlanan, uzaklaştırılan ve sadece sex kölesi olarak kullanılmak istenilen, “BİREY OL” tuzağına düşürülerek “annelik ve gerçek kadınlık kimliğine”  tecavüz edilen, milyonlarca  kadınımız varken  bitmez bu mücadele ve zulme karşı yazma, çizme, direniş ve iyiliği emretme, kötülükten alıkoyma mücadelesi.…

Ama şimdilik benden bu kadar …

Çünkü…

Genelde 15 senedir mutlak geçeği ve tahkiki imanı arama adına, özelde ise son 1,5 yıldır Müslüman, dost, insan bildiğim ama; azgın nefislerinin, kimseye kaptırmak istemedikleri için günde kırk takla attıkları makamlarının, statülerinin, şişkin egolarının kölesi olmuş mahlukat ve Lilitih’in torunu ile “adaletden ayrılmadan, kimseye zulmetmeden ve hiçbir zulme de eyvallah demeden inandığım gerçek İslamı yaşamak” adına yaptığım mücadele beni yordu.
Henüz pes etmedim, tükenmedim ama çok yoruldum…
Hz İbrahim’ in safında tekrar savaşa dönmek için dinlenmeye, gücümü toplamaya, zamana, Hz Hatice’nin Resülullah’a olan inancına ve teslimiyetine sahip, bedeninde ona benzer ruh taşıyan bir insana ve Samimi inanların duasına ihtiyacım var.

Allah yar ve yardımcımız olsun… (Amin) 

Not: Bu yazıya yaptığı katkılar için (ruhunu şeytana satmış bir feministin mağduru) Celalettin KÜÇÜK’e teşekkür ederim.

Not-2:SSEUC: 6284 sayılı ANAYASADIŞI yasa ile Sorgusuz sualsiz evden uzaklaştırma cezası.
adminadmin