Kültür
Giriş Tarihi : 01-09-2019 10:30   Güncelleme : 02-09-2019 10:49

Türkiye’nin Çivisiz Ahşap Camileri

Türkiye’nin Çivisiz Ahşap Camileri

Türkiye’nin en eski çivisiz ahşap camisi: Göğceli Camii

 Samsun’un Çarşamba ilçesinde bulunan Göğceli Camii, Türkiye’deki en eski çivisiz ahşap cami unvanına sahip. 300 kişinin aynı anda namaz kılabileceği bu eski mabedin Malazgirt Meydan Muharebesi’nden sonra bölgeye gönderilen erenler tarafından yapıldığı rivayet ediliyor. Yaklaşık olarak 1205-1206 yıllarında inşa edilen cami en az 8 asırdır ayakta.

Samsun’un Çarşamba ilçesinde bulunan Göğceli Camii, Türkiye’deki en eski çivisiz ahşap cami unvanına sahip. 300 kişinin aynı anda namaz kılabileceği bu eski mabedin Malazgirt Meydan Muharebesi’nden sonra bölgeye gönderilen erenler tarafından yapıldığı rivayet ediliyor. Yaklaşık olarak 1205-1206 yıllarında inşa edilen cami en az 8 asırdır ayakta.

 Depreme dayanıklı olması için ahşap takozlar üzerine inşa edilen caminin duvarlarında yığma tekniği kullanılmış ve bunlar köşelerde “Kurt Boğazı” adı verilen bir yöntemle birbirine geçirilmiş. 1335’te tamirat gören bu güzel eser 2014 yılında restore edilerek yok olmaktan kurtarıldı.

Depreme dayanıklı olması için ahşap takozlar üzerine inşa edilen caminin duvarlarında yığma tekniği kullanılmış ve bunlar köşelerde “Kurt Boğazı” adı verilen bir yöntemle birbirine geçirilmiş. 1335’te tamirat gören bu güzel eser 2014 yılında restore edilerek yok olmaktan kurtarıldı.

 Kafkas muhacirlerin Anadolu’ya mirası: Elmalı Camii

Bursa’nın İznik ilçesine bağlı Elmalı köyünde bulunan ve il merkezine 25 kilometre uzaklıktaki Elmalı Camii hiç çivi kullanılmadan birbirine geçme tekniğiyle inşa edilmiş. 1864 yılındaki Kafkas sürgününde Batum’dan gelerek İznik’e yerleşen muhacirler tarafından yaptırılmış.

 1884’te inşa edilen cami Karadenizli ahşap ustalarının maharetli ellerinden çıkmış. Bulunduğu bölgeye 2004’te yeni bir cami yapılınca bu güzide eser bir süre kaderine terk edilmiş. 10 yıl metruk vaziyette kaldıktan sonra restore edilerek 2014’te tekrar ibadete açıldı.

1884’te inşa edilen cami Karadenizli ahşap ustalarının maharetli ellerinden çıkmış. Bulunduğu bölgeye 2004’te yeni bir cami yapılınca bu güzide eser bir süre kaderine terk edilmiş. 10 yıl metruk vaziyette kaldıktan sonra restore edilerek 2014’te tekrar ibadete açıldı.

 Kastamonu’ya Beylikler döneminden yadigâr: Mahmut Bey Camii

 

Kastamonu’nun Daday ilçesine bağlı Kasaba köyünde bulunan Mahmut Bey Camii’nin yapım tarihi için 1336 ve 1366 tarihleri veriliyor. Beylikler Dönemi eseri olan cami, Candaroğlu beylerinden Emir Mahmut Bey tarafından yaptırılmış. Diğer çivisiz camilerden farklı olarak dışı taş kaplama olan mabedin iç kısmında tamamen ahşap kullanılmış.

Kastamonu’ya Beylikler döneminden yadigâr: Mahmut Bey Camii

Kastamonu’nun Daday ilçesine bağlı Kasaba köyünde bulunan Mahmut Bey Camii’nin yapım tarihi için 1336 ve 1366 tarihleri veriliyor. Beylikler Dönemi eseri olan cami, Candaroğlu beylerinden Emir Mahmut Bey tarafından yaptırılmış. Diğer çivisiz camilerden farklı olarak dışı taş kaplama olan mabedin iç kısmında tamamen ahşap kullanılmış.

 Türk ve Ermeni ustaların imzasını taşıyan mabed, her biri 8 metre olan 4 ahşap sütun üzerine oturtularak bindirme tekniğiyle inşa edilmiş. Bugüne kadar bozulmadan gelen bitki motiflerinin ve geometrik desenlerin ön plana çıktığı süslemeleri de kendisi kadar ilgi çekici. 2014 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınan camide yangın tehlikesi sebebiyle elektrik tesisatı bulunmuyor.

Türk ve Ermeni ustaların imzasını taşıyan mabed, her biri 8 metre olan 4 ahşap sütun üzerine oturtularak bindirme tekniğiyle inşa edilmiş. Bugüne kadar bozulmadan gelen bitki motiflerinin ve geometrik desenlerin ön plana çıktığı süslemeleri de kendisi kadar ilgi çekici. 2014 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınan camide yangın tehlikesi sebebiyle elektrik tesisatı bulunmuyor.

 40 direkli bir ulu cami: Afyonkarahisar Ulu Camii

1272’de Sahipata Nusretiddun Hasan tarafından yaptırılan Afyonkarahisar Ulu Camiiçivisiz bir şekilde kündekari tekniğiyle inşa edilmiş. Rivayete göre 1272’de Afyonkarahisar’ın Çavuşbaşı mahallesinde çıkan yangında “Arasta” denilen pazar ve içindeki Hocabey Mescidi tamamen yanıp kül olur.

 Bunun üzerine inşa ettirilen caminin içine çarşıdaki 40 esnafı temsilen 40 direk dikilmiş. Direklerin üstü farklı mukarnaslarla süslenmiş. Mabedin abanoz minber kapısı ise kendisinden daha eski. Zira yanıp yok olan Hocabey Mescidi’nden alınmış. Mimarı ise ahşap ustası Neccar Emir Hacı Bey.

Bunun üzerine inşa ettirilen caminin içine çarşıdaki 40 esnafı temsilen 40 direk dikilmiş. Direklerin üstü farklı mukarnaslarla süslenmiş. Mabedin abanoz minber kapısı ise kendisinden daha eski. Zira yanıp yok olan Hocabey Mescidi’nden alınmış. Mimarı ise ahşap ustası Neccar Emir Hacı Bey.

Kuruluş’tan bugüne hâlâ ayakta: Orhangazi Camii

 Düzce’nin Akçakoca ilçesindeki Orhan Gazi Camii, 1323 yılında tomruklara çentik atılarak inşa edilmiş. Yapılışı Orhan Gazi dönemine tekabül eden bu eser Çayağazı köyündeki mezarlıkta. Hiç çivi çakılmadan yaptırılan cami 8 metre eninde ve 12 metre yüksekliğinde. 2009’da restore edildi ve şu an ibadete açık.

 Uzun ömrünü pelit ağacına borçlu: Laleli Camii

Ordu’nun İkizce ilçesindeki Laleli Camii Türkiye’nin en eski ahşap camilerinden biri. 1600’lerden sonra yapıldığı tahmin ediliyor.

Uzun ömrünü pelit ağacına borçlu: Laleli Camii

Ordu’nun İkizce ilçesindeki Laleli Camii Türkiye’nin en eski ahşap camilerinden biri. 1600’lerden sonra yapıldığı tahmin ediliyor.

 Yerden 40-50 cm yükseklikteki bir taş üzerine oturtulan 2 katlı caminin yapımında dayanıklılığından dolayı pelit ağacı kullanılmış. İç ve dış avlusunda aynı anda 400 kişi namaz kılabiliyor. Tamamı ahşaptan ve çivi kullanılmadan inşa edilmiş. 2012 yılında restorasyonu biten cami bölgeye gidenlerin ilgi odağı.

Nam-ı diğer bal petekli cami: Bekdemir Camii

Çok sayıda çivisiz ahşap camiyi il sınırları içinde barındıran Samsun’daki önemli eserlerden biri de Kavak ilçesindeki Bekdemir Camii. 1596 yılında Lâdikli Hacı Abdurrahman tarafından yaptırılan eser, mihrabındaki bal petekleriyle meşhur olmuş.

 Halk eskiden bu peteklerden kilolarca bal alındığını rivayet ediyor. Meşe ağacından baltayla yontularak inşa edilen eser kökboyalarıyla renklendirilen bitki motifleri ve geometrik desenlerle bezenmiş. Yerden bir metre yükseklikteki 4 taşın üzerine yapılan cami bu sayede sel ve taşkınlardan korunarak günümüze ulaşmayı başarmış.

Halk eskiden bu peteklerden kilolarca bal alındığını rivayet ediyor. Meşe ağacından baltayla yontularak inşa edilen eser kökboyalarıyla renklendirilen bitki motifleri ve geometrik desenlerle bezenmiş. Yerden bir metre yükseklikteki 4 taşın üzerine yapılan cami bu sayede sel ve taşkınlardan korunarak günümüze ulaşmayı başarmış.

dunyabizim.com

adminadmin