Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi, yazarlarla okuyucuları bir araya getiren programlarını sürdürüyor. “Kitabın Ortasından Konuşmalar” programında yazar Memiş Okuyucu, eğitim dünyasının dününü, bugününü ve geleceğe yansımalarını ortaya koyduğu Maarifimiz ve Geleceğimiz isimli kitabından yola çıkan bir söyleşi yaptı.
Maarifin Temeli Öğretmen
TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı’nın takdimiyle gerçekleşen programda Bıyıklı şunları söyledi:
“Türkiye'nin en önemli davası Maarif davasıdır. Maalesef uzun yıllardır çözülmesi gereken temel problemlerimizi çözemedik. Eğitimin ana öznesi öğretmendir. İdeal öğretmeni yetiştirmeden, ne yapsanız başarıya ulaşmanız mümkün değildir. Dünyanın geliştirdiği bütün eğitim modellerini deneyin, yine başarılı olamazsınız. Dolayısıyla öğretmen yetiştirmeye yönelik köklü çözümler, radikal değişiklikler getirmek gerekiyor.“
Ehliyet, Liyakat ve Hak Temelli Bir Sistem
Maarifimizin tarihçesine ve bugünkü durumuna dair bilgiler paylaşarak sözlerine başlayan Memiş Okuyucu, eğitimin aldığı yol üzerinden şahıs ve toplum yapısının doğrudan etkilendiğini ortaya koyan anekdotlar aktardı. Kurum sathında eğitimin iyileştirilmesine ilişkin yöntemler ortaya koyan Okuyucu şunları söyledi:
“Kültürel alandaki faaliyet ve düşüncenin 19. yüzyıldan itibaren dayandırıldığı pozitivist bakış, bir görüş olmaktan çıktı ve inanış haline gelmeye başladı. Bu yönelimi değiştirmek için mevcut eğitim sisteminde ne tür değişiklikler yapabileceğimiz üzerine çalışmamız gerekir. Son kırk yıldır tekrar eden bir sistemimiz var. İdarecilerin perspektifi sistemin sınırlarını belirler. Bu eğitim sistemi üzerinden düşünülürse öğretmenlerimiz ne kadarsa öğrencilerimiz o kadar, okul idarecimiz ne kadarsa okullar da o kadardır. Osmanlıdaki maarif sisteminin uzun soluklu olmaktaki başarısı yetkin bürokratlar sayesindedir. Ehliyet ve liyakat, insan işleme meselesinin en üst kapasitesini ortaya koymak için önemlidir.
Bilgi günümüzde çok rastlanabilen ve çok çabuk eskiyen bir unsura dönüşmüştür. Bilgi insanın bu dünyadaki gücüdür. Batı ise bunu insanın hazzını beslemek için kullanmakta ve bu rağbeti küresel hale getirmektedir. Bizde ise bilgi ihya, inşa ve imardır. Değerli bir varlık nedenidir. En önemli hayata kalma sermayesidir. Bildiklerimiz için bildiğimizi ifade etmek bilmediğimizde ise bunu kabullenmek üzerinden giden ehliyet, liyakat, hak temelli bir sistem ve eğitim düzeni oluşturmamız gerekiyor. Bunu yaparken münevver insanlarla yola çıkmamız şart.”
Kelime ve Kavram Üretmek
Maarifin görevinin cemiyetin ayakta kalmasını sağlamak olduğunu ifade eden Memiş Okuyucu, medeniyet esaslarına sahip çıkmanın önemine değindi ve şunları söyledi:
“Kelime ve kavram üretmek bir medeniyetin temel görevlerindendir. Bizim ise kelimelerimizde yıllar boyunca, var olanı inkâr üzerinden bir düşüş meydana gelmiştir. Bu da hafızanızı bir kenara bırakmak demektir. Uykuya bırakılan kelime ve kavramlarımızdan bazılarını yeniden canlandırmamız gerekir. İngilizcenin baskın varlığı hem İngilizcedeki kelimeleri çoğaltıyor hem de diğer dilleri yok ediyor. Bunu bir yerde durdurmamız gerekiyor. Ürettiğimiz kavram ve kelimeler alanlar üzerindeki kavrayışımızı gösterir.”
