Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile atılan birçok akademisyene rağmen üniversiteler bünyesinde hâlâ çok sayıda akademisyen olduğunu belirten bürokratlar, yıllarca çalınan ALES, KDPS, ÜDS, KPSS vb. gibi sınavlara dikkat çekti. Buna göre, birçok kurumda olduğu gibi üniversitelerde de kendilerini başka cemaat mensubu, Atatürkçü, laik, ABD karşıtı, FETÖ karşıtı vb. gibi gösterdikleri ve kendilerinin FETÖ mensubu olduğunu bilen ya da anlayan kişileri şikâyet ettikleri belirtildi.
‘REKTÖRLER AÇIKLASIN’
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde yaşanan cinayetler nedeniyle gündeme gelen üniversiteler, FETÖ ve PKK yandaşı kaynıyor. Şimdi herkes “neden akademisyenlere dokunulmuyor” sorusunu soruyor. FETÖ’nün üniversitelerinden olan ve KHK ile kapatılan İstanbul Fatih Üniversitesi’nin çalışanlarının birçoğunun terör örgütü mensubu olduğunu, bu isimlerin birçok yerde hâlâ aktif olarak görev yaptığını belirten bir kaynak, “Kapatılan çok sayıda FETÖ üniversitesi var. Bu üniversiteler kapatıldıktan sonra akademisyenler nerelere gitti bir baksınlar! O okullardan mezun olan öğrencilere iş verilmezken, akademisyenlerin hâlâ nasıl bazı üniversitelerde görevde olduğunu bir sorsunlar” diye konuştu. Bu konuda devletin üst düzeyinden rektörlere artık baskıların arttığını aktaran FETÖ ile mücadele eden bir kaynak, “En yakın zamanda rektörlerin, şüpheli akademisyenlerle ilgili bilgileri ve iddiaları paylaşmasını istiyoruz” dedi.
‘SINAVLAR ARAŞTIRILDI’
Şu anda ortadan kalkan Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES), Üniversiteler Arası Dil Sınavı (ÜDS), Kamu Personeli Dil Sınavı (KPDS) gibi sınavlarda soruları çaldığı ortaya çıkan FETÖ’nün kendi mensuplarını üniversitelere aldıkları ortaya çıkmıştı. Sınavlara dikkat çeken kaynak şunları söyledi: “FETÖ’cülerin tespiti için 2008-2014 yılları arasında yapılan ve öğretim üyesi olmayı koordine eden ALES sınavları incelendi. Sadece 2008 ve 2009 yıllarındaki ALES’teki 32 bin 320 birinci mercek altına alındı. Sınavlar araştırıldı. Bununla ilgili iddianame hazırlandı ama hâlâ ses seda yok. Neyi bekliyorlar?”
‘SÜTTEN ÇIKMA AK KAŞIK MI?’
KHK ile bugüne kadar birçok akademisyen üniversitelerden atıldı. Atılanların arasında FETÖ, PKK ve DHKP-C gibi terör örgütü mensubu, örgütlerle iltisaklı veya örgütlere yardım ettiği iddia edilen akademisyenler bulunuyor. Atılan akademisyenler arasında çok sayıda imzacı akademisyen de var. Türk güvenlik güçlerinin Güneydoğu’da PKK’ya karşı yürüttüğü mücadelenin durdurulmasını isteyen ve oralarda PKK’yı değil de TSK ve Emniyet güçlerini hedef alan bin 128 akademisyen bir araya gelmiş, sözde “barış” için bir bildiri hazırlamıştı. PKK jargonuyla yazılan bu bildiri çok tartışılmış, birçok akademisyene de soruşturma açılmıştı. Bildiriye imza atan çok sayıda akademisyen de KHK ile üniversitelerden ihraç edilmişti.
Bazı üniversite üst düzey görevlileri, FETÖ ve PKK ile mücadelenin üniversitelerde de ayrıntılı bir şekilde yapılmasını istedi. Aydınlık’a konuşan üst düzey görevli şunları söyledi: “Neden ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi’nde tek bir akademisyene dahi dokunmadılar? Bugüne kadar birçok fitne bu okullardan da çıktı. Önceden FETÖ ve PKK bayraktarlığını yapan, hatta Rıza Zarrab dosyalarını ABD’ye verdiği iddia edilen akademisyenler bile bu okullardan çıkma. Hala da faaliyetteler. PKK bildirisine imza atanlar var. Hatta eski bir milletvekili hala bu üniversitelerinin birinde çalışıyor, kendisi de tescilli bir FETÖ’cü. Bu nasıl oluyor?”
AYDINLIK
