Genel
Giriş Tarihi : 08-07-2016 09:10   Güncelleme : 08-07-2016 09:10

Üniversitelerin Akademik ilanlardaki Adrese teslim şartlara danıştay engeli!

Danıştay, akademik kadrolarda yer alan ek koşullar için YÖK'ten onay alınması gerektiği kararını vererek adrese teslim şartlara engel getirdi

Üniversitelerin Akademik ilanlardaki Adrese teslim şartlara danıştay engeli!
Danıştay, akademik kadrolarda yer alan ek koşullar için YÖK'ten onay alınması gerektiği kararını vererek adrese teslim şartlara engel getirdi. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesinin 2013 yılında yayımlanan ilanında "Endokrinoloji yan dal uzmanı olmak ve pankreas adacık hücre nakli ve kök hücre nakli konularında deneyimli olmak" şeklindeki ek koşul Danıştay tarafından, YÖK'ten izin alınmadığı, objektif olmadı ve bir kişiyi tarif eder nitelikte olduğu gerekçesiyle dava iptal edildi. Danıştay'ın bu kararı ile artık YÖK'ten izin alınmayan ek koşullar hukuksuz sayılabilecek. İŞTE DANIŞTAY KARARI Danıştay Daire Esas : 2015/14478 Karar : 2016/1621 Tarih : 23.02.2016 Özet: Doçentliğe atamaya ilişkin asgari koşulların ilgili mevzuatta belirlendiği; üniversitelere bunların haricinde Yükseköğretim Kurulu'nun onayını almak şartıyla ek koşullar belirleme yetkisi tanındığı; 2547 sayılı Kanunun 25. maddesinde yer alan "bilim disiplinleri arasındaki farklılık" ile maddenin gerekçesinde yer alan "üniversitelerin gelişmişlik düzeyleri" ifadesi dikkate alındığında, bahsedilen ek koşulların genel nitelikteki koşullar olduğu; Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği'nde de buna uygun şekilde, doçentliğe atamaya ilişkin üniversitelerce belirlenecek asgari kriterlerin Yükseköğretim Kurulu'nun onayına tabi tutulduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, yardımcı doçent, doçent ve profesör kadrolarına yapılacak atamalar için 2547 sayılı Kanunda belirtilen koşulların dışında, üniversitelerin senatoları tarafından, anılan kadrolara yapılacak atamalar için belirlenen ve yasada yer almayan genel ve objektif nitelikteki ek kriterler için Yükseköğretim Kurulu'nun onayının alınması zorunludur. (2547 s. YÖK m. 13, 25) (Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yön m. 2) İstemin Özeti: Ankara 18. İdare Mahkemesinin 06/10/2015 gün ve E:2015/52, K:2015/1061 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 s. Kanunun 49 uncu maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir. Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi.. Düşüncesi: İstemin kabulü gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin gereği görüşüldü.: Dava, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri Bölümü, İç Hastalıkları Anabilim Dalı'nda bir adet doçent kadrosu için 14.11.2014 tarih ve 29175 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan ilanla buna dayalı olarak tesis edilen atamaya esas işlemlerin iptali istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesince, davalı üniversitece getirilen "Endokrinoloji yan dal uzmanı olmak ve pankreas adacık hücre nakli ve kök hücre nakli konularında deneyimli olmak" şeklindeki ek koşul için Yükseköğretim Kurulu'ndan gerekli onayın alınmadığı, ek koşulun; objektif değil, bir kişiyi tarif eder nitelikte olduğu, bu nedenle dava konusu edilen ilanla buna dayalı olarak tesis edilen atamaya esas işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle anılan işlemlerin iptaline karar verilmiştir. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 13/b-3 maddesinde, Üniversitenin yatırım programlarını, bütçesini ve kadro ihtiyaçlarını, bağlı birimlerinin ve üniversite yönetim kuruluyla senatonun görüş ve önerilerini aldıktan sonra hazırlamanın ve Yükseköğretim Kuruluna sunmanın, Rektör'ün görev, yetki ve sorumlulukları arasında olduğu hükmüne yer verilmiş, bu maddenin son fıkrasında da, Rektörün, üniversitenin ve bağlı birimlerinin öğretim kapasitesinin rasyonel bir şekilde kullanılmasında ve geliştirilmesinde, eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve yayım faaliyetlerinin devlet kalkınma plan, ilke ve hedefleri doğrultusunda planlanıp yürütülmesinde, bilimsel ve idari gözetim ve denetim yapılmasında ve bu görevlerin alt birimlere aktarılmasında, takip ve kontrol edilmesinde ve sonuçlarının alınmasında birinci derecede yetkili ve sorumlu olduğu hükmü getirilmiş; "Doçentliğe atama" başlıklı 25 inci maddesinin (a) bendinde bir Üniversite biriminde açık bulunan doçentlik kadrosunun, rektörlükçe, isteklilerin başvurması için ilan edileceği, müracaat eden adayların durumlarını incelemek üzere rektör tarafından varsa biri ilgili birim yöneticisi, en az biri de o üniversite dışından olmak üzere üç profesör tespit edileceği, bu profesörlerin, adaylar hakkında ayrı ayrı mütalaalarını rektöre bildirecekleri, rektörün, bu mütalaalara dayanarak, üniversite yönetim kurulunun görüşünü de aldıktan sonra atamayı yapacağı, (c) bendinde ise; üniversitelerin, doçentlik kadrosuna atama için, Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebileceği hüküm altına alınmıştır. 28.01.1982 tarih ve 17588 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği'nin "Atama İçin Önşart" başlıklı 2 nci maddesinin 2 nci fıkrasında; "İlgili Yasa ve Yönetmelik hükümleriyle öngörülen koşulların yanısıra; doçentliğe atamayla yardımcı doçentliğe ve profesörlüğe yükseltme ve atamalarda ilan edilen bir kadroya başvurabilmek için yükseköğretim kurumları tarafından belirlenen ve Yükseköğretim Kurulu tarafından uygun bulunan asgari kriterleri sağlamak zorunludur." düzenlemesi yer almıştır. Anılan Yönetmeliğe 26/05/2007 tarih ve 26533 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle eklenen Geçici Maddede ise; "Bu Yönetmeliğin yayımını takip eden üç ay içinde, yükseköğretim kurumlarının, öğretim üyeliğine yükseltme ve atamalarda aranacak asgari kriterleri belirlemeleri ve Yükseköğretim Kurulu'nun onayını alarak uygulamaya koymaları zorunlu olup, yeni kriterler uygulamaya konuluncaya kadar daha önce Yükseköğretim Kurulu tarafından onaylanan kriterlerin uygulanmasına devam edilir." hükmü yer almaktadır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31 inci maddesinin göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren haller" başlıklı 266 ncı maddesinde; çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, mahkemenin, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, davalı idare tarafından, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri Bölümü, İç Hastalıkları Anabilim Dalı için "Endokrinoloji yan dal uzmanı olmak ve pankreas adacık hücre nakli ve kök hücre nakli konularında deneyimli olmak" şartını taşıyan bir adet doçent kadrosu açılmasına karar verildiği, buna ilişkin ilanın 14.11.2014 tarih ve 29175 sayılı Resmi Gazete'de yayınlandığı, bu alanda öğretim elemanına ihtiyaç olmadığı, anabilim dalının isteği ve bilgisi dışında olduğu, atanacak kişinin önceden belli olduğu ve getirilen ek koşulun bu kişiyi tarif eder nitelikte olduğundan bahisle yapılan ilanın buna dayalı olarak tesis edilen atamaya esas işlemlerin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun yukarıda belirlenen ilgili hükümleri uyarınca, Üniversitenin kadro ihtiyaçlarını hazırlamak ve o kadroyla ilgili olarak adaylarda aranacak nitelikleri belirleyerek ilan etmek Rektörün görev ve yetkileri arasında sayılmış ve Rektör Üniversitenin ve bağlı birimlerinin öğretim kapasitesinin rasyonel bir şekilde kullanılmasında ve geliştirilmesinde, takip ve kontrol edilmesinde ve sonuçlarının alınmasında birinci derecede yetkili ve sorumlu kılınmıştır. Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, doçentliğe atamaya ilişkin asgari koşulların ilgili mevzuatta belirlendiği; üniversitelere bunların haricinde Yükseköğretim Kurulu'nun onayını almak şartıyla ek koşullar belirleme yetkisi tanındığı; 2547 s. Kanunun 25 inci maddesinde yer alan "bilim disiplinleri arasındaki farklılık" ile maddenin gerekçesinde yer alan "üniversitelerin gelişmişlik düzeyleri" ifadesi dikkate alındığında, bahsedilen ek koşulların genel nitelikteki koşullar olduğu; Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği'nde de buna uygun şekilde, doçentliğe atamaya ilişkin üniversitelerce belirlenecek asgari kriterlerin Yükseköğretim Kurulu'nun onayına tabi tutulduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, yardımcı doçent, doçent ve profesör kadrolarına yapılacak atamalar için 2547 s. Kanunda belirtilen koşulların dışında, üniversitelerin senatoları tarafından, anılan kadrolara yapılacak atamalar için belirlenen ve yasada yer almayan genel ve objektif nitelikteki ek kriterler için Yükseköğretim Kurulu'nun onayının alınması zorunludur. Ancak, üniversiteler tarafından ilan edilen bir kadro için, ihtiyaç ve hizmet gerekleri göz önünde bulundurularak getirilen özel ve ilan edilen kadroya özgü, spesifik koşulların ise, Yükseköğretim Kurulu'nun onayına tabi olmadığı kuşkusuzdur. Ayrıca üniversitelerce ilan edilen kadrolar için anabilim dalı başkanlığının görüş ve önerisine başvurulmasına da ihtiyaç bulunmamaktadır. Dolayısıyla ileri sürülen taraf iddiaları da göz önünde bulundurularak, kadro ilanında sözü edilen ek koşulun kişiyi tarif eder, keyfi, subjektif nitelikte mi, yoksa İç Hastalıkları Anabilim Dalının kendi içinde belirli bir hastalık türüne yönelik ihtisaslaşmaya katkı sağlayan akademik bir değer mi taşıdığı hususunun çözümü, özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden mahkeme tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle karar verilmesi gerekmektedir. Bu durumda, dava konusu ilanın, doçentlik kadrosu için aranan "Endokrinoloji yan dal uzmanı olmak ve pankreas adacık hücre nakli ve kök hücre nakli konularında deneyimli olmak" koşulu hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu verilen Mahkeme kararının da hukuki isabet bulunmamaktadır. Öte yandan, dava tarihinde davacının anabilim dalı başkanı olmaması halinde dava açma ehliyeti bulunmayacağından, davalı idarenin bu yöndeki iddiaları araştırılmak suretiyle karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; Ankara 18. İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
adminadmin