Fikir
Giriş Tarihi : 10-05-2019 10:21   Güncelleme : 10-05-2019 10:24

Üstad Kadir Mısıroğlu'nun Ardından -I-

Üstad Kadir Mısıroğlu'nun Ardından -I-

Fırtınalı ve dağdağalı 86 yıllık fani ömür defterini kapatarak ebediyete intikal eden merhum Kadir Mısıroğlu ağabey için çok şeyler yazıldı ve söylendi.

O, ömrünün son günlerinde bile konuştukları ve O’nu ziyaret edenler gündem olmuştu.

Bilen de konuşuyor, bilmeyen de.

Kadir ağabey ile üniversite yıllarımızda fırsat buldukça görüşür ve sohbetlerini dinlerdik. Bazen de yazı hayatımda kullandığım kelimeleri tartışır ve güzel Türkçemizin bekçiliğini benden isterdi. Ben de bu dil tartışmalarımızda , “dilin bir araç olduğunu” ifade etmeye çalışırdım.

Yıllar geçti ve 1980 ihtilali oldu.

İhtilal komitesinin zulmünden kurtulmak için yurtdışına kaçtı. İngiliz mahreçli seyahat izni ile bir müddet İngiltere’de ve Avrupa’da yaşadı. Bu süre içinde Almanya’da bulunduğum yıllarda yine fırsat buldukça görüştük.

Derin tarihi birikiminden ve yorumundan her zaman yararlandım. Kendisine rahmet diliyorum.

Hayatını okursanız O’nun İslam adına mücadelesinin ortaokul sıralarında başladığını görürsünüz. Lise yıllarında namaz için vermiş olduğu mücadele o günün şartlarında destanımsı olduğunu fark edersiniz.

O’nu dinlemeyen ya da eserinden birini okumayan O’nu anlayamaz ve konuşamaz.

Ömründe, inandığını iddia ettiği Allah ve peygamber için kılını kıpırdatmamış bir insan O’nu nasıl anlayacaktır?

Bazıları sosyal ya da basılı ve görsel medyada O’nun için yakışıksız ifadeler kullandığını gördüğümde Mevlana’nın, “küp içindekini sızdırır” sözü aklıma gelmiştir.

O, Allah adına mücadele etmiş ve samimi şekilde yazdığı kitap ve çıkardığı mecmua ile direnmiş ve davasını savunmuştur.

O, ciddi bir Müslüman ve vatanseverdi.

Lozan Antlaşması’nı irdeleme amaçla yazdığı, “ LOZAN ZAFER Mİ HEZİMET Mİ?” adlı eserinde bu Antlaşmayı şöyle değerlendiriyordu:

“Lozan: Muazzam bir imparatorluk mirasının Han-ı yağmasıdır.

Türkün şahsında İslam’dan intikam alınarak, bütün bir İslam dünyasının başsız bırakılmasıdır!

Lozan’ın getirdiği; adalarla Yunan stratejik çemberine alınmış iktisadi kaynaklardan mahrum, her türlü unvan ve sıfatı yolunmuş, gayri tabii hudutların çizdiği küçük bir Türkiye’dir…”

Lozan’ı kutsal bir metin olarak kabul edenler bu ifadelerinden sonra tabii ki Kadir ağabeyi sevmezler.  Devam umuduyla selam ve dua ile…

Mustafa Genç / Haber Gazetesi

adminadmin