Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 30-12-2011 20:01   Güncelleme : 30-12-2011 20:01

‘Vali kolaycılığa mı kaçıyor’ gerçekten..

Gazi Devlet Hastanesi’nde çalışırlarken işten çıkarılan üç işçi ‘Vali sözünü tut’ pankartı açmışlar

‘Vali kolaycılığa mı kaçıyor’ gerçekten..
Gazi Devlet Hastanesi’nde çalışırlarken işten çıkarılan üç işçi ‘Vali sözünü tut’ pankartı açmışlar. Vali de yardımcı olmaya çalıştığını ama yeterli gel(e)mediğini söyleyerek, işçilere; Türkiye’nin bir hukuk ülkesi olduğunu hatırlatmış ve ‘Yargıya gitmelerini’ salık vermiş.

Tam böyle mi oldu bilemiyoruz ama iddia bu. Haliyle, konuyu kendisine dert edinen bir köşe yazarımız da ‘Bunun böyle olduğunu ve ülkenin hukuk ülkesi olduğunu söylemeyen, bilmeyen yok.

Daha doğrusu işin içinden çıkamayan herkesin başvurduğu bir kolaycılık aslında!’
diyerek sözüm ona basmış çalımı valiye.

Vali ‘top nerede?’ derken bakmış ki skorboard değişmiş!

Şimdi biz de merak ettik. Uzlaşamayan iki taraftan mağdur olan tarafa ‘Hukuka gitme hakkınız var, yargıya başvurun’ diyen validen bundan daha fazla ne bekleyebilir kamuoyu?

Yani vali, iş akdi feshedilmiş o arkadaşlar için ‘yetki ve sınırları dahilinde’ daha başka ne yapabilir?

İlgili şirketi arayıp, ‘Düzeltin lan bu işi, mağdur olmasın bu çocuklar’ mı demelidir?

Ya da işçileri çağırıp, ‘Sen şurada, sen şurada işe başla’ mı?

Sahi, bu tür konularda vali işin neresine kadar gidebilir?

Başka bir bakış açısı olarak;

Gazetecilik dediğiniz, sırf ‘kalem benim elimde, yazarım ha!’ diyerek yürütmenin korkutulacağı ve sindirileceği bir meslek midir, gerçekten?

Muhalif olmak tamam, eleştirmek tamam ama yürütme ehlinin insanlara yardımcı olma gayretine de en asgarisinden biraz saygı!

‘Hukuk neden lazım’, biliyor musunuz hem?

Hukuk, bu ülkede yaşanan değişimlerden herkes faydalanabilsin diye var. Kamuoyuna mal olmuş bu tür sıkıntılarda ‘valiyi göreve çağıran zihniyet’ kendi işine baksın, kamuoyuna mal olsun ya da olmasın herkes kanun önünde hakkını arayabilsin, diye var hukuk.

Hem de o eski ‘dost ahbap’ ilişkileriyle değil. Garibana umut veren haliyle..

Başka ne için vardır hukuk?

Bu tür tribünlere oynama sevdalısı kalemlerin gazına gelerek kendilerini sağa sola zincirleyenlere, ‘Talepleriniz imkânsız olmayabilir. Kendinizi zincirlemeden önce yargıya anlatın meramınızı’ demek için belki de.

‘Haklı olduğunuzu düşünüyorsanız, önce hukuki yollardan halletmeye çalışın’ algısı yerleşsin diye belki de.

Devletin yürütme organı ile yargı organının ayrı ayrı sorumlulukları olduğu ve bırakın valiyi cumhurbaşkanı olsa ‘yargı’nın yetki alanına kimsenin girmemesi gerektiği -artık- bilinsin diye belki de.

Tabi biz millet olarak alışığız, ‘en tepedekinin’ hukuki ya da değil her meseleyi çözümlemesine. Haksızlığa düştüğümüzde ‘yargı’ tercihimiz olmaz bizim. Hemen araya hatırı sayılır birilerini koyma telaşına gireriz.

Bu arkadaşlar da malum buna alışkın.

Kendi çözüm usulleri geliyor akıllarına.

‘Hukuk’ deyince; ‘Hukuktan kime, neye çözüm bekleyeceğiz ki?’ diyebiliyorlar.

‘Hukuka davet’ kolaycılıkmış. Hadi ya!.

Eeeee, başka?
adminadmin