Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 29-06-2020 14:11   Güncelleme : 29-06-2020 14:11

Vefalı Olmak

Vefalı Olmak

İnsanın kişiliğini oluşturan en önemli değerlerden birisi vefalı oluşudur. Vefa, görülen iyilikleri unutmama, iyilikte bulunanlara o iyiliğin benzeriyle veya daha güzeliyle karşılık verme. Bir Müslüman da bulunması gereken güzel huylardan biri olan vefakarlığını zıddı nankörlük olup, iyiliğin kıymetinin bilinmemesi veya iyiliğe kötülükle karşılık verilmesidir.

 

En büyük vefakarlık, yaratanını tanımak, kulluk görevlerini yapmak O’nun verdiği nimetlerin kıymetini bilmektir, şükür etmektir. En büyük nankörlük de kulun, Rabini inkâr etmesi, şirk koşması, O’nun yüceliğini tanımamasıdır. Ahde vefa, kulun Allah'a, ümmetin peygamberine, dostun dostuna, aile fertlerinin birbirine sevgi ve sadakatidir. Vefakarlık, dostlukların devamını sağlayacağından, sosyal dayanışmayı daha güçlü kılar. Vefa, düşman bile olsa verdiği sözden dönmemektir. Vefalı insan, dost-düşman herkesin güven ve emniyet duyduğu kimsedir. Onun karakterinde yalancılık, döneklik ve kalleşliğin izine rastlanmaz. En zor anlarda bile ahde vefa eder.

 

Kur’ân’da hem Allah’a hem insanlara verdiği söze sadakat eden ve sözleşmelerine hakkıyla riayet eden kimseler övülmekte ve bu davranış, kendilerine cennet vaat edilen müminlerin bir özelliği olarak zikredilmektedir: “Onlar (akıllı kimseler); Allah’a verdikleri sözü yerine getiren ve sözleşmeyi bozmayan kimselerdir.” (Ra’d, 13/20) “Onlar (kurtuluşa eren müminler), emanetlerine ve verdikleri sözlere riayet eden kimselerdir.” (Müminun 23/8) Ahde vefa gösteren mü’minler, Allah’ın sevgisine mazhar olururlar. (Al-i İmran, 3/76) Buna mukabil ahde vefa göstermeyenler ziyana uğrarlar (Bakara, 2/27) ve ahirette ilahî nimetlerden mahrum kalırlar:

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN