Cumhurbaşkanı Erdoğan, Erzurum’da halka yaptığı konuşmada “Kürdistan, Kuzey Irak’ta. Çok seviyorlarsa oraya gitsinler. Benim ülkemde Doğu Anadolu var, Güneydoğu Anadolu var, Karadeniz var, Ege var, Marmara var; ama benim ülkemde Kürdistan diye bir bölge yok.” dedi.
Bunu niye dedi? Niye “Türkiye’de Mikronezya yok ya da bağımsız Bavyera yok, ayrılmış Katalonya yok, bölünmüş Kuzey Amerika yok” demedi de, “Kürdistan diye bir yer yok” dedi?
PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin partisinin grup toplantısında, milli birliğin ve bekanın temsil edildiği yerde Milletin Meclisi’nde yerel seçimlere yönelik seçim stratejilerini açıklarken; Türkiye’nin bir bölümünü kastederek “Kürdistan’da biz kazanacağız. Batıda da AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz.” diye ifade ettiği bölünme planı üzerine söyledi.
Şimdi birileri bu laf yüzünden Erdoğan’a kızıyorsa ihtimaller şunlardır:
Birinci ihtimal olarak belki, Sezai Temelli’nin ilan ettiği bölünme planına zımnen katılıyor ve bu savaşta en azından bölünmeye entelektüel katkı sağlamak üzere argüman üretme vazifesi almaya talip oluyordur. Aksi halde itiraz, Sezai Temelli’ye olmalıydı değil mi? Saf numarası yapmayalım şimdi, ha?..
İkinci ihtimal belki, PKK’nın Türkiye’yi bölme planını yok sayıp (hangi akla hizmet orası tartışılır) Sezai Temelli ve diğer HDP’lilerin ısrarla ve tekrarla dile getirdikleri “Türkiye’den Kürdistan koparma” hayallerine karşı “O kadar da desinler artık, bari bunu da hoş görelim” diyorlardır. Ne hassasiyet ama; ne duyarlı ne geniş gönüllülük maşallah…
Üçüncü ihtimal belki, yeni partinin oy deposu hesaplarını yapıyorlardır. “Kürt oyu, Türk oyu, Romen oyu, Laz oyu” diye diye yapılan eski moda ucuz faşizanlığın hâlâ çalıştığını zannediyor olabilirler. Bu zanna göre, yeni bir parti kurulacaksa şimdiden o partiye birkaç torba hazır oy toplamanın ne zararı olabilir değil mi?
Dördüncü ihtimal belki, Erdoğan artık o kadar kötü ki karşısında Venizelos bile olsa Edirne’yi vermek lazım, ha?.. Veriyor muyuz Edirne’yi beyler; açık konuşun da vaziyet alalım?..
Erem Şentürk / Diriliş Postası
