Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 01-12-2016 09:13   Güncelleme : 01-12-2016 09:13

Ya Menfaatten Ya Siyasetten

Hey gidi kürk dünyası, vay gidi para, ah gidi menfaat. Ne adamları muhafazakâr, ne adamları solcu, ne adamları adam edermişsin sen de haberimiz olmazmış

Ya Menfaatten Ya Siyasetten

Gözünü sevdiğim takım elbiseyi giyinip, az iki renk kravatta taktın mı, hah işte olayı bitirirsin. İçindeki bile kendini adam sanıp yanılgıya düşebiliyor.

Çarpıldık çarpılacağımız kadar. Ama bunu biz kendimize reva gördük. İdeoloji hikaye şimdilerde.

X partiye karşı bas bas bağıran adama, deseler ki gel seni bilmem ne müdürü yapacağız, anında değer yargıları değişip, u dönüşü ile saf değişiyor. Ne oldu diye soruyorsunuz değer yargılarına? Menfaatle sattım deyip dürüstte olamıyor.

Menfaatini göz ardı edip, prensipli olan adam. Madem o kadar deli divane fikir adamısın ya, karşı durduğun sistemi, karşı olduğun düzeni hakikat görmüyorsun ya maaşı almaya gelince alıyor, ikiyüzlü olmaya gelince alasını oynuyorsun.

Değer yargılarının peşinden giden insanlara, fikri ne olursa olsun saygı duyuyorum. Çünkü onları insan yapan, beyin kullandıran bir takım yetileri var. Ve en güzeli bunların peşinden gidiyorlar.

Acaba millet olarak hep mi bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu dedirten cinsten işler yapmaya başladık. Yoksa ben mi kötülere denk geliyorum

Bir gün deli divane eleştirdiği sistemin, nasıl oluyor da ertesi gün savunucusu oluyor insan.

Hani bir de yalancı devletçiler var. Sözüm ona herşey millet, herşey memleket için, oysa herşey menfaat için.

Muhalefet etmek için muhalefet eden kafatası, ne tarz bir menfaat lazım sana, lüzumsuz ağzını kapaman için.

Bunların fıkra değeri olanlardan biri. Ke mal bey... Ke mal bey, muhalefet lideri sözüm ona. Hiç mi danışmanın yok senin ya. Senin hiç mi dostun yok? Hiç mi takip edenin, uyaranın yok. Fikri, zikri beni ırgalamaz. Düşüncesi de, herkesin bir yolu vardır kendine. İnsanların fikrine sonuna kadar saygı duyarım lakin. Muhalif olmanın da bir kalitesi var.

Öyle solcular tanıdım ki, bana, ya bak bu böyleymiş dedirtip, bir şeyler öğrettiler. Yeri geldi, ön yargılarımdan dolayı içimde beni utandırdılar. Öyle CHP’liler tanıdım ki zekâlarına hayran kaldım. Lakin bu Ke mal, ısrarla gitmek istediği evine yolculanan SELAHATTİN ŞEREFYOKSUNU'nun eşini arayıp destekçi oluyor, çok değil bir kaç ay önce. Şimdi bir kaç gün önce de şehit ailelerinin gözetilmesi noktasında birileri haksızlık yapmış da bunu dile getirip muhalif oluyor.

Be hey akıl...

Be hey beyin...

Be hey düşünme yetisi...

NERDESİN?

Acep hafıza problemi mi var diye düşündüm kendi kedime. Zavallı CHP nin nasıl bir kadersizliği var ki, bu adamı başlarında hala tutma gafletini yaşıyorlar.

Arkadaşım, siyasetçim, amcam, ağabeyim, her neyimsen işte. Tutarlılık diye bir ilke vardır, hiç duydun mu?

Yani insanın bir değer yargısı, bir duruşunun oluşu anlamına gelir. Bir çizgisinin oluşu demektir. Rüzgârın estiği yönden değil, beyne danışarak yol almaktır bu.

Menfaatten siyaset değil, değer yargılarından ve çizgiden teneffüs etmek yaşamı.

Ardında hiç değilse, adamdı dedirtmek.

İlgilisine ve yarası olan herkese duyurulur...

Yarasız günleriniz olsun.

Tuba IŞIK

 

adminadmin