Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 20-10-2012 09:30   Güncelleme : 20-10-2012 09:30

Yaşamak

Yaşamak, insanca yaşamak, hepimizin arzu ettiği, ama nedense yeterince başaramadığımız bir şey olsa gerek

Yaşamak
Yaşamak, insanca yaşamak, hepimizin arzu ettiği, ama nedense yeterince başaramadığımız bir şey olsa gerek.  Zor mu insan olmak ve insanca yaşamak? Zor diyorsak; zorlaştıran nedir ya da nelerdir, hiç düşündük mü?  Şüphesiz ki düşünmüşüz ve kendimizce birçok nedende sıralamışızdır. Neler sıraladıklarımızı bir kenara bırakalım. Çünkü bunları hepsinde sorunun kaynağını hep başkalarında aramış ve hep gerçeklerden kaçmışızdır. Maalesef öyle! Bu nedenle de bir türlü arzu ettiğimiz yaşama ulaşamıyor, hayıflanıp, ya da ulaştığımızı sanarak kendimizi avutup duruyoruzdur. Avutmaya devam mı, yoksa kendimize gelip gerçek nedenleri yakalamaya çalışmak mı, ne dersiniz?

Yaşam nedir? Sizce aşk davası mı, ekmek kavgası mı? Bunların hiç birini yaşamdan çıkaramayız, ama yaşamı da salt bunlara indirgeyemeyiz. Yaşamak; ne aşk davasıdır; ne de ekmek kavgasıdır. Yaşamak; “insan” kalabilme mücadelesidir. Şerefimizle, namusumuzla, onurumuzla. Evet, insan kalabilmek. Zor değil mi? İşi zor kılan, öncelikle insan olmaktır. İnsan olmadan insan kalabilmenin yollarını arasan ne çıkar ki? Çıksa çıksa, kocaman bir hiç çıkar.  Bu nedenle her şeyden önce “insan olmak” diyorum, siz ne dersiniz bilemem bilmesine, ama söyleyeceklerinizi de saygıyla karşılarım. “Eğmedim başımı kimsenin önünde… Yalnız geldim yalnız giderim… Bir onurum, bir kefenimle…” dediğimiz ve bunu yaşama geçirdiğimiz an, insan olduk insanca yaşamayı başardık demektir. Zaferimiz kutlu, bahtımız açık olsun.

[email protected]
 
adminadmin