Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 28-09-2019 07:46   Güncelleme : 28-09-2019 07:46

Zelzele!

Bugünlerde İstanbul’un ve Türkiye’nin gündemine oturan zelzele tesadüfi midir?

Zelzele!

Doğanın icadı mıdır?

Tektonik fayların kırılması mı yapıyor?

Yeraltı mağaraların çökmesiyle mi oluyor?

Volkanların patlamasıyla mı meydana geliyor?

Sürekli yazmış olduğumuz bir konu var. Tekrar bunu gündeme getirelim ve bir analiz yapalım. Sahi biz insanı tanıyor muyuz?

İnsana vakıf mıyız?

100 trilyon hücreden meydana gelen insanın Adem Peygamber’den bu tarafa yaratılanların ve yaratılacakların tamamının DNA’larının yaklaşık %98, 5'i birbirine benzer, birbirinin aynıdır. %1,5'i benzemeyen DNA’lardan da insanlık meydana geliyor.

Bu kadar hücreyle donatılmış bir insanın, hangi hücresinin hangi gıdaya ihtiyacı olduğunu doğa mi hesaplıyor, yoksa tabiatta tasarruf etmeye çalışan insan mı hesaplıyor?

Anlamakta zorluk çektiğim; bu kadar harika tasarrufu insan düşünmesin diye basit bir kılıf hazırlanıyor.

Sahi bu işleri doğa mı çekip çeviriyor, doğa dediğiniz ne ve nasıl bir yaratma gücü var da körü körüne harika olayları; aklı, iradesi ve şuuru olmayan bir kelimeye isnat ediyor, dayandırıyorsunuz? Doğrusu buna pes denir.

Sizin doğa ismini verdiğiniz tabiatın, yerkürenin derinliklerine keşfettikçe, minarelleri ve kristalleri gördükçe, harika sanatlarla tanışıyorsunuz. Karşılaştığınız, o materyaller, madenler ve taşlardan; Mineraloji ve Petrografi dersinde aldığınız kesitlerin derinliklerine indikçe, o harika sanatların karşısında hayrette kalıp, özelliklerini anlatmakla bitiremiyorsunuz.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

adminadmin