Analiz
Giriş Tarihi : 30-10-2016 12:00   Güncelleme : 30-10-2016 12:00

Zenci İmiş Başkanı Kadın İmiş Başkan Takip Ederse Biz De Kızıl Tehlikeyi Savuşturma Bahanesiyle Bir Siyah-Yeşil Koalisyonu Kurar Wohlstand Für Alle Yolunu Döşeriz (I)

​Havf ve reca arasında tecelli eden şeye insanlık hali denilir.

Zenci İmiş Başkanı Kadın İmiş Başkan Takip Ederse  Biz De Kızıl Tehlikeyi Savuşturma Bahanesiyle Bir Siyah-Yeşil Koalisyonu Kurar  Wohlstand Für Alle Yolunu Döşeriz (I)

Sebatı intibakta saklayan dünya hayatı boyunca sadece Müslümanlar değil, bütün insanlar ömürlerini havf ve reca arasında tüketir. Bu acımasız serencamda Müslüman olan, kendisine Müslümanlık lütfedilmiş olan sahip çıktığı kulluk bilinci ile kendini diğer insanlardan ayırır. Aklı İslâm dairesine giren kişi hayat şartlarının ayarlanışında fert olarak kendine herhangi bir muhtariyet alanı tanınmadığı kanaatine vasıl olur. İslâm dairesi içinde iseniz hayatınız mükemmel bir dairedir. 

Bundan anlayacağınız hayatınızı şubelere ayırmaksızın yaşayacağınızdır. Gözünüzü güne Müslüman olarak açar, gece başınızı yastığa Müslüman olarak koyarsınız. İnsanların beşikten mezara biricik hayatını önce iş hayatı, özel hayat diye ikiye ortadan ayırıp sonra her yarıyı küçük parçalara bölen kapitalizm bilhassa bu bakımdan küfrün temsil ettiğini gözlerden saklı tutamaz. Hem düşünce, hem de davranış mevkiinde Müslümanlığımızı imtiyaz bilmez isek bilginin künhüne erişme fırsatını kaçırmışızdır. Bize ne kadarı verilmişse hassasiyetimiz, ne kadarını koruyabilmişsek titizliğimiz bizi kulluk bilinciyle birlikte tarih bilincinin de edinildiği yere götürecektir. Böylece Müslümanlık imtiyazının Türklük imtiyazı ile aynı kapıya çıktığını görebileceğiz. Kulluk bilinci Müslümanın müstemleke ahalisi içinde yer almasını kabule mani olur.

Kâfirin endişe hudutları ümidini hangi piyangoya bağlayacağı ve hangi sayhanın pabuç bırakmağa değeceği arasında tespit edilmiştir. Kimilerinin küfrün elemanları olarak bilmekten imtina ettiği gayr-i müslim zevat için korku ve ümit kaynağı sadece içinde yaşanılan vasatın kutuplarıdır. Küfrün atmosferinde Allah’tan ümit edilmez ve Allah’tan korkulmaz. Onlar başkanlık sistemine “Kur’an endeksli anayasa” güvencesiyle geçecekleri ümidiyle yaşar ve bu görevin altından kalkamazlarsa kendilerine Lât veya Menat canibinden kesilecek cezanın korkusunu iliklerinde hisseder. Gevezelik, boşboğazlık, patavatsızlık… Ağzını bir takım şeyler ifade etmek niyetiyle açma teşebbüsünde bulundu ise insan bunlardan hangisi muvacehesinde kelâm ediyor? Cahil cehaleti diyelim. Peki, bu cahil cesurlara, cesur cahillere “Lâf mı bu senin söylediğin?” deme seviyesinde biri var mı?

Türkiye zihin faaliyeti ve bu faaliyete yaraşan davranış bakımından zelil halde ise bu acınası düşüşün yegâne açıklamasını kulluk bilincindeki noksanlıkta bulabiliriz. Duçar olunan durumu kimsenin tavuğuna kimsenin kışt demediği bağlamda izah etmek mümkün değildir. Böyle bir izahatın yumurtası için tavuk besleyenler hesabına bir anlamı olabilir. Ve lâkin dünya hâkimiyetinin ciddi bir kısmının gıda endüstrisine bırakıldığı çağda bütün işler bir zamanlar olduğundan çok daha değişik. Ne bakımdan zihin kontrolü altında olduğumuzu ancak iş işten geçtikten sonra fark edebiliyoruz. Bu itibarla benim bizzat bütün yazdıklarım itibariyle esaslı bir susuş kumkuması (conspiracy of silence) karşısında bulunduğumu anlamam yıllar aldı. Her ne kadar iman artan ve azalan bir şey ise de hadise güçlü imanı olanlarla zayıf imanı olanlar arasındaki faz farkından neşet etmiyor.

Müslüman olma, Muhammet ümmetinden olma imtiyazı sırayı karıştırmama basiretini beraberinde getirir. Sıra İslâm-İman-İhsan olarak gözetilir. İslâm müessiriyetini dışta, zahirde gösteren şeye denir. Hulefa-i Raşidin devrinden sonra İslâm düşmanları zahiren tesiri görülmeyen şeye de İslâm denilmesinde başarılı olmuşlardır. Sırayı karıştırmak günah sayılmadığı için gün gizli din taşıyanların günü olmuştur. İmanın içte bâtında korunur hali zahirde İslâm’ın kendini kabul ettirmesini gereksiz kılacağı kaziyesine geçerlilik vermiş ve böylece ihsanı kâfirlerden bekleyenlere de Müslüman denilmesi hayret uyandırmaz olmuştur. Artık hiç kimse için ahlaken dumura uğramış bir reziller ve ahmaklar kalabalığının Müslüman olarak algılanması şaşırtıcı değildir.

İsmet Özel, 26 Ekim 2016

İstiklal Marşı Derneği

http://www.istiklalmarsidernegi.org.tr/

 

adminadmin