Yıl olmuş 2020, tüm dünyada inanç, fikir ve yaşam hürriyet alanları genişletilirken, bu alanları daraltanlara karşı amansız bir mücadele yapılıyorken, ülkemizde hâlâ Soğuk Savaş Döneminden kalma zihniyet anlayışında olanları görmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Hele bu anlayıştaki bir kişi gazeteci ise durumun vehameti daha da korkunçtur maalesef.
Basın özgürlüğü ve gazetecilere özgürlük mücadelelerinde yanlarında olduğumuz ve destek de verdiğimiz kişilerin, sadece kendi özgürlük alanları için mücadele ettiklerini görmenin büyük endişelerini yaşıyoruz.
Endişe ediyorum, çünkü bu zihniyetteki insanlar ülkemde söz sahibi olduklarında, iktidar olduklarında tekrar ortaçağ karanlığına bizi götürecekler ve ortaçağ zihniyetiyle zulümlerine maruz kalacağımız için.
Endişe ediyorum, çünkü bitti diye düşündüğümüz inançlı insanları görmeye dâhi tahammül edemeyen, irticacı düşüncenin geri hortladığını gördüğüm için.
Endişe ediyorum, çünkü inançlı insanlara yönelik yapılan zulmün ayyuka çıktığı 12 Eylül ve 28 Şubat zihniyetinin, reenkarnasyonla tekrar zamanımızda dirildiğini gördüğüm için.
Endişe ediyorum, çünkü kendisinden başkalarına özgürlük hakkı tanımayan, yobaz düşüncenin hâlâ varlığını koruduğunu gördüğüm için.
Endişe ediyorum, çünkü farklı fikirlere ve inançlara tahammül edemeyen, faşizan zihniyetin mevcudiyetini koruduğunu gördüğüm için.
Endişe ediyorum, çünkü laikliği hâlâ din düşmanlığı olarak gören, zalimlerin olduğunu gördüğüm için.
Dünyayı ve ülkemizi tehdit eden, insanların canlarına mâl olan Coronavirus salgını eninde sonunda kontrol altına alınacak ve insanlık bu hastalıktan kurtulacak. Ama beyinlerine yerleşen, zihinlerini iğdiş eden Coronavirus'den bazı kişilerin ömürboyu kurtulamayacaklarını görmenin de üzüntüsünü yaşıyorum. Bu insanları nasıl tedavi ederseniz edin, nasıl bir tedavi yöntemi uygularsanız uygulayın, tedavi yöntemlerine asla cevap vermiyorlar ve maalesef bu virüsten asla kurtulamıyorlar. Zira tedavi olmak gibi bir niyetleri yok.
Bu tepkimiz ve eleştirimiz ideolojik bir düşünceye veya bir kesime yönelik değil. Zira yıllardır farklı ideolojik yapıdaki kişilerle, yıllardır süren ayrılığın anlamsızlığını sağduyulu insanların gayretleri ile daha yeni yeni gidermişken, böylesi bir söylemi iyi niyetli olarak görmek ve yanlışlıkla söylenmiş gibi değerlendirmek mümkün değil.
Coronavirus'den beynini ve zihniyetini kurtaramamış malûm şahıs için Eğitim Bir Sendikası ile Millî Eğitim Bakanlığı'nın yapmış olduğu suç duyurusundan dolayı da kendilerine teşekkür ediyorum.
