Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 18-06-2013 10:49   Güncelleme : 18-06-2013 10:49

ZORBA

Kazancakis, Zorba Romanı’nda zıt diyebileceğimiz iki karakteri buluşturur

ZORBA
Kazancakis, Zorba Romanı’nda zıt diyebileceğimiz iki karakteri buluşturur. Zorba ve Patron.
 
Patron; düzenli bir hayatı olan, her adımını irdeleyerek atan, belki de düşünmekten yaşamaya fırsat dahi bulamamış biriyken; önüne ansızın çıkan, neden ve nasıl geldiğini açıklayamayan Zorba’yla çakışır yolları. Zorba tüm plansızlığıyla yine aniden çıkar Patron’un karşısına ve onunla gelmeyi teklif eder. Patron gibi düzenli ve planlı bir kişinin yaşamına ters düşer bu teklif ve de mantıklı bulmadığından reddeder Zorba’yı.
 
Patron’un aileden kalan bir maden ocağı işletecek olması ve Zorba’nın da daha önce maden işçisi olarak çalışmış olması yollarını birleştirir bu iki insanın. Yaşamlarının buluşması ile zaman içerisinde ne kadar farklı karakterler oldukları; onların birlikte yaptıkları işlerde, olaylara ve hayata bakışlarında daha net çıkar karşımıza.
 
Patron hayatı kitaplardan öğrenen ve yaşamak denilen şeyden oldukça uzakken; Zorba her gittiği yere santurunu götüren, dans etmeyi, şarkı söylemeyi ve en önemlisi hayatı yaşamayı seven biridir.
 
Zorba, tüm yoksulluğuna, Patron’a maddi olarak ihtiyaç duymasına ve bunun da farkında olmasına rağmen, dans etmek ve santurunu çalmak konusunda asla müdahaleye açık olmadığını belirtir. Dans etmek ve santur çalmak onun en büyük özgürlüklerindendir.
 
Zorba Patron’a: ” Özgür olmak için bir şeyin eksik ÇILGINLIK. İnsan biraz çılgın olmadığı sürece, ipini koparıp özgür olmaya cesaret edemez.” der. Birlikte geçirdikleri zaman içerisinde de her an Patron’un zincirlerini kırması ve özgür olması için onu cesaretlendirmeye devam eder.
 
Zorba; kavgaları, hayatı, kadınları, eğlenceyi, müziği, dansı iliklerine kadar yaşar. Hayatın içinde tam ortasında yoğrulur.
 
Her durumda ve şartta hayattan keyif almasını da bilir Zorba. En zor ve çaresiz anlarda dahi gülüp eğlenecek, dans etmesini sağlayacak nedenler bulur kendine.
 
Zorba; iliğine kadar hayat kokan, uçlarda yaşayan, korkudan, düşünceden uzak, savaşların ortasında kalmış, kavgalar etmiş, riskler almış biri.
 
Neden bağlanır bu iki insan birbirine bu denli. Biri kitaplardan öğrenir hayatı ve insanları diğeriyse yaşamın içinden. Biri insana sonsuz güven verirken, diğeri güvensizlik aşılar. Patron köklerine kadar bir yere bağlı yaşamak isterken, Zorba gökyüzünü evi bilir. Biri kavgayı uzaktan izlerken, diğeri kavganın tam ortasında yer alır.
 
Tüm zıtlıklara rağmen sever bu iki insan birbirini. Sadece kendileri oldukları için ve birbirlerini oldukları gibi kabul etmeyi başardıklarından.
 
Bu iki farklı karakterin birbirine bağlılığı şu soruyu getirir akıllara. İnsan kendinde olmayanları bulduğu kişileri mi ister hayatında ya da olmak isteyip de olamadıklarını mı?
 
adminadmin