Adnan Öz yazısında, evlerinin bahçesinde baktıkları Karam isimli kedilerinin Atakum Belediye ekipleri tarafından alınarak bilinmeyen bir yere götürüldüğünden başlayarak 4 Ocak tarihinden bugüne kendisinin ve çocuklarının Karam’ı arama ve bulma macerasına yer verdi.
İşte o yazı;
ATAKUM BELEDİYESİ KEDİLERİMİZİN ANNESİNİ ALIP GÖTÜRMÜŞ
Hayvanlara merhamet vicdan işidir. Vicdan insan olmanın olmazsa olmazıdır. İnsansak, insanım diyorsak yaratılmışların hepsine; börtü böcekten bitkilere, kedi köpekten insanlara karşı merhamet sahibi olmalıyız.
Hele de bir yeri yönetmek için seçilmişsek bunları yapmak görevimiz olacak ve bunu bir lütuf gibi değil görevimiz olduğu için yapacağız.
Belediyelerimizin sokak hayvanlarıyla ilgili yetersizde olsa güzel çalışmaları var.
Mamamatikler ve hayvan barınakları güzel hizmetler ama hem barınaklar hem de mamamatikler yetersiz geliyor.
10 gün önce bir komşumuzun şikayeti üzerine Atakum Belediyesi ekipleri bizim çıkmaz sokakta yaşayan kedilerimizin annesini alıp götürmüş.
Sokağımızda birkaç komşumuz hariç herkesin ilgilendiği ve beslediği kediler bunlar. Zaman zaman sağdan soldan gelip karnını doyuran kediler hariç düzenli ilgilendiğimiz 6 kedimiz var. Asıl kedimize yani anne kediye Karam adını verdik. 5 yavrusuyla sürekli iç içeyiz. Bir yavrusu yaralandığında tedavi ettirdik ve ö günden bugüne evde bakıyoruz. Bir komşunun şikayeti üzerine Karamın alındığını komşulardan öğrendiğimizde çok üzüldük. Kediyi bulmak için oğlum ve kızım adeta seferber oldu.
Aslında belediyelerin bu konuda yapabilecekleri işi yasa ile sınırlandırmışlar. Yasa, “Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanları en hızlı şekilde yerel yöneticilerce kurulan veya izin verilen hayvan bakım evlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılması esastır.” der.
ATAKUM BELEDİYESİ BÖYLE BİR KEDİNİN ALINMADIĞINI SÖYLEDİ!
Oğlum ilk iş olarak yasa gereği barınağa bırakılmak zorunda olduğunu bildiği için barınağa gitmiş. Peki Atakum Belediyesi bu yasaya riayet etmiş mi? Maalesef hayır.
Barınakta kedimizi bulamayınca Atakum Belediyesine kedimiz nerede diye sorduk bize böyle bir kedinin alınmadığını alınsa muhakkak kaydının tutulacağını söylediler. Başta beyanatlarına inandık ve kedimizi çevrededir diye düşünerek yakın çevrede aramaya başladık. Bulamayınca kedimizi belediyenin aldığından emin olduk. Ancak kabul etmedikleri için bilgi de alamıyorduk. Dolayısıyla önce bunu ispat etmemiz gerekti. Sokağı gören kamera görüntülerini inceledik ve belediye ekiplerinin kedimizi aldığı gördük. Belediyeye kamera görüntülerini atınca önce “Sahilde mamamatiğe bırakılmış.” dediler.
Sonra tam konum sorduğumuzda yeri değiştirip “Denizevleri Tramvay Durağının yanındaki mamamatik yanına bırakıldı.” dediler. 3 gün boyunca kedimizi Denizevleri durağından DSİ’ye kadar geniş bir alanda aradık. Sonra oğlum doğru söylemediklerinden şüphelenip işin üstüne gidince Çakırlar Korusunun ilerisinde yazlık bölgesine bırakıldığını öğrendi.
Günlerce süren aramalarımıza rağmen kedimizi o bölgede de bulamadık. Bunun üzerine yine bölgeden şüphelendik. Her yere haber saldık. Farklı bölgelerden birkaç haber geldi gittik baktık ama bu kediler Karam değildi.
ÜÇ KERE YALAN SÖYLEMİŞLER
Ben, belediyeden üst düzey bir yöneticiye durumu bildirip kedinin gerçekte nereye bırakıldığını öğrenmesini ve bana bildirmesini rica ettim. Yetkili sorduğunda bize kedimizi Denizevleri Tramvay Durağının yanındaki mamamatiğinin yanına bırakıldığını, personelinden bu şekilde bilgi aldığını söyledi.
Nihayetinde kedimizi Çakırlar Korusunun ilerisindeki yazlık bölgesinde bulduk. Yani demek ki ona yalan söylemişler. Demek ki belediye çalışanları işlerini gereği gibi yapmadığı gibi amirine yalan konuşmakta bir sakınca görmüyorlarmış!
Bu süreçte bizlere yardımcı olan, arayan soran, sosyal medyalarında paylaşım yapan herkese ayrıca Hayvan Gönüllüleri Derneği’ne (HAGDER) teşekkür ederiz.
Herhalde en zararsız hayvanlardandır kediler. İnancımıza göre de kedileri sevmesek bile tahammül etmemiz gerekmektedir. Canlıları, bitkileri, ağaçları, doğayı korumak için söylenmiş hadisleri ve atasözlerini yazsak buraya sığmaz ve unutmayalım onları da insanları yaratan Allah C.C. yarattı.
Yaşadığımız aleme şöyle bir baktığımızda dünyayı yaşanamaz hale getiren ve dengesini bozan insanoğlunun ta kendisidir. Bu yetmezmiş gibi börtü böceğe, bitkiye ağaca, kediye köpeğe yaşama hakkı tanımayanda yine insanoğlu.
İnsanoğlu dünyayı böyle hoyratça kullanırsa yakın gelecekte dünyayı kendisi için de yaşanmaz bir yer haline getirecektir. Dünyayı vicdanlı ve geleceği düşünen insanların yönetmesi için elbirliğiyle gayret etmeliyiz.
