Bizimki Farklılık Değil Ayrılık

2-Bizimki farklılık değil ayrılık

Analiz - 28-09-2016 11:07

“Zenginlik olan farklılıklar” meselesini çözmemiz gerekiyor. Toplumun kısımları ya da tarafları aynı hedefe inandığı durumlarda hedefe ulaşmak için yol ve yöntem tartışmaları yaparlarsa bunun adı “farklılıklardan doğan zenginlik” olur. Sürekli örnek verilen, güya başarılı AB koalisyonları budur mesela. Ancak taraflar aynı hedefe inanmıyorlarsa aralarında geçen ilişkinin adı tartışma, istişare, münazara değil “kavga” ve bu taraflar arasındaki “uzlaşma” da tamamen tavizden ibaret, fırsat kollayan bir geri adım olacaktır. Ortak bir hedefe inanmadan kurulacak her türlü ittifak aslında güçlü olanın tahakkümü etrafında toplanmak demektir. Doğal olarak güçlü olanın tahakkümü etrafında toplanan bütün taraflar hedefe çalışmak yerine merkezi ele geçirmeye yönelecektir.

Ortak hedef; insanların zamanını, gerektiğinde parasını ve yeri geldiğinde canlarını feda edebilecekleri milli bir vizyondur. Ancak adalet ve hürriyet gibi çerçeve değerlerde bile anlaşamayan tarafların bir memleket hayalini paylaşmasını beklemek en hafif ifadesiyle nefes almak için kavgaya ara vermek olacaktır. Çünkü adalet, hürriyet gibi kavramları bile ortak tarif edemediğimiz bir toplum yapısında düşman ve dost tariflerinin ortak olmasını bekleyebilir miyiz?

Türkiye’nin son yüzyıldaki en büyük dertlerinden biri de sivil kamuoyunun ortak bir hedeften mahrum olmasıdır. Nasıl bir memleket hayal ediyoruz, nasıl bir gelecek öngörüyoruz, öngördüğümüz gelecekte kendi ülkemizi nereye konumlandırıyoruz? Bu soruları sormadığımız için, soranlar da birbirine zıt cevaplar verdiği için günü kurtarma ve acil yaralara pansuman telaşına düşmüş şekilde bir asırdır yuvarlanıyoruz.

Nasipse devamı yarın…

Erem Şentürk / Diriliş Postası

 

Günün Diğer Haberleri