Mesnevi’den Seçmeler

​Üç Karınca

Kültür - 03-08-2018 08:46

Bir karınca, kâğıt üzerinde duran bir kalem gördü. Gidip başka bir karıncaya kalemden bahsetti ve ona şöyle dedi:

- O kalem, kâğıdı gül bahçesi hâline getirdi. Acayip şekiller yaptı.

Diğer karınca ona şöyle cevap verdi:

- O şekilleri yapan, gerçekte parmaklardır. Kalem, sadece parmaklara tâbidir. O, ancak parmakların “Yap.” dediğini yapabilir, dedi.

Bu ikisini dinleyen üçüncü bir karınca söze karıştı ve onlara şöyle dedi:

- Hayır! Onları yapan koldur. Parmaklar, o nakışları kolun kuvvetiyle çizmiştir.

Böylece karıncalar arsında uzun bir tartışma başladı. Bu arada çok anlayışlı ve bilgili olduğunu iddia eden bir karınca orada bulunanlara şöyle dedi:

- Bu hüneri, suret yapıyor sanmayın. Suret, uykuda ve ölümdedir. Bundan haberi bile yoktur. Suret, elbise ve sopa gibidir. Bu nakışları akıldan ve candan başka bir şey yapamaz.

Oysa çok akıllı ve bilgili olduğunu düşünen o karınca da, gerçeğin farkında değildi. Çünkü akılla canın Allah’ın isteği ve hareket ettirmesi olmadan bir işe yaramayacağını bilmiyordu.

Zira Allah, akıldan bir an olsun hükmünü çekti mi zekâ sahibi olan akıl, ne aptallıklar yapmaya başlar. Nitekim aklına aşırı derecede güvenen birçok insan, hiç beklenmedik bir zamanda, akla hayale gelmedik hatalara düşmüştür.

Günün Diğer Haberleri