Tanınmayan Büyük Çağ!

Bilim tarihine sunduğu katkılarla alanındaki en önemli isimlerden biri olan Fuat Sezgin, yaşamı boyunca pek çok kıymetli esere imza attı.

Fikir - 25-10-2020 04:00

Sezgin, uzun yıllar süren çalışmaları sonucu ortaya koyduğu Tanınmayan Büyük Çağ isimli eserinde İslam dünyasının bilim ve teknoloji alanlarında insanlığın gelişmesine yaptığı katkıları inceledi ve yeni bir bakış açısına kapı araladı.

Dünya bilim tarihinde İslam biliminin oynadığı rolü çeşitli örneklerle ele aldı. Bu, Batı merkezli bilim anlayışına büyük bir karşı çıkıştı.

Fuat Sezgin’in Tanınmayan Büyük Çağ isimli eserinden;

İnsanlığın ortak bilimsel mirası, süreğen adımlarla, her zaman düz bir çizgi halinde olmasa da, değişken bir hızla büyümektedir...

"Arap-İslam kültür çevresinde başarılan matematiksel coğrafya, kartogtafya ve matematiksel denizcilik seviyesinin yüksekliği hakkındaki bilgisizlik, Avrupa'da ortaya çıkan o haritaların gerçek yaratıcılarının kimler olduğunu bilme işini güçleştirmektedir."

Görüldüğü kadarıyla el-Me'mun, astronomi tarihinde gerçek anlamda gözlemevi kuran ilk kişidir.

13. yüzyılın astronomi alanındaki en önemli başarılarından birisi de, Urmiye gölünün güney doğusunda bulunan Meraga'da bir rasathane kurulmasıdır.

Rastlantı, tekniklerin ve sanatların ilerlemesinde çok büyük bir rol oynamaz. İnsanlık bütün keşiflerinde istikrarlı bir şekilde ileriye doğru, birdenbire bir sıçrayışla değil, adım adım hareket eder. Her zaman aynı hızla ilerlemez, fakat hareket süreğendir. İnsan icat etmez, sonuçlar çıkarır.

"Emeviler devletin birçok alanında fethedilmiş ülke sakinlerine ve desteklerine gereksinim duymuşlardır. Bu alanda işbirliği iyi bir şekilde işlediği görülmektedir, hatta belirli bir süre vergi ve idare uygulamasında geleneksel yaygın diller kullanılmıştır. Bunlar Mısır'da Kopt dili, Suriye'de Yunanca, Irak ve İran'da eski Farsça idi. Arapça kullanımı daha sonraları gerçekleşti."

"Gerçekten İbn el-Heysem doğa bilimine yeni bir ele alış ve onu Yunanların doğa araştırmalarından açıkça ayıran Galilei dönemini aşarak modern deneysel fiziğe bağlayan metodu ilk defa getiren kimsedir."

"9. yüzyılın sonuna doğru Ebu el- Abbas el-Iranşehrı Ptoleme'nin aksine Güneş tutulmasının dairesel olabileceğini savundu ve tam Güneş tutulmasının, Güneş'in Dünya' dan en uzakta değil orta uzaklıkta bulunduğu sırada olabileceği görüşünü ileri sürdü. Dairesel Güneş tutulması Avrupa'da Chr. Clavius tarafından 1567 yılında gözlemlenmiştir. "

"Julius Hirschberg, er-Razi'nin Kitab el-İbâne el-Mansuri eserinde ışık düşümünde göz bebeğinin daraldığını söyleyen ilk kişi olduğuna dikkat çekmektedir. Sadece tıp açısından değil, aynı zamanda optik tarihi içinde er-Razi'nin görmeye ilişkin kitabında ve ayrıca Galen'i eleştirdiği eserinde (Kuşkular), görme işleminin gözden çıkan ışınlar yoluyla gerçekleştiğini savunan Öklid ve Galen'in görme teorilerini çürütmesinin çığır açıcı bir önemi vardır. "

"Savaşların (Moğol istilası, Haçlı seferleri, Endülüs'ün durumu) ve yeni deniz yolları keşfinin birlikte etkisinin yol açtığı İslam dünyasındaki ekonomik ve politik zayıflık, bilimlerde duraklamanın ana sebebi olarak görülüyor."

"Uzun süren gözlemleri sonucunda Sabit b. Kurra Güneş evcinin, burçlar bağlamında hareket ettiğini fark eden ilk kişidir."

"O zamandan bu güne geçen 2500 yıllık 'tarihe' bir 2500 yılın daha eklenmesi gerektiği gibi çok basit bir olgu vardır ve buna göre Yunanların artık başta değil, ortada bulunmaları gerekiyor."

"Cabir b. Hayyan, kimya alanında, doğada var olan maddeleri niceliksel ilişkilerini belirleme yoluyla niteliksel analizlerine ulaşmayı hedefleyen bir disiplini kurmaya çalışan bir bilim adamı olarak karşımıza çıkmaktadır."

"Sabit b. Kurra'nın bu teoremi Avrupa'da mucit olarak John Wallis'in adını taşımaktadır."

"İbn Ebi Usaybia, bir milletin tıbbı hakkında 'Bu en eski tıptır' denebileceği konusunda kuşkuludur."

Dünya politikasında ve bilimlerde Müslümanların öncülük rolü bakımından en yıkıcı sonuç, 11. yüzyılın ikinci yarısında Portekiz'in ve Toledo dâhil İspanya'nın çok önemli bir bölümünün kaybedilmesiydi."

"İslâm kültür dünyası, 7. yüzyılın başlarında dünya tarihi sahnesine birden bire çıktı, geçmiş veya komşu kültürlerin bilim miraslarının kararlı, yoğun, devlet tarafından desteklenen ve din tarafından rahatsız edilmemiş olması şöyle dursun, aksine teşvik edilmiş resepsiyonu temelinde çok hızlı bir şekilde kendi yaratıcılık eşiğine ulaştı."

"Diğer kültürlerden miras alınan bilgiler, tecrübeler, teoriler ve aletler yeni kültür dairesinde sadece kullanılmaya veya geliştirilmeye devam edilmedi; ayrıca buluşlar ve yeni bilgi alanlarının yaratılmasıyla çok büyük bir şekilde genişletildi ve önemli bir yüksekliğe eriştirildi."

"İslâm'ın erken döneminde Araplar manevî uyanış havasına ve zaferlerden doğan güvenlerine paralel olarak güçlü bir bilgi susamışlığıyla doluydular; böylelikle öğrenmeye tutkun ve yabancı unsurları almaya hazır haldeydiler."

"Ebu Bekir er-Razi (865-925) kendi döneminin en önemli tabibidir. Çok hacimli el-Havi isimli eseriyle ve diğer birçok eseriyle er-Razi tıp ve farmakoloji alanında sadece kendi kültür çevresinde etkilerde bulunmakla kalmayıp, birçok eserinin Latince ve İbranice çevirisiyle de Avrupa'da 17. yüzyıla kadar tartışmasız tıp otoritesi kabul edilmiştir.

Günün Diğer Haberleri