Hüseyin kardeşimle ortaokul yıllarımda tanıştım. Şimdi Bursa-İnegöl’de eczacı olan dostumdur beni Nur’lara rapteden.
Gerçi ilk dersiyle bizi Risale-i Nur’a meftun eden Rahmetli Mehmet Ağabey’i unutursam vefasızlık etmiş olurum ama beni çeşitli vesilelerle “bu camiayla” – kusura bakılmaya; ben böyle bölük pörçük bir manzaraya cemaat diyemiyorum. Çünkü Üstad’ın cemaat dediği talebe-dost-kardeş dairesi bir ve beraberdi vesile ve hedef bakımından.- irtibatımı o sağladı.
Başka dostlar alınmasın; onların da emeği geçti ama temeli atan Hüseyin’di.
Bir yıllık üniversiteye hazırlıkta da beraberdik İstanbul’da. Ankara’daki eczacılık tahsilinin son günlerindeydi. Birecik’e uğradığında elinde bir tomar not vardı.