15 Temmuz hain darbe girişiminden önce, FETÖ organizasyonlarında, en başta da Türkçe olimpiyatlarında en ön saflarda oturanlar, ne hikmetse 15 Temmuzdan sonra hain darbe girişimine karşı düzenlenen protesto etkinliklerinde yine en ön saftalar..
Bu iddiamı daha da ileriye götürerek, 3 sene önce hain darbe girişiminden hemen sonra, meydanlara kurulan kürsülerde boy gösterenler ile ilgili olarak yaptığım paylaşımımı, bir adım daha ileriye götürerek, bir bilgimi daha sizlerle paylaşıyorum:
15 Temmuz hain darbe girişiminin olduğu saatlerde, milletimiz darbe girişimine karşı demokrasinin yanında yer alarak, ellerinde Türk bayrakları ile meydanlara akın ederken, bir partinin ilçe başkanının, o partinin il başkanını arayarak "Herkes meydanlarda, biz bir şey yapmıyor muyuz?" sorusuna, "Ben şu an ilde değilim, bir büyüğümüzü arayıp sorayım" ifadesinden sonra, kendisini arayan ilçe başkanına dönüp," Kimse sokağa çıkmıyor, herkes evinde otursun" talimatını verip,15 Temmuzun hemen akabinde ve devamındaki 3 yılda da meydanlara kurulan kürsüye çıkıp, demokrasi adına hikayeler anlatan, nutuklar atan İl başkanı kim?
Peki, hadi bunların ne oldukları belli de, bunları kürsüye çıkaran devletin mülki amirlerine ne demeli! Sizin istihbarat ağınız bu kadar mı zayıf? Bizlerin sıradan vatandaş olarak bildiğimiz bu bilgileri, koskoca devlet nasıl bilmez de bu insanları, o meydanlarda kürsülerde konuşturur. Bu kafa ile mi, bu zihniyetle mi FETÖ ile mücadele edeceksiniz?
Yazık...
Hem de çok yazık!..
Ahmet BEREKET