Geleceğimize Saplanan Hançer

İsmail OKUTAN

02-07-2020 14:30

Bir kimseyi hiç gerek yokken büyük ve önemli bir şahsiyetmiş gibi değer verip gündeme taşımak onun taşıdığı veya benimsediği zihniyeti de benimsemek ve benimsenmesini istemektir.

Adını yazmaktan bile nefret ettiğim bir takım sapkın davranışlara destekçi olduğu açık ve net bir şekilde belli olan Mabel Matiz demek ki böyle bir adamış, böyle önemli bir şahsiyetmiş ki sınavda Türkçe sorusuna konu olmuş. Kendi kültüründen fersah fersah uzak olan bu adamın hangi yönü, hangi davranışı, hangi şarkı sözü geleneğine ve kültürüne bağlı olan bir gencin geleceğine yön verebilir? Zira eğitim sisteminin en genel, en temel amacı kendi geleneklerine, kendi kültürüne bağlı olan insanlar yetiştirmektir. Oysaki YKS sınavında sorulan soruda ‘‘geleneğe değmekten korkmayan modern bir anlatım yakaladı,’’ derken geleneği bırakıp olması gerekenin tersi yönünde modernleşmek dolaylı olarak övülmektedir. Soru Mabel için güzel bir özellik olarak ‘‘değmekten,(neye değmekse) esinlenmekten, beslenmekten korkmuyor,’’ diye bitiyor.

Eğitim sisteminin en önemli sınavı olan bir sınavda gençlerimize soru sorarken aslında onlara bir bakıma model göstermiş oluyoruz. Asıl benim merak ettiğim konu bu sözde maneviyatçı, milliyetçi, muhafazakâr bir yönetimde böyle bir anlayış nasıl oluyor da sisteme hâkim olup bu kadar içine nüfuz edebiliyor. Yine birkaç ay önce buna benzer bir hadise de Kültür ve Turizm Bakanlığında yaşanmıştı. Aleyna Tilki gençlere rol/model olacak 30 kişinin arasında gösterilmişti. Mabel denen adam zaten makbul bir adam olsaydı asıl adı olan Fatih’i, Anadolu kültüründen gelen ismi bırakıp, ne anlama geldiğini bilinmeyen ama yabancı bir isim olduğu belli olan “Mabel Matiz” ismini kullanmazdı. Bu isim değişikliği de göstermektedir ki kendi içinde kompleksli, sorunlu olan birini gündemimize getirip gençlere tanıtıyoruz, adeta onu örnek alın demek istiyoruz, siz de onun gibi olun, gelenekten kopun demek istiyoruz, modernleşin, sapkınlıklara hoşgörüyle bakın demek istiyoruz. Bu şarkı sözleri ile aslında çocuklarımızın geleceği yıkılmaktadır.

Bu ülkenin gençlerine Mabel Matiz ve benzeri cinsiyeti belirsiz adamları, yumuşak zihniyetli, pasif kişilikli, bir takım sapkın davranışlar sergileyen ezik kişileri örnek göstermek, İslam’ın en temel kavramlarından biri olan helal haram kavramını hiçe saymaktır.  Sözde bağımsız yaşayan bu tür ucube adamları ön plana çıkarmak neyin nesidir bilmem ama bu anlayış ülkenin geleceğine hançer saplamaktır.

Gençlere hayatlarının en önemli kavşağında, en ciddi sınavında soru hazırlamak da çok ciddiyetle ele alınmalıydı. Soru sormak öyle masum, öyle bir basit bir iş değil, şarkı/türkü metninden bir alıntı almak ona değer vermektir. Bir de onunla ilgili yorum yapılması isteniyor, yani üzerinde düşündürülüyor. Acaba diyorum, bu soru nasıl bir zihniyetle hazırlandı? Düşmanımız olsa ancak bu soruyu hazırlardı.  Onca edebiyat erbabı, onca ilim, bilim ve hikmet dolu eserler, şahsiyetler dururken, bu ucubeleri model olarak göstermek ancak böyle bir kesimin eseri olabilir. Zira gençlerimize kendi kültüründen uzaklaşarak ün yapan bir takım topçu popçu kimseleri model göstermek, siz de onlar gibi gayri ahlaki ve gayri meşru yollardan şöhret olun, zengin olun, demektir.

Bu nasıl bir anlayıştır benim havsalam almıyor bir türlü. Türkçe olan ismini bile beğenmeyip değiştiren sözde kendine değer katmak için yabancı bir isim alan adamı Türkçe sorusu olarak sormak, hangi mantığın ürünüdür acaba, anlayamadım bir türlü, çok mantıksız geliyor bana.

Yeter artık yeter, bu devlet kimin, bu halk kim. Bu halkın tarihi, kültürü, geleneği, dili nedir? Her şeyden daha önemli olan, acaba bu devlet Çanakkale’de milli bir ruhla oluşan devlet mi, yoksa kendi insanını darağaçlarında sallandıran devlet midir? Yönetim şekli cumhuriyet olmasına rağmen halka karşı zalim, gaddar, halk düşmanı devlet anlayışından ne zaman kurtulacağız acaba?

Yeter artık, kendi halkının tarihini, kültürünü beğenmeyen, anne babasının kendisine verdiği ismi beğenmeyen, sarhoş anlamına gelen Matiz soy ismini alan kimseleri, bukalemun kimseleri neden gençlerin önüne çıkarıp model olarak gösteriyorsunuz. Amacınız nedir? Bu halk devletiyle, değerleriyle barışık bir şekilde yaşamak istemektedir. Önünde engel olan kim varsa, ne varsa artık kenara konmalıdır.

DİĞER YAZILARI Gerçek Dostluğa Dair 01-01-1970 03:00 Kitapların Feryadı 01-01-1970 03:00 Dünya Siyon Krallığı 01-01-1970 03:00 Kendine dürüst olmayan başkasını düzeltmez! 01-01-1970 03:00 Tarih Değişse de Zalimler Değişmiyor 01-01-1970 03:00 Kurmaca ve Karanlık Dünya 01-01-1970 03:00 Tohum Oldum Bir Gün 01-01-1970 03:00 Üstümüze Düşen Gölgeler 01-01-1970 03:00 Hak Şamarının Sesi Olmaz 01-01-1970 03:00 Selam Olsun 01-01-1970 03:00 Kalemle Yazmayı Öğreten Allah’ın Adıyla Okumak 01-01-1970 03:00 Tarihte İlk Cinayet Ve İktidar Şehveti 01-01-1970 03:00 Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler 01-01-1970 03:00 Asıl Sorunumuz Nedir? 01-01-1970 03:00 Kravatlı Kırk Haramiler 01-01-1970 03:00 Mavi Bilyelerimi İstiyorum Kırmızı Kanı Değil 01-01-1970 03:00 Yeryüzü Mektupları 01-01-1970 03:00 Kutlu Bir Kervan Yola Çıkmalı 01-01-1970 03:00 Erbakanın Yıllarca Anlattığı Haim Nahum 01-01-1970 03:00 İzzet ve Şeref Ancak İslamdadır 01-01-1970 03:00 Tam bağımsızlık hedefinin neresindeyiz? 01-01-1970 03:00 Çağdaş Kölelik Düzeni Ve Yapılması Gerekenler 01-01-1970 03:00 Corona Ve Dijital Çağ 01-01-1970 03:00