Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler

İsmail OKUTAN

30-12-2020 07:11

Dünya sınavımız her gün zorlaşarak ve şekil değiştirerek, zor sorularla ve zor şartlar altında devam etmektedir. Sınavda hiç çalışmadığımız, hiç düşünmediğimiz yerlerden soru çıkacağı kesindir. Her geçen gün süreç biraz daha karanlığa ve kırılganlığa gömülüyor. Yeryüzünde savaş, zulüm ve katliamlar her geçen gün psikolojimizi biraz daha bozup karamsarlığa itmektedir.

Yeni imtihan şekli nedir? İmtihan şekli aslında hiç değişmemektedir. Değişen sadece şartlar, sorular ve yöntemlerdir. Vahiy, peygamber ve İslam bir daha gelmeyeceğine göre imtihan da bir daha değişmeyecektir. Geçmişte, bin yıl önce olduğu gibi bu çağda da imtihan tağuta,, batıla ve beşere boyun eğmemek, sadece Allah’a kul olmaktır. Sadece iyi bir vatandaş olmak değil Allah’a iyi bir kul olmaktır. Zalime ve zulüm üzerine kurulan küresel müesses nizama köle olmamak, kula kul olmamaktır.

Oysaki çağdaş Müslümanlar bunu unutup makamlara kurulup yükselmeyi, servet sahibi olup böbürlenmeyi bir marifet sanıp fakirleri, garibanları unuttular. Gözleri sadece dünya nimetlerini görür oldu. Arabalarının modelini yükseltmeyi seçip ahlakta, ilimde ve medeniyette yükselmeyi unuttular. Gurur ve kibirde öyle bir yükselmeye başladılar ki çocuklarına ve eşlerine ayrı ayrı arabalar, villalar alma yarışına girdi Müslümanlar. İslam sadece namaz ve oruç için gelmedi. İslam hayata dair her şey için geldi. Namaz kılıp faizle alışverişi gayet normal bir davranış olarak kabul eden bir anlayışa büründü Müslüman zihinler. İktidar nimeti ile dünyevileşip İslami gaye ve hedeflerden oldukça uzaklaşan Müslüman çoğunluk kafa konforunu bozup aslına ne zaman dönecek, ne zaman dönecek yurduna? Gaflet ve delalet uykusuna yatan ama farkında olamayan halkı kim uyandırıp aslına döndürecek? Bir zamanlar Amerika’nın arka bahçesi üzerine, batıdaki zenci ayrımcılığı, açlık, sömürü, adalet, eşitlik, baskıcı ve totaliter yönetimler üzerine İslami bakış açısıyla yazılar, kitaplar yazan aydınlar vardı. Müslümanca düşünce üzerine etkili, çok da faydalı olan  denemeler yazan o bazı aydınlar bu çelişkiler üzerine de yazılar yazacak mı? Bence o değerli aydınlarımız Müslümanca düşünme üzerine denmelerini yeniden yazmayı denemelidir. Yoksa gücün, iktidarın ve servetin yanında yer alarak, iktidar zemininde bulunarak yazı yazıyor olmak Müslüman aydın kimliğinin gerektirdiği sorumluluk için yeterli bir eylem mi? Bu gün daha çok lazım o eleştiri ve hakikatin yanında yer alma tavrı yerine getirilmiş oluyor mu? Yoksa İslam her yere gelmedi mi, herkese gelmedi mi? Yoksa İslam’ın bir kısmına uyunca diğerlerinden muaf mı olunuyor?

Müslümanlar eskiden iktidarda değildi, bu kadar zengin de değildi, bu kadar imkân ve makam sahibi değildi ama Afganlı, Filistinli,  Iraklı, Suriyeli, Türkmenistanlı milyonlarca Müslüman etrafımızda toplanırdı, en küçük bir sorunda yardımlarına koşar gerekirse onlar için çarpışırdık. Onların kışın soğuk günlerinde yıkık, dökük ve soğuk evlerde oturmalarına, zulüm beldelerinde zülüm altında inim inim inlemelerine yüreğimiz dayanmaz, Müslüman olarak rahat uyumazdık.

Ya şimdi? Her şey güllük gülistanlık mı? Her şey tozpembe mi? Tüm sorunlarımız, dertlerimiz bitti mi? İslam dünyasındaki haksız işgaller, cinayetler, sömürüler, sürgünler, zorbalıklar, işkenceler, tecavüzler, toplu katliamlar sona erdi mi? Hayır bütün bunlar, bütün hızıyla artarak devam ediyor ama bizim halimize bakınca sanki bu sorunların hiç biri yaşanmamış, yaşanmıyormuş gibi bir rahatlık ve rehavet içindeyiz.

En asgari yaşam şartlarından bile yoksun bulunan kardeşlerimizi görüp yardımına koşmuyoruz artık. Bilincini, hedefini, gayesini, benliğini, medeniyetini kaybetmiş durumda bulunmaktayız. Eskiden günah veya kötü sayılan birçok şeyi artık gayet normal görmekteyiz. Bu haliyle ılık suya konduktan sonra su yavaş yavaş ısıtıldığında suyun sıcaklığındaki değişimi fark edemediği için tepki veremeyen kaplumbağanın durumuna benzemektedir halimiz. Bu gidişle suyumuz ısınıp kaynayacak, iğdiş olacağız ama farkına varıp tepki gösteremeyeceğiz. Komşularımızı, akrabalarımızı ve hatta çoğu kez çocuklarımızı bile unuttuk. Çocuklarının eğitimini küresel sermaye ve küresel terör örgütlerinin eline bırakacak kadar şuursuzlaşan, dünyevileşen bir Müslüman toplum meydana geldi. Bir zamanlar en azından geleceğe, özgürlüğe dair çokça beslediğimiz güzel hayallerimiz ve umutlarımız vardı.

Şimdi rahatımız, rehavatımız ve hesaplarımız her şeyi unutturdu bize. Artık özümüze dönmenin, kendimize gelmenin zamanı gelmedi mi? Hani hesap gününe inanıyorduk, hani bu dünya yalan ve aldatıcıdır diyorduk? Öyle bir duruma geldik ki mazluma yardım etmeye bile korkar hale geldik.

Kibrimizden ekmeğimizi fakirlerle, mazlumlarla paylaşmayı bile unuttuk. Paramızı bankaya faize yatırıp ihtiyaç sahibi olana, evladımıza veya babamıza bile ödünç veremez hale geldik. Külümüz havaya uçmuş da haberimiz yok. Küresel zalimler öyle bir vurmuş ki bize, ta cav evimizden vurmuş, ta kalbimizden yaralamış bizi ama biz hala zevk ve sefa, makama ve servet peşinde koşmaktayız.

Şimdi artık kafamızı iki elimizin arasına alıp nerede hata yaptık, diye derin derin düşünme vakti gelmedi mi? Kendi kriterlerimize göre değil Allah’ın kriterlerine göre Hesap yapma zamanı gelmedi mi? Artık yeni, yepyeni bir imanla, umudumuzu tazeleyerek, tekrar ruhumuza sarılarak, terk ettiğimiz vahiy kültürüne yeniden dönerek, düşmanı ve zulmünü asla aklımızdan çıkarmayarak, küllerimizden doğarak yeniden diriliş zamanı gelmelidir.

DİĞER YAZILARI Gerçek Dostluğa Dair 01-01-1970 03:00 Kitapların Feryadı 01-01-1970 03:00 Dünya Siyon Krallığı 01-01-1970 03:00 Kendine dürüst olmayan başkasını düzeltmez! 01-01-1970 03:00 Tarih Değişse de Zalimler Değişmiyor 01-01-1970 03:00 Kurmaca ve Karanlık Dünya 01-01-1970 03:00 Tohum Oldum Bir Gün 01-01-1970 03:00 Üstümüze Düşen Gölgeler 01-01-1970 03:00 Hak Şamarının Sesi Olmaz 01-01-1970 03:00 Selam Olsun 01-01-1970 03:00 Kalemle Yazmayı Öğreten Allah’ın Adıyla Okumak 01-01-1970 03:00 Tarihte İlk Cinayet Ve İktidar Şehveti 01-01-1970 03:00 Asıl Sorunumuz Nedir? 01-01-1970 03:00 Kravatlı Kırk Haramiler 01-01-1970 03:00 Mavi Bilyelerimi İstiyorum Kırmızı Kanı Değil 01-01-1970 03:00 Yeryüzü Mektupları 01-01-1970 03:00 Kutlu Bir Kervan Yola Çıkmalı 01-01-1970 03:00 Erbakanın Yıllarca Anlattığı Haim Nahum 01-01-1970 03:00 İzzet ve Şeref Ancak İslamdadır 01-01-1970 03:00 Tam bağımsızlık hedefinin neresindeyiz? 01-01-1970 03:00 Çağdaş Kölelik Düzeni Ve Yapılması Gerekenler 01-01-1970 03:00 Geleceğimize Saplanan Hançer 01-01-1970 03:00 Corona Ve Dijital Çağ 01-01-1970 03:00