Taş kalemler

Veysel BOZKURT

01-01-2024 17:50

 

Gökyüzüne İslam yazan taş kalemler, minarelerimizdir.

Ahmet Kara

İslâm’ın şiirini gece gündüz göklere taş kalemler yazar. Onlar, ezan sesiyle Müslümanları Allah'ın rahmetine çağırır, ibadetin güzelliğini hatırlatır, İslam'ın sanatını gösterir. Her biri, farklı bir tarih ve kültür bağlamında ortaya çıkmıştır. Onları gördükçe, Müslüman bir ülkenin sulietinin ne kadar zengin ve değerli olduğunu anlarız.

 

Taş kalemler, mimarimiz ve minarelerimizdir.

 

Minareler, İslam mimarisinin önemli unsurlarından biridir ve tarihsel olarak büyük bir evrim geçirmiştir. İslam'ın ilk dönemlerinde, minareler genellikle basit bir yapıya sahipti ve daha çok ezan okunması için kullanılıyordu. Ancak zamanla, farklı kültürlerin etkisiyle minarelerin mimari yapısı ve süslemeleri değişmeye başladı. Selçuklu, Abbâsî, Endülüs Emevileri ve Osmanlı gibi büyük İslam medeniyetleri, minarelerin tasarımında çeşitli yenilikler getirdi. Bu dönemlerde minarelerde kullanılan sanatsal süslemeler, geometrik desenler, çini işçiliği, kabartmalar ve yazılar ile zenginleşti. Özellikle Osmanlı döneminde, kalem işi, çini süslemeleri ve kubbe şekilleriyle minareler, İslam sanatının en göz alıcı örnekleri arasına girdi. Günümüzde ise modern mimari ve teknoloji, minare tasarımlarında geleneksel öğelerle harmanlanarak benzersiz yapılar ortaya çıkmasını sağlamaktadır.

 

Camiler ve minareler, Müslüman bir ülkenin sulietinin sadece dini değil, aynı zamanda tarihi, kültürel ve sanatsal bir yönünü de ortaya koyar. Camiler ve minareler, farklı bölgelerde, farklı zamanlarda ve farklı stillerde yapılmış olabilir. Bu da onların çeşitliliğini ve zenginliğini arttırır. Camileri gezdiğimizde, Müslüman bir ülkenin maddi zenginliğini ve kültürel mirasını ne kadar olduğunu anlarız. Örneğin, Selçuklu döneminde yapılan camiler ve minareler, taş işçiliği ve geometrik motifleri ile dikkat çeker. Osmanlı döneminde yapılan camiler ve minareler ise kubbe, kalem işi ve çini süslemeleri ile göz kamaştırır. Günümüzde yapılan camiler ve minareler ise modern mimari ile geleneksel unsurları birleştirir.

 

Müslüman, her beldede cami görmek ister, minarenin silueti onun için bir semboldür, yoksa mümin gözü huzur bulmaz. Cami, Müslümanın ibadet ettiği, toplumla kaynaştığı, manevi değerlerini pekiştirdiği bir mekandır. Minare ise caminin gökyüzüne uzanan sesidir, ezanla Müslümanı namaza çağırır, Allah'ı anmaya davet eder. Bu yüzden Müslüman gözü bir beldede cami arar, imgesi minare olur, bulamazsa gözün vicdanı sızlar.

 

Müslüman bir beldenin silüeti, mimarisi, camileri, minareleri, han ve hamamları ile tanınır. Bu yapılar, ibadet yerlerinden toplumsal etkinliklere, eğitim mekanlarından yardımlaşma merkezlerine kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösterir. Minareler ise camilerin en önemli sembollerinden biridir. Minareler, ezan sesinin daha uzaklara duyurulmasını, Ramazanda yanan ışıklar iftar saatini belirler, mimari açıdan estetik bir görünüm katar ve İslam sanatının özelliklerini yansıtır.

 

Camiler ve minareler, farklı coğrafyalarda, farklı dönemlerde ve farklı tarzlarda inşa edilmiş olabilir. Bu da onların çeşitliliğini ve zenginliğini gösterir. Camiler ve minareleri gezerken, Müslüman bir ülkenin sulietinin ne kadar güzel, tarihi zenginliğini, medeniyetin kâdimliğini ve anlamlı olduğunu görebiliriz.

 

Samsun Büyük Şehir Belediyesi'nin inşa ettiği yalı kafe cami, sahilin manzarasını ve kültürel değerini artıracak bir eserdir. Bu projeye destek veren Sayın Başkanımız, sekülerleşen dünyaya karşı dinî hassasiyetini ve millî kimliğini korunma hassasiyetini bekliyoruz. Cami ve minaresinin yapımı, Samsun halkının inancını ve birliğini pekiştirecek, şehrin güzelliğine güzellik katacaktır. Bu konuda Sayın Başkanım gerekli talimatları verilerek sekülerleşen dünyaya bir dur demesini bekliyoruz.

 

Veysel Bozkurt

 

DİĞER YAZILARI İnsan Beyni ve Kontrolü Bir Değerlendirme 01-01-1970 03:00 Artık Biz Biz Değiliz (1) 01-01-1970 03:00