Güncel
Giriş Tarihi : 01-05-2015 09:58   Güncelleme : 01-05-2015 09:58

Atış Siyaseti Yeniden Başladı

  AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Muş, "Atış siyaseti yeniden başladı

Atış Siyaseti Yeniden Başladı
  AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Muş, "Atış siyaseti yeniden başladı. Vaatler uçuşuyor. Birisi diyor bin 500, bin 800, 2 bini gördüm, bir de 5 bin lira onu da gördüm. Var mı arttıran diyoruz herkes arttırıyor" dedi. Muş, İstanbul Trabzon Federasyonu'nu ziyaretinde, AK Parti'nin kuruluş aşamalarını ve partisinin politikalarını anlattı. Trabzon'un Köprübaşı ilçesi Beşköy doğumlu olduğunu belirten Muş, hemşehrilerine kendini tanıttı. AK Parti'nin geçirdiği seçim süreçlerinden de bahseden Muş, partisinin geçmişte çeşitli girişimlerle siyaset dışı bırakılmaya çalışıldığını belirterek, şöyle konuştu: "Abdullah Gül'ü cumhurbaşkanlığı makamına seçtikten sonra partimize bir kapatma davası açıldı. Yüzde 47 oy almış olan bir parti 345 milletvekili var ve kapatma davası açılıyor. 'Suçu ne?' suçu, laiklik karşıtı faaliyetlerin odağı olmak. Halen nasıl bir suç olduğunu ben anlayamadım. 20 milyondan fazla insan oy vermiş. Fakat kapatmaya muktedir olamadılar." Muş, 7 Haziran öncesinde bir araya gelmez denilenlerin bugün birlikte hareket ettiğini aktardı. Bir araya gelenlerin kampanyalarını Erdoğan ve AK Parti karşıtlığı üzerine kurduğunu dile getiren Muş, şöyle devam etti: "Hiç bir araya gelir mi diye soruyorsunuz ama hakikaten geliyorlar. Paralel örgüt HDP ile sıcak ilişkiler kuruyor. Kanallarında onları parlatmak, onların ne kadar demokrat olduklarını anlatmanın derdine düşmüş. Diğer tarafta hiç yan yana durmayacak partiler yan yana durur kendilerine en ufak bir kelime etmez halde siyaset yapıyorlar." "Atış siyaseti yeniden başladı" Muş, seçim öncesinde vaatlerin havada uçuştuğunu belirterek, şunları anlattı: "Atış siyaseti yeniden başladı atma siyaseti. Vaatler uçuşuyor. Birisi diyor bin 500, bin 800, 2 bini gördüm, bir de 5 bin lira onu da gördüm. Var mı arttıran diyoruz herkes arttırıyor. Bu siyaset tarzı biliyorsunuz 9. Cumhurbaşkanımız o zaman siyaset yapıyorken herkes taban fiyatı arttırıyor. Diyor ki mesela fındığa 100 lira vereceğim, öbürü 110 lira vereceğim, diğeri ben 120 vereceğim Süleyman Demirel diyor ki 125, dönüyor öbürleri tekrar arttırıyor. Baktı ki baş edemiyor kim ne verirse diyor 5 lira fazlası. Oldu bu, hatırlıyorsunuz bunları. Sonra Süleyman Bey, vaatleri öyle bir sıralıyor ki, ilçeleri vilayet yapacağım diyor. Bir ilçeye gidiyor, bu dediklerimin altını çizin seçimleri kazandığımız zaman sizi vilayet yapacağım. Tabii kazanıyor seçimleri başbakanlık koltuğuna oturuyor. O bölgeye gidiyor, vatandaşlar diyor 'Efendim bize sözünüz vardı bizi vilayet yapacaktınız seçimi kazanırsanız, bu dediklerimiz altını iyice çizin dediniz', Demirel de 'Şimdi de üstünü çizin' demiş. Siyaset tarzı Türkiye'de 90'lı yıllarda çok meşhurdu. Bu süreç içerisinde 7 Haziran seçimlerine gidiyorken bu atış ve bol keseden dağıtma ve vaat siyaseti tekrar hortlamış, herkes bir şeyler dağıtıyor. Fakat bir taraftan iktidar partisi makul, temkinli ve biz şaşırıyoruz. Ben ekonomiden sorumluyum. Birisi diyor ki ben bu kadar vereceğim, öbürü diyor ki ben bu kadar arttıracağım herkes bir yerden bir şeyler veriyor. Nedir maksat, acaba buradan 1 puan, 2 puan alabilir miyim mantığıyla yapılan hareketler." "Anayasa için çok uğraştık" Muş, AK Parti'nin iktidara geldiğinin üçüncü haftasında Güneydoğu'da olağanüstü hali kaldırdığını hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Hastane, altyapı her şeyi götürdü bölgeye. İş makinelerinin yakılmasına, işçilerin kaçırılmasına rağmen, sabotajların yapılmasına rağmen bunları yaptı. O imkanlar o kaynaklar Türkiye'nin tamamına aktarıldı. Ama bakıyorsunuz kendisini o bölgede ki insanların temsilcisi olarak adleden, Erdoğan karşıtlığı AK Parti karşıtlığı üzerinden siyaset yapıyor. Soruyorum, bu dönemde faili meçhul mu işlendi, baskı mı uygulandı AK Parti ve Erdoğan karşıtlığı üzerinden siyaset yapılıyor. İnsan bazen üzülüyor, inanın bazen içi acıyor. Biz diyoruz ki gelin. Anayasa için çok uğraştık ama hiçbiri yanaşmadı. 60 madde de mutabık kaldık gelin hemen geçirelim parlamentodan dedik hiçbiri yanaşmadı. Niye biliyor musunuz, bakın anayasada şöyle der, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' fakat bu anayasal kurumlarla uygulanır der. Ya ne demek egemenlik kayıtsız şartsız milletin bunun uygulaması millet yaparken millet değil anayasal kurumlar yapacak. Biz de diyoruz ki egemenlik kayıtsız şartsız milletindir millet bunu kendi temsilcileriyle uygular. İstemezse değiştirir, isterse devam eder. Yani olabildiğince yetkiyi millete aktarmanın derdindeyiz." Ziyarete İstanbul Trabzon Federasyonu Başkanı Dursun Çağlayan, federasyon yönetim kurulu üyeleri ve federasyona bağlı dernek temsilcileri katıldı.
adminadmin