Analiz
Giriş Tarihi : 12-04-2015 08:00   Güncelleme : 12-04-2015 08:00

Bu İnsanlar Kimseye Güvenmiyor

İnsanların arkanızdan sürekli kötü düşündüğünü hissediyor ve aşırı derecede kıskançlık yaşıyorsanız, sizde paranoid kişilik bozukluğu başlıyor olabilir

Bu İnsanlar Kimseye Güvenmiyor
İnsanların arkanızdan sürekli kötü düşündüğünü hissediyor ve aşırı derecede kıskançlık yaşıyorsanız, sizde paranoid kişilik bozukluğu başlıyor olabilir... Güvensizlik bu sorunun en temel özelliğidir. “Ama bu devirde kimseye de güven kalmadı!” diyenlerdenseniz…  Paranoid kişilik bozukluğu, çocukluk veya ergenlik döneminde başlayıp kişinin hayatına yayılan bir kişilik bozukluğu. Bu kişilik bozukluğuna sahip kişilerin gösterdiği en temel özellik ise “güvensizlik.” Yaşam koşullarının her gün daha da zorlaşması bu kişilerin sayısını hızla arttırıyor.  Travmatik yaşam şüpheci yapıyor  Bu hastalık, stresli bir durum sırasında ortaya çıkan korku, şüphe, insanlara ve dünyaya güvensizlik şeklindeki geçici bir tablo olabileceği gibi, süreğen bir kişilik özelliği ya da psikiyatrik bir hastalık tablosu olarak da tanımlanıyor. Yrd. Doç. Dr. Aziz Mehmet Gökbakan, “insanlar travmatik yaşantılar sonrasında ilk dönemlerde şüpheci olabilirler. Kişinin arkadaşı tarafından aldatılması ya da birileri tarafından dolandırılması insanlara güvenmesini zorlaştırıyor” diyor.  “Güvenilmez insan” kötü etkiliyor  Çocukluk döneminde, ebeveynlerin sürekli olarak insanların güvenilmez olduğuna dair mesajlar vermesinin sorunlu çocukluk çağı ilişkileri ve psikolojik savunma düzeneklerindeki yetersizliklerinden kaynaklandığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Aziz Mehmet Gökbakan şöyle devam ediyor:  "Çocukluk çağında küçümsenme, eleştirilme ve alaya alınma gibi davranışlara maruz kalmak paranoid kişilik bozukluğunun en belirgin nedenleridir. Bu nedenle çocuklara bu şekilde davranılmamasını öneriyoruz. Çocukları güven ortamında yetiştirmek yaptıkları davranışlardan dolayı eleştirmemek, sosyalleşme ve diğer bireylerle iletişimde cesaretlendirmek ve desteklemek gerekir. Olabildiğince açık olmak çocuklarla kendi anlayabilecekleri düzey içierisinde gerçeklerden bahsetmek de önemlidir"  Nasıl anlaşılıyor?  -Paranoid kişilik bozukluğu olan kişiler diğer insanların onların hakkında kötü niyetli şekilde konuştuğunu, onlardan çıkar sağlamaya çalıştığını, arkadaşları ya da eşleri tarafından ihanete uğradıklarını düşünürler. Yrd. Doç. Dr. Gökbakan devamında ise şunları sıralıyor:  - “Başkalarının kendine zarar vereceğine dair desteksiz kuşkular,  -Arkadaşlarının ya da birlikte çalıştığı kişilerin güvenilmez olduğuna yönelik kanıtlanamayan şüpheler,  - Verdiği bilgileri kendisine karşı kullanacakları düşüncesiyle diğer insanlara güvenmeme,  -Sıradan olayların altında suçlayıcı ya da tehditkâr mesajlar arama,  -Kindarlık,  -Yapılan eleştirilere öfkeli ve saldırgan şekilde karşılık verme,  -Eşinin sadakatsizliğine ilişkin gerçek dışı şüpheler .  İlişkiler bozuluyor  Aksi, yakınmacı ve savunmacı tutumları nedeniyle insan ilişkileri bozulur. Gerçek dışı şekilde, insanlar tarafından eleştirildiklerini düşündükleri için sosyal ilişkileri olumsuz şekilde etkilenir. Kuşkular zaman zaman kişinin öfke patlamaları ile sonuçlanabilir. Paranoid fikirlerine destek sağlama amacıyla gerçek olayları kendi beklentileri yönünde çarpıtırlar. Dava açma, hak arama paranoyaları vardır. Sırf kendisi rahatsız olsun diye gürültü yapıldığını düşünürler.  Hasta doktora gitmiyor  Bu hastalar sık sık depresif dönemler yaşar ve bu hastalarda davranış bozuklukları görülür. Bu nedenle olabildiğince düşüncelerinde suyuna gitmek ve olabildiğince kuşkularını daha da şiddetlendirecek davranışlardan kaçınmak gerekir. Çünkü bir şey saklandığını düşünen insan daha da kötü hisseder. Gerçek olmayan kanıt ya da bulgulardan çıkarak gerçek olmayan sonuçlara varır. Bu durumu farkeden hastanın yakın çevresi o kişinin bir psikiyatriste gitmesi için destekleyici bir tutum sergilemelidir. Psikiyatrist psikoterapi ve ilaçla tedavi yöntemine gidecektir.  Ayşenur Asuman Uğur, Yeni Şafak
adminadmin