Türkiye
Giriş Tarihi : 29-07-2015 17:29   Güncelleme : 29-07-2015 17:29

Erdoğan, ‘Açılım’a noktayı koydu

ABD ‘açılım’ın devamını isterken Tayyip Erdoğan ‘Bu ülkede, milli birliğimize, kardeşliğimize kast edenlerle bir çözüm sürecini devam ettirmek mümkün değil’ açıklaması yaptı Türkiye’nin PKK’ya yönelik yurtiçi ve sınır ötesindeki operasyonları devam ederken, ABD açılım sürecinin devam ettirilmesini istedi

Erdoğan, ‘Açılım’a noktayı koydu
ABD ‘açılım’ın devamını isterken Tayyip Erdoğan ‘Bu ülkede, milli birliğimize, kardeşliğimize kast edenlerle bir çözüm sürecini devam ettirmek mümkün değil’ açıklaması yaptı Türkiye’nin PKK’ya yönelik yurtiçi ve sınır ötesindeki operasyonları devam ederken, ABD açılım sürecinin devam ettirilmesini istedi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Alistair Baskey yaptığı açıklamada, PKK’nın terörist eylemlerinden vazgeçerek Türkiye hükümetiyle diyalog içine girmesini istedi. Baskey, “Tansiyon azaltılmalı, iki taraf da kalıcı ve sürdürebilir bir barış için çözüm sürecine bağlı kalmayı sürdürmelidir” dedi. ERDOĞAN: MÜMKÜN DEĞİL Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise Çin ve Endonezya’yı kapsayan resmi ziyaretleri öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısında, “Çözüm süreci bitti mi yoksa devam edecek mi?” sorusuna, “Çözüm süreci istismar edildi. Çözüm sürecinde, martta Başbakan olarak partimin başındaydım, maalesef karşılığını bulmadı. Daha sonra yapılan genel seçimlere geldiğinde bu işin ciddi manada hasar gördüğünü gördük. Dolayısıyla bu hasarla birlikte artık ortada bir gerçek var. Bu ülkede, milli birliğimize, kardeşliğimize kast edenlerle bir çözüm sürecini devam ettirmek mümkün değil” yanıtını verdi. ‘BEDELİNİ ÖDEMELİLER’ Erdoğan, gazetecilerin MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Kandil ile arasına mesafe koymayan siyasetçiler hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçmelidir” şeklindeki açıklamasını hatırlatması üzerine de şu görüşleri savundu: “Ben açık net şu anda bulunduğum Cumhurbaşkanlığı makamında da bu düşüncemi koruyorum. Ben parti kapatılması olayını doğru bulmuyorum. Fakat bu partinin yöneticilerinin bu işin bedelini ödemeleri gerekir. Fert fert, birey birey... Burada anayasanın 14’üncü maddesi çok şeyler sağlıyor. Eğer o yeterli değilse, dokunulmazlık zırhından bunları sıyırmak suretiyle bunların bedelini şu açıklamaları yapanlar, terör örgütlerini kendi arkalarında gösterenler, ‘Biz sırtımızı şuraya, buraya dayıyoruz’ diyenler, bu ifadelerin bedelini ödemelidirler ama partinin kapatılmasını asla doğru bulmuyorum. Gerçek kişilere yönelik olarak parlamento, bence gerekli değerlendirmelerini yapmalı. Bunları dokunulmazlık zırhından arındırmak suretiyle de ‘Terör örgütüyle iş mi tutuyorsun? Senin sırtını dayadığın yer terör örgütü mü? Bunun bedelini ödeyeceksin’ ve bunu ödetmeli. Yapılması gereken budur diye düşünüyorum.” ÇİN'LE STRATEJİK İŞBİRLİĞİ Erdoğan Çin ziyaretiyle ilgili 2010’da ilişkilerin “stratejik işbirliği” seviyesine çıkarıldığını anımsatarak bu ziyaretle mevcut ilişkileri daha da geliştirmeyi beklediklerini vurguladı. Pekin’de mevkidaşı Xi Jinping ile yapacağı görüşmeyle ilgili “Bazı anlaşmalar imzalayacağız. Çin Halk Cumhuriyeti ile ikili ilişkilerimiz daha fazla ivme ve içerik kazanacaktır” dedi. Çin’le “uzun menzilli füze projesi"ne ilişkin görüşmelerine ilişkin de bilgi veren Erdoğan, “Balistik füzelerle ilgili olarak işin başında en uygun teklifi bize veren ülke Çin Halk Cumhuriyeti olmuştur. Daha sonra bazı gelişmeler oldu, bu gelişmeler sebebiyle bazı aksamalar söz konusu. Bu ziyarette, bu konuları tekrar ele alacağız” dedi. SURİYE'DE GÜVENLİ BÖLGE Erdoğan, ABD ile terörle mücadele konusunda sağlanan mutabakat çerçevesinde gündeme gelen “güvenli bölge” ile ilgili olarak da şu bilgileri verdi: “Konuyla ilgili olarak benim geçtiğimiz çarşamba Sayın Obama ile yapmış olduğumuz görüşmede, bunları etraflıca ele aldığımız gibi daha önce Dışişleri Bakanlığımızın Amerikalı yetkililerle yapmış olduğu görüşmelerle malum terör örgütü ve DAEŞ ile özellikle Kuzey Suriye’deki mücadelenin verilmesi büyük önem arz ediyor. Aynı zamanda yine ulusal güvenliğimize tehdit oluşturan malum unsurlar var. Buradaki bizler için ‘ikmal bölgesi’ diye tanımladığımız bölgelerin tehditten arındırılması sağlanacaktır. Bu bölge 1 milyon 700 bin Suriyeli vatandaşın ülkelerine dönmeleri için de bir zemin oluşturacaktır. Bunların çalışmalarını da görevli olan heyetlerimiz ayrıca yapmaktadırlar. İlk etapta bir defa buranın arındırılması, temizlenmesi ve bu temizlenmeden sonra oranın güvenli hale getirilmesinden sonra güvenli bölge tanımının yapılması adımı da atılmış olacaktır.” AYDINLIK
adminadmin