Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 30-11-2020 06:41   Güncelleme : 30-11-2020 06:41

Gizli Sır

Gizli Sır

Yaratan ile yaratılan arasındaki gizli sır!

Kimsenin sesini duymadığı o  ânlarda, sesini bir duyan var. ‘’O’’ canhıraş çığlıklarını da , en ulvî değerli gördüğün mutluluklarını da ayırt etmeksizin dinleyenin...Meramın aynı mevzular olsa bile, gönlüne sığdıramadığın her ne ise tekrar tekrar anlatmak istediğinde; “ Yine mi sen?” demiyor. Sen ‘Allah’ diyorsun , arş-ı alâ titriyor. Senin nidâlarına ‘lebbeyk’ nidâları karışıyor. Burnuna gaiplerden huzurun o tılsımlı rayihası, kulağına  da ‘hû hû’ sesleri ilişiyor. İşte o dem, mest oluyorsun i'lâ-yı kelimetullahın seninle oluşuna, kalbin sarhoş oluyor aşk şarabıyla. 

 “Duânız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak.”( Furkan S/ 77) buyuruyor bizlere âyet-i kerime. Duâ, Allah(c.c) ile kul arasındaki en güzel muhabbet, en kıymetli gönül sırları. Her hâl üzere, o hâl üzerine Allah’a bağlı ve bağımlı kalmanın yolu, duâ! Kederini de sevincini de anlatacak bir âdem bulamadığında, bir âdem bulsan da gönlünün tercümanı olamayacağını düşündüğünde kapıları hiç kapanmayan bir YÂR var. Sen yeter ki o kapıyı bul, o kapıyı vurmanın adabını bil, o kapıda durmanın hayâsına bürün. O dem, beklemenin ve sabrın anahtarı avuçlarının içine emanet edilir. Öyle bir emanet edilir ki; o anahtar vesilesiyle açılmadık kapı kalmaz.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN