Bütün bir Batı ve en çok da akıllarının arkasındaki karanlıkta sinsice bekleyen İsrail, Türkiye’nin yeşerttiği insanlık umudunun bir hilâlin etrafında toplanmasından korkuyor. Göreceksiniz, toplanın çok kalabalık olacağız.
Tek hedefi terör örgütleri PKK ve DEAŞ olan Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı’nı karalamak için sosyal medya üzerinden 7 düvelin başlattığı algı oyunu, bir terör operasyonunu savaş olarak lanse etmek üzerine kuruldu.
Oysa Türkiye’nin Ortadoğu’yu sömürmek için gelen Batılı ülkelerin yaptığı gibi ne gizli bir ajandası var ne gözlerden kaçırdığı bir müdahalesi… Operasyonun aylar öncesinden bu yana gerek yurt içi gerek yurt dışı olmak üzere herkese ilan eden Türkiye, bölgede atacağı her bir adımı bütün detaylarıyla anlattı. Bugün Fırat’ın doğusuna gerçekleştirilen operasyonda en başından ilan edilen adımlardan başkası atılmıyor.
Sınır ve sivil güvenliği
Tamamen teröre karşı yürütülen Barış Pınarı Harekâtı’nın iki hedefi bulunuyor. Bu amaçlar hem Türkiye’nin ulusal güvenliğini hem tarihi bağlara sahip olduğu ve komşusu konumundaki ülkenin iç savaş yangını ortasında kalan sivillerin güvenliğini doğrudan ilgilendiriyor. Birincisi Türkiye kendi sınırını terör unsurlarından temizlemek istiyor.
İkincisi bölgedeki sivillerin kendilerini güvende hissedebilecekleri bir alan oluşturularak insanlık ödevini yerine getiriyor.
Mazlumun umudu Türkiye
Türkiye’nin uluslararası haklarından doğan, İslâmi ve insâni bağlarıyla kaçınılmaz hâle gelen bu operasyon, sömürüden uzak tarafıyla da tamamen ahlâki ve vicdâni bir çerçevede gerçekleştiriliyor. Hâl böyleyken bölgeyi kan gölüne dönüştüren Batılı sömürgecilerin ne söylediğinin hiçbir kıymeti olmadığı gibi Türkiye olarak mazlum coğrafyaların biricik umudunu yeşerten mücadelemizi hiç kimsenin karalamaya hakkı yok.
Bu yüzden Batı, yekvücut olmuş halde, en çok Türkiye’nin yeşerttiği umutların bütün bir islam aleminin hilâlin etrafında toplamasından endişe ediyor.
Diriliş Postası
